Fazla ayrıntı vermeden kendimi hakkında şunları söyleyebilirim;
Yaşım yirmi üç, hatta buçuk. Boyum 1.80 barajının birkaç santim üzerinde. Şişman değilim, 61-62 kiloyum. Okuduğum bölüm ve üniversite dışarıdaki insanlara göre imrenilecek bir okul. Kendi alanında Türkiye'deki ilk üç okuldan biri. Hatta şuanda burada yüksek lisans eğitimime devam etmekteyim. Ucube bir çirkinliğim yahut göz alıcı bir yakışıklılığım yok. Standart bir yüze sahip olduğumu düşünüyorum. Yerine göre entelektüel sayılabilirim; sinema, bilim, felsefe hakkında konuşabilirim. Zeki olduğumu söyleyenler de oluyor. Arkadaş ortamlarının bir numaralı gözdesi olmasam da insanları güldürmekten aciz değilim. Hiçbir sorun yok gibi gözüküyor değil mi!
Şu yaşıma bir ilişkimin olmasını bir kenara bırakın, flört dediğiniz şeyi bile etmişliğim yoktur. Hatta uzun süre rehberimde akrabalar hariç bir kadın numarası bile olmadı. Hiçbir kadının ilgisini ve beğenisini üzerimde hissedemedim. Ne zaman bir kadınla konuşmaya çalışsam hep aynı tavırla karşılaştım; burun kıvırma ve "bir an önce sohbeti kes ve beni rahat bırak" alt metnine sahip cümleler. İnsanların onlarca eşleşme arasından birkaç kişiyle anlaşıp buluştuğu online dating uygulamalarında şansımı deneyeyim dedim. Birkaç başarısız konuşma denemesi, birkaç saçma like haricinde buralarda da kendimi satamadım. İnsanların buralarda onlarca eşleşme aldığını çeşitli kaynaklardan işitip bir kez daha kendime lanet ettim. Bu durumu gerçek hayattaki arkadaşlarıma anlatmaya utanıyorum.
Çirkin, cahil, aptal, şişko, kel gibi kırıcı sıfatların birine veya birkaçına maruz kalan arkadaşlarımın bile sevgili üzerine sevgili yaptığına, flört ettikleri veya cinsel birliktelik yaşadığı kadınları "normal bir şeymişçesine" anlattığına (ki zaten normal bir şey olduğunun farkındayım ama bana o kadar uzak ki hayal gibi geliyor) olduğuna birer birer şahit oldum. Sokakta da bu örneklerin yüzüme çarpılmasından bolca nemalandım.
Ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Sıkışmış, çaresiz ve depresif hissediyorum. İnsanların mutlu ve el ele olduklarını, benimse yapayalnız ve yıkık olduğumu fark edince göğsümden göbeğime kadar bir boşluk hissediyorum. Yalnızlığı fiziksel olarak hissedebiliyorum! Sürekli çocuklara bağıran, mutlu insanlardan nefret eden, asık suratlı yobaz bir 50 yaş dayısı olarak televizyon karşısında ölüp cesedimin 1 hafta sonra bulunmasından korkuyorum.
Yaşım yirmi üç, hatta buçuk. Boyum 1.80 barajının birkaç santim üzerinde. Şişman değilim, 61-62 kiloyum. Okuduğum bölüm ve üniversite dışarıdaki insanlara göre imrenilecek bir okul. Kendi alanında Türkiye'deki ilk üç okuldan biri. Hatta şuanda burada yüksek lisans eğitimime devam etmekteyim. Ucube bir çirkinliğim yahut göz alıcı bir yakışıklılığım yok. Standart bir yüze sahip olduğumu düşünüyorum. Yerine göre entelektüel sayılabilirim; sinema, bilim, felsefe hakkında konuşabilirim. Zeki olduğumu söyleyenler de oluyor. Arkadaş ortamlarının bir numaralı gözdesi olmasam da insanları güldürmekten aciz değilim. Hiçbir sorun yok gibi gözüküyor değil mi!
Şu yaşıma bir ilişkimin olmasını bir kenara bırakın, flört dediğiniz şeyi bile etmişliğim yoktur. Hatta uzun süre rehberimde akrabalar hariç bir kadın numarası bile olmadı. Hiçbir kadının ilgisini ve beğenisini üzerimde hissedemedim. Ne zaman bir kadınla konuşmaya çalışsam hep aynı tavırla karşılaştım; burun kıvırma ve "bir an önce sohbeti kes ve beni rahat bırak" alt metnine sahip cümleler. İnsanların onlarca eşleşme arasından birkaç kişiyle anlaşıp buluştuğu online dating uygulamalarında şansımı deneyeyim dedim. Birkaç başarısız konuşma denemesi, birkaç saçma like haricinde buralarda da kendimi satamadım. İnsanların buralarda onlarca eşleşme aldığını çeşitli kaynaklardan işitip bir kez daha kendime lanet ettim. Bu durumu gerçek hayattaki arkadaşlarıma anlatmaya utanıyorum.
Çirkin, cahil, aptal, şişko, kel gibi kırıcı sıfatların birine veya birkaçına maruz kalan arkadaşlarımın bile sevgili üzerine sevgili yaptığına, flört ettikleri veya cinsel birliktelik yaşadığı kadınları "normal bir şeymişçesine" anlattığına (ki zaten normal bir şey olduğunun farkındayım ama bana o kadar uzak ki hayal gibi geliyor) olduğuna birer birer şahit oldum. Sokakta da bu örneklerin yüzüme çarpılmasından bolca nemalandım.
Ne yapmam gerektiğini gerçekten bilmiyorum. Sıkışmış, çaresiz ve depresif hissediyorum. İnsanların mutlu ve el ele olduklarını, benimse yapayalnız ve yıkık olduğumu fark edince göğsümden göbeğime kadar bir boşluk hissediyorum. Yalnızlığı fiziksel olarak hissedebiliyorum! Sürekli çocuklara bağıran, mutlu insanlardan nefret eden, asık suratlı yobaz bir 50 yaş dayısı olarak televizyon karşısında ölüp cesedimin 1 hafta sonra bulunmasından korkuyorum.
En İyi Cevap