Mide Ekşimesi Nasıl Önlenir, Nelere Dikkat Edilmelidir?

Mide ekşimesi nasıl önlenir, nelere dikkat edilmelidir?

Mide ekşimesi veya gastroözofageal reflü, çok fazla mide asidine sahip olmanın yarattığı bir hastalıktır. Bu aşırı mide asidi yemek borusuna sızarak ağrıya ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Mide ekşimesi problemini sık sık (haftada bir kereden fazla) yaşıyorsanız, gastroözofageal reflü hastalığınız olabilir. Ciddi hasarı önlemek için tedavi edilmesi önemlidir. Neyse ki, çeşitli tedaviler mevcuttur.

Hastalığı tanıyın, semptomları araştırın.

Mide asidinin sindirim için gerekli olduğu herkes tarafından bilinir. Asidik sıvı, vücudunuzun yiyecekleri parçalamasına ve sindirmesine yardımcı olmak için mide tarafından doğal olarak üretilir. Asit, gastrin uyarımına yanıt olarak midede paryetal hücreler tarafından salgılanır. Ayrıca gastrointestinal sisteminizdeki enfeksiyonu önleyebilecek patojenleri de öldürür.

• Vücudunuzda rahatsızlık fark ederseniz, aşırı mide asidinin ağrıya neden olup olmadığını belirlemeniz gerekir.

Gastroözofageal reflü hastalığı semptomlarını tanımak gerekir. Hastalık ile ilişkili herhangi bir rahatsızlık belirtisine veya semptomuna dikkat edin.

• Göğsünüzün altında yanma veya keskin göğüs ağrısı hissedebilirsiniz. Bu yanma hissi sırt, boyun ve çenenize uzanabilir. Birçok insan bu acıyı bir kalp problemi ile karıştırır.
• Midedekilerin boğazınıza ve ağzınıza ulaşmaya çalışması, yaşanan bir durumdur. Bu, kötü bir tada ve tükürük salgılanmasına neden olabilir. Boğazınızda bir yumru varmış gibi hissedebilirsiniz.
• Bulantı veya üst karın ağrısına sebep olabilir.
• Boğazınız tahriş olduğu için öksürük meydana gelebilir.

Bu hastalığa sebep olan durumları bilmek gerekir. Alt özofagus sfinkteri, özofagusunuzun midenizle buluştuğu kısmı sıkılaştırır ve kapatır. Bu durum da midenizdekilerin, mideden dışarı çıkmasını engeller ve midenizin, yemek yuttuğunuzda veya benzer durumlarda açılmasını sağlar. Bazen bu durum başarısız olabilir, mide asidinin mideden dışarı çıkmasına ve yemek borusuna ulaşmasına neden olabilir.

• Aşırı yemek veya şişkinliğe ve artan gaz üretimine (lahana, brokoli, brüksel lahanası, baklagiller, süt, yüksek yağlı yiyecekler gibi) neden olan yiyecekleri yedikten sonra, bu durumla karşılaşılabilir.
• Ağır idmanlar ve yemekten hemen sonra egzersiz yapmanız da, bu hastalığı tetikler.
• Aşırı kilolu olmak da tetikler. Midenizdeki ekstra ağırlık, midenizdeki ve yemek borunuzdaki basıncı artırır.
• Yemek yedikten hemen sonra uzanmaktan kaçının.

Yaşam tarzınızı değiştirin.

Diyet programı edinin. Diyet ve kilo kontrol yönetimi tedavide ilk adımlar olmalıdır. Çok sayıda meyve, sebze, kepekli tahıllar ve az yağlı veya yağsız süt ürünleri içeren sağlıklı, dengeli bir diyet yapmayı hedefleyin (eklenmiş şeker ve daha yüksek kalorili süt ürünlerinden kaçının). Kümes hayvanları, balık ve fasulye gibi yağsız (az yağlı) proteinler de tüketebilirsiniz. Doymuş ve trans yağları tüketmekten kaçının ve kolesterolü azaltmaya çalışın. Tuz ve ilave şekerler açısından zengin yiyeceklerden uzak durun.

• Kafein, alkol, çikolata, nane, baharatlar, domates ve sirke içeren soslar, bu hastalığı tetikleyen çeşitli unsurlardan bazılarıdır.

Yemek yeme şeklinizi değiştirin. Büyük porsiyonlarda yemek yemekten kaçının. Büyük ve çiğnenmemiş besinler midenizi aşırı doldurabilir, çünkü midenizin yiyecekleri parçalaması daha uzun sürer. Bunun yerine küçük ve iyice çiğnenmiş ısırıklar alarak, daha küçük porsiyonları yavaşça yemeye özen gösterin. Bu, sindirimi daha verimli hale getirecek ve şişkinliğe neden olabilecek ekstra hava almanızı engelleyecektir.

• Yemek yerken acele etmeyin. Midenizin beyninize dolu olduğunuzu bildirmesi 20 dakika kadar sürebilir. Bu nedenle, hızlı yemek yiyen insanlar daha fazla yemek yemektedir.
• Sağlıklı bir kilo vermek veya kilonuzu korumak için, dikkatli ve düzenli egzersiz yapın. Normal günlük aktivitelerinizin ötesinde egzersiz yaparsanız, günlük kalori alımınızı kontrol altında tutmuş olursunuz.
• Özellikle, yemek yedikten hemen sonra egzersiz yapmayın. Egzersiz yapmadan önce vücudunuza yiyecekleri sindirmesi için en az 3 saat zaman verin.

Doğal ve alternatif tedavileri deneyin.

• Karbonat tüketin. Karbonat, mide asidini nötralize edebilen bir antasit olarak çalışır. Karbonatı bir tedavi şekli olarak kullanmak için, yarım veya 1 çay kaşığı karbonatı bir bardak suda karıştırın ve için. Yine de sağlıklı bir tedavi için, ne sıklıkla kullanmanız gerektiği hakkında doktorunuza danışın.
• Zencefil veya papatya çayı için. Zencefili ezin ve 5 dakika suda kaynatın. Zencefil veya papatya çayı içmek stresi azaltabilir, bulantıyı hafifletebilir ve sindirime yardımcı olur. Midenizi sakinleştirmek ve sindirime yardımcı olmak için yemekten yaklaşık 20 dakika önce 1 veya 2 bardak zencefil çayı içmeyi deneyin.
• Meyan kökü tüketin. Meyan kökü, bu hastalığın tedavisinde yardımcı olabilen bir bitkidir.

Doktorunuza danışın.

Ne zaman doktora görünmeniz gerektiğini bilmeniz gerekir. Herhangi bir semptomdan, aldığınız tüm önlemlere ve uyguladığınız doğal tedavi yöntemlerine rağmen kurtulamadıysanız, doktorunuza danışın. Bu hastalığın tedavisi, yemek borunuzda yaralanma veya iltihaplanma gibi ciddi sağlık sorunlarını önlemek için önemlidir.

• Reflü semptomlarına katkıda bulunabilecek bakteriyel mide enfeksiyonu Helicobacter pylori hastalığınız olabilir. Doktorunuz tedavi sırasında mide kanserine yol açabilecek bakterileri test edecek ve bir tedavi rejimi önerecektir.
• Hastalığınız, tanımladığınız klinik semptomlara dayanarak teşhis edilir. Ancak, uzun bir süre reflü problemi yaşadıysanız veya tıbbi tedaviye tepki vermediğini görürseniz, muhtemelen bir üst endoskopi taraması yapmanız gerekecektir. Bu prosedürde boğaz, yemek borusu ve mideyi görüntülemek için boğazdan yerleştirilen esnek bir tüpe bağlı bir kamera kullanılır. Midenizin ve yemek borusunun ne kadar iltihaplandığını belirlemek için genellikle birkaç biyopsi veya doku örneği alınır. Doktorunuz daha sonra bir tedavi rejimi önerecektir.
• Sıklıkla görülmese de semptomlarınıza herhangi bir tıbbi tedavi yardımcı olmazsa, ameliyat gerekebilir. Ameliyat ayrıca yaşam boyu tedaviye ihtiyaç duyan kişiler için bir seçenektir.

Herkese sevgiler, saygılar...