Taçsız Kral Metin Oktay'ın Yaşamı!

Kısaca hayatına göz atalım

2 Şubat 1936 yılında İzmir Karşıyaka'da dünyaya geldi. Babası makine işçisi annesi ev hanımıydı. 9 kardeş olsalar da 5 kardeşin küçükken ölmesiyle geriye 3 kız kardeşi ve kendisi kalmıştır. Küçüklükten gelen futbol tutkusu ailesi tarafından hoş karşılanmıyordu. Ailesine göre futbol boş ve serseri işiydi. Tüm bu söylemlere rağmen Metin Oktay'ın futbol sevgisi azalmamış içindeki tutkuyu lise yıllarında okulun takımına girerek göstermiştir. Daha o yaşlarda onun futbolunu izleyen insanlar futbol zekasına hayran kalıyor gözlerine inanamıyorlardı.

Efsane olmaya adım adım

Taçsız Kral futbol kariyerine 1952 yılında daha 15 yaşındayken Damlacıkspor'da başladı. Yeteneği kısa zamanda fark edilen Metin Oktay'a genç milli takımdan davet gelir. Ama ne yazık ki İstanbul'a gidecek kadar parası yoktur. Zor da olsa para bulur ve Metin İstanbul'a gider.

Damlacıkspor'da oynadığı futbolla adından söz ettiren Metin Oktay'ın talipleri de gecikmedi. Kısa zamanda ismi herkesçe anılır olmuş haliyle kulüpler de genç ve umut vadeden yıldızı kapmak için uğraşıyordu.1953-1954 seneleri arasında Yün Mensucatspor'a transfer olur.

Metin Oktay eşsiz futbolunu konuşturarak sezonu 14 golle kapatarak klasını göstermiştir. Artık kulüpler Metin Oktay'ın peşine düşmüştür.

1954-1955 sezonunda 5 bin TL bedelle İzmirspor’a transfer olup profesyonel futbol hayatına başlamıştır. Sezonu 17 golle gol kralı olarak kapatır. İsmi insanların ağzında dolaşmakta büyük kulüplerin dikkatini çekmekteydi .

Az kalsın Beşiktaş'a gidecekti

İzmirspor'da forma giyerken büyük kulüplerin de ilgisini üzerine çekmişti. Bu kulüplerden biri olan Beşiktaş da Metin Oktay'ı transfer etmek istemiş denemek için idmanlara çıkarmıştır. Metin Oktay o dönem maddi bakımdan zorluk çektiğinden ücret olarak 4.500 bin TL istemiş ama yöneticilerin "Sen Recep misin ki (Adanır), bu kadar para istiyorsun?" demesi sonucu biraz kırılarak biraz da o zamanın teknik direktörü tarafından yetersiz bulunup kulüple anlaşma yapmamıştır.

Galatasaraylı taçsız kral

O zamanın Galatasaray teknik direktörü Gündüz Kılıç ya da Galatasaraylıların deyimiyle Baba Gündüz İzmirspor'da oynadığı sırada Metin Oktay'ı keşfetmiş ''Bu çocuğu kaçırmayın hemen alın'' diyerek Metin Oktay'ın Galatasaray'a gelmesine katkı sağlamıştır. Bu vesileyle Metin Oktay 1955 yılında Galatasaraylı Metin Oktay oldu. Geldiği gibi fırtınalar estirdi ne kadar usta bir topçu olduğunu gösterdi. Galatasaray 1956-57, 1957-58 sezonlarında şampiyon olmuş bu şampiyonluklarda kuşkusuz Metin Oktay'ın da payı büyüktür. Ayrıca geldiği yıldan itibaren 3 yıl üst üste gol kralı olmuştur.

Genç yaşında sadece gol kralı olmakla kalmamış 1959 yılında Türkiye Süper Liginin kurulmasıyla üst üste 3 yıl gol kralı olmuştur.

Metin Oktay genç yaşında gösterdiği başarılarla Galatasaraylıların ve tüm sporseverlerin sevgisini kazanmış o artık Taçsız Kral Metin Oktay olmuştu .

Palermolu Metin

1961 yılında İtayla yolculuğu başladı Taçsız Kralın. Ne yazık ki bu yolculuk hüsranla bitecekti. 1961 yılında İtalya'nın Seri A da oynayan Palermo takımına transfer olmuştu. Bu transfer Metin Oktay için yanlıştı çünkü Metin ağır oynayan bir futbolcu iken Palermo takımı hücuma dayalı oynayan ve çevik futboluyla öne çıkan bir takımdı. Dönemin Galatasaray Kulübü başkanının gözünü para bürümesi sonucu Metin Oktay 1 yıl Türk sahalarından uzak kaldı. Palermo'da 1 yıl top koşturduktan sonra oranın kendisine göre olmadığını anlamış tekrardan Türkiye'ye dönmek istemişti. Bu arada Galatasaray Kulübünün maddi durumu çok iyi olmadığından Metin Oktay'ın Türkiye'ye dönme durumu zorken taraftarın yaptığı fedakarlıklar sonucu Metin İstanbul'a dönebilmişti.

Bizi sevenlere ihanet etmeyelim baba

Metin Oktay'ın tekrardan Türk sahalarına gelmesiyle diğer kulüplerin teklif götürmesi de gecikmemişti. Bu kulüplerden biri de Fenerbahçe'ydi. Fenerbahçe kulübü Metin Oktay'a transfer ücreti için herhangi bir miktar belirtmemiş çek defterine istediği miktarı yazmasını söylemiştir.. Taçsız Kralın bu teklife cevabı ise kısa ve net olur "Bizi sevenlere ihanet etmeyelim baba..."

Böylelikle Metin diğer kulüplerin tekliflerini elinin tersiyle isteyerek çok sevdiği Galatasaray'a dönmüştür.Dönüşü muhteşem olmuştur . 1962-63, 1964-65 ve 1968-69 sezonlarında gol kralı olmuş.Galatasaray forması altında 324 maçta 295 gol atarak ismini Galatasaray tarihine altın harflerle yazdırmıştır.

Sahalara veda: Ölümsüz jübile

Metin Oktay'ın jübilesi belki de Türk spor tarihinin en önemli anlarından biridir. Büyük yıldız, Taçsız Kral futbolu bırakma kararı almıştır ve son bir isteği vardı. Jübile maçını edebi dost ezeli rakibi Fenerbahçe ile yapmak istemektedir. Bu ricası kulüp yöneticilerine bildiriler ve olumlu karşılanır ama tek bir şartları vardır.Metin Oktay'ın 10 dakika da olsa Fenerbahçe forması giymesini isterler. Bu istek Metin Oktay tarafından ''Şeref duyarım ''denilerek kabul edilmiştir. Düşünebiliyor musunuz yıllarca birbirlerine rakip olmuş takımın formasını giymekten şeref duyan bir futbolcudan bahsediyoruz. Günümüzde iki ayrı takımın taraftarları aynı ortamda maç izleyemezken o zaman oyuncuların birbirlerinin formalarını giymesi olağanüstü derece güzel bir olay.

Takvimler 23 Ağustos 1969 tarihini gösterdiğinde büyük jübile gelir ve çatar. İnönü Stadı tıklım tıklımdır. Futbolseverler son defa da olsa Metin Oktay'ı izlemek için stada akın ederler. Sahaya sarı lacivertli formasıyla Fenerbahçe ve sarı kırmızı formasıyla Galatasaray çıkar. İki takım kaptanı Sinyor Can Bartu ve Taçsız Kral Metin Oktay maç başlamadan formalarını değiştirirler. Sarı kırmızılı forma Sinyor'a, sarı lacivertli forma Taçsız Krala gider. İki efsane sarılır ve maç başlar. İlk 10 dakika böyle devam ettikten sonra iki efsane de kendi formalarını giyerler ve kendi takımlarına giderler. Maçta Metin Oktay 1 gol atar ve 55. dakikada oyundan çıkar ve maç 1-1 berabere biter. Bu Taçsız Kralın sahalara veda edişiydi bir yıldız daha sahalara veda ediyordu .

Futboldan kopmadı

Jübilesinin ardından 1974-1975 sezonunda Galatasaray'da teknik direktör olarak bulunmuş ve ardından Bursaspor'da kısa bir süre teknik direktörlük yapmıştır. Teknik direktörlüğü bıraktıktan sonra da Milliyet gazetesinde spor yazarlığı yapmaya başlamıştır.

10'un vedası

Taçsız Kral 13 Eylül 1991 yılında hayata gözlerini yumdu .Ölümünü yakın arkadaşı Turgay Şeren anlatıyor.

"Galatasaray’ın bir galibiyetinden sonra arkadaşlarla gece Kuruçeşme’deki Galatasaray Adası’nda yemek yiyorduk. Metin ilerleyen saatlerde ‘ben kalkıyorum’ deyince masadaki arkadaşlar karşı çıktı. Hep birlikte ‘buradan başka bir gazinoya gideceğiz’ diyerek, bizden ayrılmaması için çok çalıştık. O kadar diretmemize rağmen bizleri dinlemedi. ‘Gitmem lazım’ dedi. Ve gitti... Arkasından Metin Oktay’ın köprüden geçerken trafik kazası yaptığı haberi geldi. O gece tüm ısrarımıza rağmen aramızdan ayrılmayıp bizimle diğer gazinoya gitmiş olsaydı, belki bugün bile aramızda olacaktı."

Allah rahmet eylesin .Bizi güzel futbolun ve insanlığınla tanıştırdığın için teşekkür ederim .Sen gönüllerin Taçsız Kralısın yattığın yer incinmesin .

Galatasaray! O daha vefalı

Netin Oktay İzmirspor kulübünün başkanının kızı Oya Sarı ile evlenmişti.1959 yılında Oya Sarı Yıldızı parlayan Metin Oktay'ın Galatasaray'da değil de İzmirspor'da oynamasını istemekte İstanbul'a gitmeye yanaşmamaktaydı. Son bir ikna etme çabasıyla Taçsız Kralı evliliklerini bitirecek soruyu sordu .''Ya ben ya Galatasaray ''.Metin Oktay'ın cevabı ise tereddütsüz ''Galatasaray, o daha vefalı ''oluyor .

Cezaevinde de yattı

14 Eylül 1960 tarihli Milliyet gazetesi Metin Oktay’ın polis tarafından arandığını manşetine taşımıştı. O devirlerde askere giden futbolcular kendilerine verilen özel izinlerle maçlara çıkabiliyordu. Ancak Metin Oktay’ın bazı maçlarda aldığı izinlerin karnesine işlenmediği anlaşılmıştı.Gazetenin haberi sonrası ‘tezkere almış’ Metin Oktay askerliğini 8 gün eksik yaptı diye tutuklandı. Toptaşı ve Paşakapısı Cezaevi’nde 45 gün yattı.

Ağları yırtan gol

1959 yılında, Millî Lig adı altında ulusal bir lig kuruldu. Finalde Galatasaray – Fenerbahçe eşleşmesi vardı. İlk maç 10 Haziran 1959'da, İnönü Stadyumu'nda oynandı. Maçın 13. dakikasında yaşanan olayların ardından Yugoslav hakem Marković, Metin Oktay'a kırmızı kart göstererek onu oyundan attı. Bu kararın ardından saha karıştı, sonrasında ise hakem kararını geri alarak Oktay'ın tekrar oyuna girmesini sağladı. 37. dakikada sol kanattan ilerleyen Oktay'ın çektiği şut golle sonuçlanırken, kalenin ağlarını da deldi. Önce aut kararı verilse de sonrasında karar, gol olarak değiştirildi. Bu golle Galatasaray, maçı 1-0 kazandı.
19 Haziran'da oynanan ikinci maçı ise 4-0'lık skorla kazanan Fenerbahçe, 1959
sezonunun şampiyonu oldu. Toplamda 11 gol atmayı başaran Metin Oktay ise Millî Lig'in ilk sezonunu gol kralı olarak tamamladı.

Deniz Gezmiş için imza topladı

Zamanında Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın idamına karşı yürütülen kampanya için imza toplamıştır.

Metin sana elveda

Gol nasıl atılır?

Kralın filmi

Ben Fenerbahçe takımını tutan biriyim. Ama ister A takımlı ister B takımlı olsun işini iyi yapan tüm insanları ayrıştırmadan severim hangi takımlı olduğuna takılmam. Metin Oktay da benim için efsane bir futbolcu ve kişiliktir bu sebeple gurur duyarak bu benceyi hazırladım. Bence futbolda birbirimizi ayrıştıracağımıza birlik ve beraberlik içinde olmalıyız, bu sebeple birbirimizin kalbini kırmamalıyız. Ha A takımı ha B takımı önemli olan izlenen maçtan zevk almak değil mi? Bu sebeple takım farkı göstermeksizin efsanelerin bencesini hazırlamaya devam edeceğim. Lefter ve Can Bartu hakkındaki benceme profilimden ulaşabilirsiniz. Eğer özellikle yapmamı istediğiniz efsane varsa belirtebilirsiniz. Hatalarım olduysa şimdiden özür dilerim.

Huzur içinde uyu kral mekanın cennet olsun!