Kendini Pazarlama!

Herdaim70cl

Akıllı olmanın üstünlük, düşünmenin toplum onayı olduğunu sanan kitlenin dimağına selam olsun.


Pazar tezgahında sergilenen bir ürün gibi olduk ve fiyat etiketimiz saplanmış duygularımızın ortasına.


Pazarcı bağırıyor “gel hemşerim gelllll sakın kaçırma.”


Çok mutsuzum diye duygusal hassasiyetler içine gark olan bir insana sırf onu etkilemek için “mutlu olmak için şöyle olacaksın, böyle yapacaksın” gibi hayatı çözmüş edasıyla konuşmak niye? Düşündün mü hiçbir insan neden göreceli bir konuda mutlak bir ağızla abuk sabuk cümleler kusar?



Düşün o halde.
Kendini Pazarlama!



Kıçının geometrisi ile övünüp her zaman ilk sayfada tam boy ilanı olsun isteyen bir insan neden kıçındaki erozyon sonrası kendisine verilen değerin azaldığını konu eder? Kıçtan kalbe giden bir yol vardır illaki ama indi bindi kültürü olan bir toplumda kıçınla gündeme gelip kişiliğine değer verilmesini istemek nasıl bir beklentidir.



Düşünmeye devam et.


Kendisinin çok önemli bir insan olduğunu, hayatı çözdüğünü veya umursamaz tavırlar içinde farklı olduğunu vermeye çalışır insan. Bu tip insanlar her yerde kendi reklamlarını yaparak sizin bunu onaylamanızı bekler. Genelde popüler olarak bunun karşılığını alırlar elbette. Bunun için inandıklarından vazgeçeceksin, olduğun gibi değil istenilen gibi olacaksın. Örnek vermek gerekirse sosyal medyada fenomen(!) olan kişilerin tamamını düşünebilirsin. Bunların söyledikleri kendi kitlelerince oldukça popüler bir hale getirilir ancak hiç birinin adı sanı ve yazdıkları bilimsel, felsefi ya da edebiyat dünyasında yani kalite ve aklın egemen olduğu ortamda konu dahi edilmez. Hem kalitesiz kitleleri peşinden sürüklemek için istenileni yapacak basitlikte olup hem aklı başında insanlardan takdir ve saygı görme isteği neden aynı bünyede bulaşır diye düşünmedin mi hiç?



Üstteki konular üzerine düşündüysen sıra buna geldi. Düşünmeye devam edebilirsin.


Karşısındaki insanın eğitimini, uzmanlığını, bilgi birikimini hiç bilmeden sanki konunun otoritesiymiş gibi büyük perdeden konuşma durumuna ayrıca parantezler açıp ünlemler çakmak isterim. Okumamış alimler sürüsü olarak yaşıyoruz ve okumamış diğer insanlardan referans alarak afaki konuşuyoruz. Sadece mutluluk kavramı hakkında yazılmış yüzlerce makale, kitap varken hiç birini okumayıp şöyle birkaç dakika düşünüp “mutluluk şudur” demek oldukça doğaldır zira her insanın fikir ve düşünce özgürlüğü vardır ancak diğer tüm görüşleri hatalı ve kendi görüşünü mutlaklaştırmak hatta ateşli şekilde savunup dayatmak yersizdir. Konu hakkında tüm görüşleri, tartışmaları, düşünceleri yok sayan ya da varlığından habersiz olan bir kişinin kendi görüşü yok sayıldığında bunu saygısızlık olarak algılaması neden?



Bak bu konu hakkında çok düşünmek isteyeceğini sanmıyorum ama beni yanıltman hoşuma gider.


Ve geldik en sevdiğim bölüme.


Değersizlik ve kalitesizlik üreten insanların bu kendi oluşturduğu çöplükte krallık ilan etmesi makul karşılanabilir zira yukarıda altını çiziktirdiğim gibi isteklere yönelik üretim içinde olmak popülerlik hedefi olan her kişinin uygulayacağı bir yöntemdir. Nitelik ile nicelik arasındaki savaş her daim devam ederken niceliği yol seçip nitelik kazanmak isteyen tuhaf insanlarda hiçbir azalma gözükmüyor. Kimseye bir şey katmayan ve bir değer üretmeyen uğraşlar elbette bir tercihtir ve keyif alınabilir, bunlara ve bu yolda olanlara bir sözümün olması söz konusu değil. Benim dediğim şey yaptığın şeyin keyif veren ve zaman geçirmek dışında insana bir katkı sunmadığı, değer üretmediği halde beklentisi içine girdiğin saygınlık ve değer görme arzusu niye? Şarap içerek karpuz tadı alma hevesi neden diye de düşünmen gerek.


Yazdıklarım hep bir durum halidir.
Senin düşünmen gereken bu haller değil, bu hallerin neden oluştuğudur.
İnsanların bunları neden talep ettiği, bu taleplere insanların neden karşılık verdiğidir.
Bunları yapan ve bu yapılanları alkışlayanların nasıl bir yaşam tarzı, düşünce yapısı olduğudur.
Kişileri ya da durumları değil bunları oluşturan nedenleri ve bunların nasıl etkiler yaratabileceği konusunda düşünmek oldukça önemlidir.


Bunlar hakkında kendi düşüncelerimi fazla dillendirmeyi doğru bulmadım.
Senin düşünmen gerek…


Kamu ile oyu el ele verip yine masadaki yemekleri beğenmeyip hepsini bana bırakacaktır.
Aramızda kalsın zaten bu yemekleri kendime hazırlıyorum.

Kendini Pazarlama!
3 Cevap