Teknoloji
Maalesef çoğumuz vaktimizi bu cihazlarda harcıyor ve saatlerce başında kalıp ömür tüketiyoruz. Bu davranış, metabolizmamızı yavaşlatıyor.
Hareketsizlik
Belki çağımızın en büyük sorunu budur. Artık ekmek almaya bile arabamızla gider olduk, öyle değil mi?
Ne Yediğimizi Bilmiyoruz
Maalesef ne kaç kalori bilmeden tüketiyoruz. Bu bilinçsizlik ise bizi tuzağa çekiyor maalesef, kalorilerimize dikkat edelim.
Sağlıklı Besin Tüketmiyoruz
Maalesef bize faydalı besinler yemiyoruz, onun yerine başka gıdalara yöneliyoruz. Özellikle baklagillerden çok uzağız.
Umursamıyoruz
Aman iki kilo fazlam olsa ne olur diyoruz ve geçiştiriyoruz. Böyle davranışlar bize yıl sonu yedi kilo olarak geri dönüyor.
Fast Food
Her zaman yemeyin demiyoruz ama hep yemeyin diyoruz. Hızlı tüketildiği için kolay kalori sağlıyor ve gelsin kilolar.
Şeker
Geldik sıra beyaz ölüme. Şeker vücutta çoğu dengesizliğin sebebidir. Size sıfırlayın demiyorum ama haftada en fazla 2 gün tüketin.
Obezite için tüm dünya savaşıyor, sürekli yeni uygulamalar, ilaçlar, diyetler, cerrahi işlemler, sağlıklı yaşam için öneriler ortaya çıkıyor ancak WHO obezitenin önümüz yıllarda artmaya devam edeceğini ve 2025 yılı için dünyada %18'e ulaşacağını söylüyor. Peki bizler bu kadar uğraşırken, sağlık, bilim, teknoloji bu kadar yöntem geliştirirken neden hala artıştan söz ediliyor? Neden bunun önüne geçemiyor veya azaltamıyoruz. Ben bunu küresel pazar içerisinde kısır bir döngüde dönüp durduğumuza bağlıyorum. Çok basit bir matematik aslında kilo vermek için aldığınız kalorinin harcadığınız kaloriden daha az olması gerekiyor ve bunu ideal kilonuza ulaşana kadar sürdürmeniz. Ancak olay orada da bitmiyor verdiğiniz kilonun kalıcı olması olması için beslenme ve fiziksel aktivitenizdeki bu durumu dengelemeniz şart. Evet söylemesi çok kolay, uygulaması ise zor!
Neden diye soracak olursanız, kendimizi tanımıyoruz diyebilirim. Sorun kalorileri saymak eksik veya fazla almak değil. Bu problemin çözümlerini ararken eksik olan başka şeyler var ve maalesef kendimizi tanımadan uygulamaya çalıştığımız çözüm yöntemleri hem bizi zorluyor, hem de sürdürülebilir ve kalıcı olmuyor.
Kendimizi tanımaktan kastım, neye ihtiyacımız olduğunu bilmiyoruz, vücudumuzu ve zihniminizi dinlemiyoruz. Kolaya kaçıyoruz, 3-5 günlük uygulanan diyetler, detokslar, zayıflatacağını vaad eden ürünler, ilaçlar bunlar en kolayları ve sonu da hep aynı olanları. Bu şekilde bir yere varmamız imkansız diyebilirim. Bahsettiğim döngüde dönüp dururken obezite artmaya bizim de verdiğimiz mücadele sürdürmeye devam ediyor.
Sizi zorlayan diyet size uygun olan diyet değildir. Öncelikle bunu kabul etmeniz gerekiyor. Diğer kabul etmeniz gereken şey ise eğer obezseniz fazla olan 20-30 belki de daha fazla kiloyu 1-2 ayda almadığınız gibi 1-2 ayda da veremeyeceğiniz. Bu bir süreçtir, kararlılık ister, sabır ister, emek ister. Eğer bunu başarabilirsek sağlıklı ve kalıcı kilo kaybı kaçınılmaz oluyor.
Bugün kendinizi dinlemeye başladığınızda neye ihtiyacınız olduğunu söyleyen vücudunuzu doğru yönlendirmek için işi uzmanına bırakın. Ona da sabrınız ve emeğiniz ile destek olun. İşte o zaman başarı kaçınılmaz, sonuçlar ise mutlu edici oluyor.