Açıkçası sevdiğim ya da sevmediğim bir şehir yok. Her şehrin kendine has bir havası, bir hikâyesi var gibi geliyor bana. Kimi şehir sessizliğiyle dinlendiriyor, kimi kalabalığıyla içine çekiyor. Bazısı bir hatırayı çağrıştırıyor, bazısı sadece geçip gitmek için var sanki. Ama hiçbirine önyargıyla bakamıyorum, çünkü bir şehir değil, orada yaşadığın duygular seni etkiliyor aslında. İnsan bazen en güzel şehri bile kalabalık hissederken, bir taşra kasabasında huzuru bulabiliyor. O yüzden şehir değil, yaşanmışlıklar belirliyor iz bırakan yerleri.
Ankara güzel şehir; ama Ankara 'nın araba sürücülerini hiç ama hiç sevmiyorum. 26 (Eskişehir) plakalıların baş düşmanı! Hiçbir sebep yokken, pat diye önümüze atlıyorlar. 3 km mesafede tam 25 kez kaza tehlikesi atlattım, hatta birisinde sağımdan sıkıştırıp karşı şeride fırlayarak az kalsın arabayı pert ediyordum! Yolun ortasında yol boşken ani fren yaptım.
Her şehrin kendine özgü sevilen yönü vardır ben memleketimi ve yaşadığım şehirleri severim ama genellikle kötü anılar biriken yerleri sevmem yani sevmeme hususunda kesin bir şey diyemiyorum
boş ver ya takma öyle maalesefki öyle gicik insanlar var bence yabanci oldugun icin cekememislerdir bende yabanciyim türkcem hala b*k gibi jfjfj yarı türk oldugum halde benden daha iyi yaziyorsun