2014'ten Günümüze KizlarSoruyor Macerası!

Sarhoştum hatırlamıyorum...

Zaman 2014 yılını Ekim ayı geçiyor. Gecenin bir vakti, hatunumun tavsiyesiyle üye oldum. Girip baktım siteye kapısından hafif hafif göz süzerek; bayağı canlı, değerlenir buralar.

Acemilik zırhını takmış dolaşıyorum. Ne bir şey anlıyorum ne de bir şey anlatabiliyorum.

Yazacağım ama nereye?

Henüz Benceler kısmı yok. Bir zamanlar Yazılar bölümü varmış ama o da aktif değil. Eee ben nereye yazacağım? Soru sormayı da pek sevmem ki!

Garip garip paylaşımlar, insanlar ve her telden üyeler fink atıyorlar çevremde. Yabancıyım hepsine.

Kendimce bir şekil vermeliyim buraya, ortalık toz duman, çok dağınık!

Her zaman derim; gittiği yere bir şeyler katmalı insan. Öyle kuru kuruya, eli boş gitmemeli.

Ne götürebilirim ki acaba?

Ne gelirdi elimden? Neyi iyi yapabilirdim ki?

Doğru ya! Şiir, bir kucak dolusu şiir götüreyim dedim.

Yapabildiğim en güzel şey yazmaktı. O zaman yazmalıyım. Mutlaka okuyan birileri bulunur öyle değil mi? Küçük küçük imza gifleri oluşturdum kendime.

Her görüş ve yorumuma, paylaşım ve sorularıma ekledim bunları. Sene 2015 başları... Biliyorum bir yerlerde kıvılcımı ateşledim. Bunları çok beğenen de vardı fazlasıyla nefret eden de.

Çünkü sahte değil kahverengi bakıyordum onlara. Alışık değildi onların gözleri bu tabiata.

Neden yazıdan, şiirden, kelimelerden nefret ediyorlardı ki?

Şikayetlerin ardı arkası kesilmiyordu. Kullandığım gifler rahatsız ediyormuş herkesi. Herkesi demeyelim de onları. 'Onlar'... Kimdi sahi onlar?

Şiir sevmeyenler...

Bir gece onlarca görüşüm arka arkaya kaldırılınca anladım. Son kez uyarıyordu sistem mesajı;

Bir daha olursa hesabınız iptal edilecektir!

Korktum; hesabımın iptalinden değil, şiiri sevmeyen insan sayısının bu kadar çok olmasından korktum.

Şiir sevmeyen insan bir köpeği, çocuğu ya da ağaçları nasıl sevebilir ki? Çok korktum sayın hakim! Vallah tüm korkum budur.

Moderatör nasıl oluyorduk?

Site görevlilerini idrak etmeye başladım usulca. Moderatörleri, adminleri gördüm. Buradan bakınca şu bulutlar moderatörlere benzemiyor mu? Kafamın bana oynadığı ışık oyunları mı bunlar? Galiba öyle.

Bir de baktım ne göreyim? Bence diye bir şey çıktı ortaya. Yazın diyor yönetim. Bol bol yazın, okusunlar. Başladım yazmaya. İlk Bence'm alıntı diye kaldırıldı. Ama hepsi bana ait sözlerdi.

Yonttum kendimi bu konuda. Ne yazarsam okurdu ki üyeler? Aşkı yazdım, ayrılığı, sevinci, hüznü, kuşları, çiçekleri, yediğim tekmeleri... Bin küsur Bence yazdım bugüne kadar.

Bir de şarkı söyledim karga sesimle

Moderatör de oldum sonra. Şikayetler işe yarıyordu. Ama bir şeyler eksikti; Kizlarsoruyor'da değil bende bir şeyler eksikti.

Bana ne ben oynamıyorum!

Bir ara gideyim dedim. Bunalmış, yorulmuşum. Gitme diyenler de oldu yallah diyenler de. Herkesin dilinde farklı şeyler. Ama ara verip döndüm Kizlarsoruyor ailesine.

Dönüş o dönüş bir daha gidemedim. Şimdi geleceğe bakmanın zamanı.