İnsanları Anlama Sanatı: Sen De Haklısın, O Da Haklı; Herkes Yerden Göğe Kadar Haklı!

Saura

Farkında mısınız? Artık toplum olarak, dünya olarak asla konuşamıyoruz. Seviyeli bir şekilde tartışamıyoruz bile, sürekli bir kavga içindeyiz. Biri bizimle aynı fikirde değilse onunla mutlaka kavga etmeliyiz.(!) Zaten insan gibi oturup, dinleyip, anlayıp, fikirlere saygı duymak diye bir şey kalmadı. Hadi diyelim çok saygılıyız ve canımız kavga etmek istemiyor, o zaman da o insanı yok sayıyoruz, görmezden geliyoruz.

Kocaman bir insan, bütün yaşanmışlığıyla karşınızda!

İnsanları Anlama Sanatı: Sen De Haklısın, O Da Haklı; Herkes Yerden Göğe Kadar Haklı!

Ya onca şey olmuş hayatında ve sırf bizimle aynı fikirde değil diye onu görmüyoruz. Acımasızlığa bakar mısınız? Katlanamıyoruz yani. Bizimle aynı fikirde değilse ve karşıt bir görüşü savunuyorsa “acaba ya, acaba o da bir şeyler biliyor mudur” diye oturup düşünemiyoruz bile. Asla kabul edemiyoruz karşı tarafın da haklı olabilme ihtimalini.

Senin inandıkların: doğduğun aile, çevre ve toplumdan kaynaklanıyor. Onun inandıkları da aynı şekilde.

Hiç kimsenin karakteri doğduğu gün belli olmuyor...

İnsanları Anlama Sanatı: Sen De Haklısın, O Da Haklı; Herkes Yerden Göğe Kadar Haklı!

Nasıl bir aileye, nasıl bir çevreye, nasıl bir mahalleye doğduğuna göre şekilleniyor her şey. Seni alıp o beğenmediğin, yok saydığın insan var ya onun yerine koysak; ama her şeyinle birebir baştan alsak bütün hayatını, yani hayatlarınızı değiş tokuş etseydik: acaba onun bir benzeri mi olurdun yoksa onu hala eleştirmeye devam mı ederdin?

İnandıkların senin inandıkların olmayabilir. İnandıkların, toplumun sana dayattıklarıdır belki...

Politika, din, aşk, mezhep vesaire vesaire vesaire. Her şey artık bir kavga sebebi!

İnsanları Anlama Sanatı: Sen De Haklısın, O Da Haklı; Herkes Yerden Göğe Kadar Haklı!

Herkes bir şekilde kendini anlatmanın peşinde. Kimsenin kimseyi dinlediği yok. Ya bi’ soru soruyorsun karşı tarafa, karşıdakinin cevabını bile dinlemiyorsun. Çünkü o esnada beyninde sıradaki sorunu düşünüyorsun, yeni bir soru buluyorsun. Bu durumda ortada bir diyalog yok, tartışmanın bi’ manası ve kazananı da yok. Sadece kendine odaklanır ve karşı tarafı yok sayarsan bu tartışmadan öğrenilecek, alınacak hiçbir şey de yok.

Ya biz sadece yenmenin peşindeyiz, öğrenmenin değil!

İnsanları Anlama Sanatı: Sen De Haklısın, O Da Haklı; Herkes Yerden Göğe Kadar Haklı!

Ama iletişimde bence en önemli şey, tartışmaların en önemli noktası: bir şey öğrenmektir.

Ama o küçümsediğin, görmek istemediğin, yok saydığın insan var ya, bir şeyler biliyor. Hem de senden farklı şeyler biliyor. Herkes başka şeyler görüyor, başka şeyler okuyor, başka yerlerde doğuyor ve bambaşka yaşıyorlar hayatı. Yani hayattan aldıklarımız da birbirinden farklı. Dolayısıyla hepimizin bildikleri birbirinden farklı.

Kendi kardeşinizi düşünün. Aynı aileye, aynı çevreye sahipsiniz ama onunla bile aynı hissetmiyor, aynı düşünmüyorsunuz!

İnsanları Anlama Sanatı: Sen De Haklısın, O Da Haklı; Herkes Yerden Göğe Kadar Haklı!

Çünkü yaşadıklarınız, doğduğunuz zaman, arkadaşlarınız bambaşka. Hayattan beklentileriniz ve edindiğiniz tecrübeler apayrı. Belki karşındakini dinlerken bambaşka bir bakış açısı kazanacaksın, ya belki de daha fazla haklı olduğuna inanacaksın. Ama mutlaka bir şeyler öğreneceksin ve şu “ben haklıyım!” hırsın var ya, işte bundan dolayı bu fırsatı kaçırmış olacaksın. Bu yüzden en başta saygıyı, dinlemeyi elden bırakmamak gerek. Karşımızdakini dinledikçe, düşündükçe çok daha fazla kazanmış olacağız.

Dinleyeninizin ve kazanımlarınızın bol olduğu bir hayatınız olması için dinlemekten, anlamaya çalışmaktan ve saygı duymaktan vazgeçmeyin!

İnsanları Anlama Sanatı: Sen De Haklısın, O Da Haklı; Herkes Yerden Göğe Kadar Haklı!
17 Cevap