Ramazan ayının bilinen ve de eski eğlencelerinden birisidir. Gölge oyunu olarak da bilinir. Bu gölge oyunu yüzlerce yıl insanların gönlünde yer etti. Hadi gelin daha yakından tanıyalım.
Karagöz ve Hacivat, bir rivayete göre Orhan Gazi döneminde Bursa'da cami inşaatında çalışan demirci ve duvarcı ustalarıydı. Cami inşaatı sırasında işçileri eğlendirdikleri için işin uzamasından kaynaklı idam edilmişlerdir. Ölümleri yaşadıkları çevre tarafından büyük bir üzüntüyle karşılanır ve sonrasında Şeyh Küşteri bu kişilerin anısına bu oyunu oluşturur.
Hacivat ve Karagöz oyunu 4 bölümden oluşur:
1. Mukaddime (Giriş) Bölümü: Bu bölümde perde aydınlanır ve müzik eşliğinde Hacivat semai okuyarak sahneye çıkar. Hacivat daha sonra sıkıldığını söyleyerek Karagözü sahneye çağırır.
2.Muhavere (Söyleşme) Bölümü: Karagöz ve Hacivat'ın atıştığı bölümdür. Hacivat burada Karagöz'e çeşidi sorular sorar. Perde de yalnızca Hacivat ve Karagöz vardır.
3. Fasıl Bölümü: Diğer karakterlerin ortaya çıktığı bölümdür. Asıl oyun burada başlar. Bu bölümde oynanan oyunun konusuna göre belli bir ad verilir. Konu bir yerden sonra tıkanır ve sonuca bağlanır.
4. Bitiş Bölümü: Hacivat ve Karagöz sahneye tekrar çıkar. Hacivat her oyunda olduğu gibi “Yıktın perdeyi eyledin virân. Varayım sahibine haber vereyim hemân” diyerek sahneyi terk eder. Karagöz ise “Her ne kadar sürç-i lisan ettiysek affola.” diyerek oyunu bitirir.
SEMAİ: Türk halk şiirinde, sekiz heceli (4+4 duraklı) dizelerden kurulu 3–5 dörtlükten oluşan, sevgi, doğa, ayrılık duygusu gibi konuları işleyen, biçimce koşmaya benzeyen bir koşuk türü.
Oyundaki karakterler ise şöyledir:
Karagöz: Oyunun baş kahramanıdır. Okumamış bir halk adamını temsil eder. Hacivat'ın kullandığı yabancı kelimeleri yanlış anlamayarak başını belaya sokar.
Hacivat: Az da olsa medrese eğitimi almış bir karakterdir. Gördü eğitim ve bilgisini etrafındaki insanlara pazarlamasını iyi bilir. Biraz olsun aldığı eğitimle Arapça ve Farsça kelimeleri de konuşma esnasında sık sık kullanılır. Bu yüzden Karagöz, Hacivat'ın ne dediğini anlamaz daha doğrusu yanlış anlar ve başını belaya o yüzden sokar.
Çelebi: Osmanlı döneminde ki İstanbul Türkçe'sini çok iyi konuşan zengin, çapkın bir karakteri temsil eder.
Zenne: Geleneksel Türk Tiyatrosunda genel olarak kadınlara verilen isim zennedir.
Beberuhi: Oyunda Türkçeyi güzel konuşan, mahallenin yerlisi olan ve sürekli Karagöz’le atışan bir cüce tiptir.
Tuzsuz Deli Bekir: Gölge oyununun kabadayısıdır. Elinde her zaman bir şişe ve silah vardır.
Tiryaki: Elinde her zaman bir tütün sopası bulunduran, afyon çekip etrafta dolaşan bir tiptir. Olayların ortasında uyuyakaldığı görülür.
Himmet: Kastamonulu Himmet olarak da bilinir. Kısa boyludur ve sırtında her zaman baltası olan bir kaba tiptir.
Bu tiplerin yanında; Laz, Kayserili, Rum, Yahudi, Kürt, Arap, Acem, Matiz, Ermeni, Bolulu, Arnavut ve onlarca tip daha bulunur.
Çocukken Ramazan aylarında televizyonda iftar öncesinde yayınlanırdı. Ama Dünya gözüyle canlı canlı izlemek nasip olmadı.
Umarım Hacivat ve Karagöz oyununu canlı canlı izleyeceğimiz Ramazanlar yaşarız.
Kendinize çok iyi bakın.
En İyi Cevaplar