Okumayan insanlar daha mı mutlu?

Okumak çok faydalı ama her zaman paraya dönüşmüyor. Ancak şu var eğitim seviyesi arttıkça gelir seviyesinin yükseldiğini tüm anketler söylüyor. Kafa daha iyi çalışınca sonuçta işini de daha mantıklı yaparsın, bakış açın değişir. Bence bu dönemde okumamış olanların bir kısmının daha iyi gelir elde etmesi bir rastlantı, şöyle ki , herkes eğitime yönelince bazı meslekleri yapanların sayısı azaldı, bu da o mesleklere yönelenlerin gelirlerini arttırdı. Tesisatçısından kuaförüne, marangozuna, montajcısına, ve tercih edilmemiş olan bazı bir çok 2 yıllık bölümü geçmişte tercih edenlerin mesleklerine, hepsi iyi kazandı. Ama biz ne yaptık herkes bilg müh. inş. müh. mimar, hepsi şimdi işsiz :D Yani mesele okumuş okumamış olmak değil, amaç para kazanmaksa, çağa göre hangi şartlara denk geldiğin. Kısacası nerede çokluk orada pkluk her daim tutan bi laf.
Evet ya ne gariptir ki lisanslar ve yüksek lisanslar boşta iki yıllık okuyanlar rahatça atanıyor. Halbu ki iki yıllık kazanmak kolayken lisans daha zor. Gerçekten garip yani
Okumak saçma değil tabii olarak, ancak her okuyanda memur olacak diye bir kaide de yok, bunu da dikkate almanı öneririm, evet özel sektör çok sancılı ancak kazancı memuriyete göre gayet iyi, şöyle ki bir tasarımcı, bir işletmeci olursan gayet memur maaşını geçersin lakin tabii olarak iş şartları biraz daha ağır olur, tabii olarak kpss'yi bırak demiyorum ama cebine bir şey koymanda fayda vardır.
Eğer evlenebilecek birisini buldu isen evlen, hayat biraz meşgale ile geçer, meşgale insanı dinç tutar
Özel sektörle konuştum. Hatta ise cagiracakti kabul etmedim. Şartları cok ağırdı. Bu senede KPSS deniycem bakalım.
Evlenme konusuna gelirsek karşıma sevebilecegim biri çıkmadı hiç. Olsa düşünürdüm
Diğer Görüşler İçin Aşağı Kaydır
Senin Görüşün Nedir? Hemen Üye Ol!Kimin mutlu kimin mutsuz olduğunu uzaktan bakarak anlayamayız. Sizin çok mutlu olduğunu sandığınız arkadaşlarınız aldatılıyor ve bunu sineye çekmek zorunda kalıyor olabilir.
Türkiye de eğitim sistemi olsun, Üniversite mezunlarının istihdamı olsun sıkıntı lı bir ülke sınırlı kamu istihdamı var, özel sektörler de ise mezunlar verimli değil çünkü hem eğitim sistemi bozuk ki birçoğu mezun olduğu alan da iş yapmıyor, ikincisi nitelikli mezun sayısı çok az, kamu atamalarında siyasi nedenler den dolayı eşitsizlik de yapılıyor, Türkiye de üniversite okumak boş, en güzeli Liseden sonra mesleğini alacaksın çalışacaksın belki o zaman şimdiki halinden daha mutlu olursun Ayrıca 200 den fazla Üniversite var çoğu da yüksek lise statüsünde, Türkiye de 200 Üniversiteden kaç tanesi Dünya da ilk 100 Üniviversite içinde söyler misiniz? Maşallah Her İl de hatta her ilçe de Üniversite var
Bu söylediğinize katılıyorum. Önemli olan üniversite açmak değil iş istihdamını artırmak. Ama ülkemizde maalesef fazlaca üniversite var ve cogununda geleceği yok
hepsi de siyasi rekabetlerle açıldı amaç oy toplamak, bu kadar üniversite aslında genlerden çok siyasilere yaradı
Okumayan insanlar mutlu değil, pişman. Kimse halinden memnun değil bence. Okuyan keşke evlenseydim diyor okumayan da keşke zamanında okusaydım da kendimi geliştirseydim diyor. Kimseye bakma bence bu seni daha mutsuz eder. Senin içinde evlilik gibi bir istek olsaydı çoktan evlenirdin değil mi? Evlilik kaçmıyor. Kendini tamamlayıp mutlu olmaya bak. Hiç bir şey için geç değil. Umarım güzel bir işin iyi bir eşin olur 🙏🏻
Insanlar evlendiginde mutsuzlugunu saklar genellikle evlenmek de kendi ekonomik özgurlugun yoksa cok da guzel bir sey degil bence bir de kocan kötü cikarsa yandin kpss su bu ben de dertliyim ama evlenen insanlarin cogunun okadar mutlu olmadigini dusunuyorum
Tabi ki benim küçüklükten beri hayalim hep okumakti. Kendi paramı kazanmaktı. Bazıları diyo ki aman başka işim yok bide caliscam. Hallerinden memnunlar demek ki.
Herkes okuyacak diye kural yok. Eğitim sistemi hatalarla dolu. İnsanların aylarca çalıştığı sınavda 80-85 puanı zor alan da var hiç çalışmadan girerek 90 puan üstü alanlarda. Erken evlenme konusuna gelirsek ben her insanın maddi geliri olsun olmasın bir işle meşgul olması gerektiğini düşünüyorum. Boş durmak insanı paslandırıyor. Kimse kalkıpta ev işi yapılıyor gibi boş crvap yazmasın zira 14 yıldır yalnız yaşıyorum bütün işimi de kendim yapıyorum. Ev kadınlığı yapmak eskidendi. Bulaşık elde yıkanırdı çamaşır elde yıkanırdı elektrikli süpürgeler yoktu tamamen kol yordamıyla süpürürdün belin kopardı. Çocuk yapardın günde 7 defa bez değiştirir bezlerinin yıkardın şimdi ki gibi değiştir çöpe at yoktu. O yüzden artık ev kadınlığı diye bir şey kalmadı.
Dediğinde haklısın. Bende öyle düşünüyorum. Boş oldukları için sürekli altın günü vs. yapıyorlar. Ama sanki günümüzde ev kadınları daha değer görüyor gibime geldi.
Karısının çalışmasına izin vermeyen insanlar olduğu sürece çok daha değer görürler. Bana boşanma davası için gelenlerin yarısından çoğu kadın ve çalışmayan kişiler. Baktığın zaman 10 kişiden 8 inin dişe dokunur bir yanı yok. Eşimin geliri az eve bakamıyor ondan boşanmak istiyorum diyen onlarca insan var. Siz neden çalışıp eve destek olmuyorsunuz deyince kadının işi evde çalışmak diyen kadınlar oldu. Aileden öyle görmüşler onları da yargılayamayız ama bu şekilde giderse boşanmalar çok daha fazla artacaktır
Aynen öyle kadınında destek olması gerekiyor. Benim teyzem eşi ölünce muhtaç olmamak için temizliğe gitti, merdiven sildi vs. bir ev aldı. Yani demem o ki kadında çalışıp destek olabilir. Ama maalesef günümüzde herkes hazıra alıştığı için zor geliyor.
Daha mutlu olanı da vardır daha mutsuz olanı da. Bence asıl mutsuz olanlar tek tarafı seçen insanlar. Yani kariyerine odaklanıp aile kurma mevzusunu bir kenara atan insanlar yaşları ilerledikçe kaçırdıkları, erteledikleri mutlulukları düşününce pişman olabiliyorlar. Aynı şekilde sırf aile hayatlarına odaklanıp eğitim hayatlarını kendilerini geliştirmeyi bırakan insanlarda da görüyoruz sonradan pişman oluyorlar. Bence bu ikisinin arasında bir denge kurabilmek asıl mutluluğu getiriyor. Bir tercih yapmak zorunda hissetme kendini. Daha çok çalış, daha azimli ol. Ve ikisine de sahip ol. Neden olmasın ki? İki yönden de mutlu olmak mümkün. Bu dengeyi kurmak imkansız değil.
Üniversite eğitimi almış insanların üniversiteyi bitirdikten sonra hayattan beklentilerinin yüksek olması ve bu beklentilerinin karşılanaması kişide hayata dair umutsuz bir bakış açısı geliştirmesine neden oluyor ve dolayısıyla kişi kendini mutsuz hissediyor. Ne yazık ki diploma sahibi olmak insanlara iş garantisi vermiyor ama kendini eğitmek, geliştirmek de her zaman önemlidir bence.
Okuyunca, Kafa iyice doluyor; okul ve eğitim bilgileri, askere mi gitsem , kariyerime devam mı etsem , evlensem mi, ne iş yapsam , sitres sitres , sitres, biraz boşluk vardı onuda pandemi doldurdu kafada boşluk kalmadı. Böyle oluncada insanlar mutlu olamıyor. İnanın yılda bin lirayı bir arada görmeyenler mutlu , ayda on binlira geliri olanlar mutsuz, bu nasıl bir dünya anlamadım.
Valla öyle. Türkiye de özellikle lisans okuyanlar cezalandırılıyor adeta. Genellemiyorum tabi
Açıkçası sen biraz tek odak bulmuşsun kendine. Bence karşına iyi birileri çıkarsa evlenebilirsin. Evlenince kariyer yapan çok kişi var. Bunun yanında iş hayatına da atilabilirdin. Yani tek bir şeye odaklaninca o da olmayinca üzülüyor insan. Hem çalış hem sosyal hayatını yaşa hem de eğitimini ilerlet. Bazen bunlar yanında biri olunca daha kolay oluyor. Ama sıkma canını hala genceciksin. İlk Üniversitesi olup 40 50 yaşında olan bir sürü insan tanıyoruz. Ama artık kendine başka şeyler katma vakti 😇😇
Teşekkür ederim 😊 yani şöyle söyleyeyim karşıma henüz sevebileceğim kimse çıkmadı. Olsa belki düşünürdüm.
Sırf okumuş olmak için geleceği olmayan bir bölümü okumak sacma bence..Örneğin Orman mühendisliği okumak ya da Sosyal bilgiler öğretmenliği okumak bu bölümler ölü bölümler geleceği yok bile bile bu bölümlere gitmek saçma.. Daha nice bölümler var önü artik kapanmış olan
Saçma değil de, insan tükenebiliyor ne yazikki bir zamandan sonra... Ve yaşam akıp gidiyor, belkide kendinize uyumlu, yine sınavlarınıza devam edebileceğiniz anlayışlı bir insan ile devam edebilseydiniz. Fakat bu kez de, evlilik sorumlulukları geliyor, yapan öyle de yapar derler de kolay değil. Bunlar zor kararlar ve tercih sadece sizin...
O dediğiniz anlayışlı biri bu güne kadar karşıma çıkmadı. Valla bence evlendikten sonrada çalışılabilir diye düşünüyorum
Onu demek istedim aslında. Çevrem de de hedefe kitlenen bir kuzenim var kadın.30 larını devirdi, edebiyat öğretmeni, taliplerini de geri çevirdi, atama için... Şimdi teyzem pek üzülüyor, fakat yaş ilerliyor, fizik değişiyor, ... Kısaca yaşımız ilerliyor, beğeniler, seçicilikler artıyor, evliliğe daha romantik değil de daha sorumluluk olarak bakılmaya başlanıyor... Ee böyle olunca , kadın da erkek te bu kapitalist yaşamda dejenere oluyor... Ben bu sebeple evlilik düşünmüyorum, belkide artık önyargılarım daha ağır basıyor. Böyle kendi halimde bir yaşam kurdum, bu da bir yol olabilir diye denedim. Pek keyifli, kadına bakışınız ev işlerini kitlemek, kadını ATM cihazı gibi görmek, değil ise, seçilebilir bir yol diye deneyimledim...
Bu kişinin yaşam şartlarına ve durumuna göre değişir. Ben bu düşünceyle, yani gençliğim okumakla geçmesin diye evlenmek istedim, üniye devam etmedim. Ama babam ve ailem bunu asla kabullenmediler. Çesitli sıkıntılar çektim. 21 yaşımdan bu yana (şu an 25im) hep erkenden evlenip mutlu olan kızlara imrendim. Ama arada bir fark vardı, onları ailesi bu konuda destekliyordu ve şansları yaver gitti. Ancak ben ne evlenebildim ne de doğru duzgun bir meşguliyetim oldu. Arafta kaldım. Ne okul ne evlilik. Şimdi 25 yaşındayım ve evlilikten soğudum, tekrardan eğitim hayatıma devam etmeye, bir seyler ogrenip kendimi gelistirmenin bana iyi gelecegine karar verdim. Ama dedigin gibi okumayip erkennden evlenip cok huzurlu olan arkadaslarim var. Kisiye gore degisir bu.
Çok şükür okula gitmedim.
Liseyi ve üni. Açıktan bitirdim.
27 yaşındayım kendi mesleğim var. Ve üstüne düzenim evim var.
Eğer ki okula gitseydim. şu an diğer arkadaşlar gibi bunalım da ve geleceğim olmadan kara kara düşünurdum.
Kyk borcu da cabası
Okumak saçma değil kesinlikle. Hakkını verebilirsen çok iyi yerlere gelebilirsin ama işte bazende sistemin hataları yüzünden durum böyle oluyor bence kendini üzme ve farklı bir alanda çalışmaya başla düşünürsen eminim okul sana çok güzel şeyler kazandırmıştir kendini üzme o iş içinde diretme eminim yapabileceğin başka güzel işlerde vardır. Allah yardımcın olsun
okumak çok zor, stresli ve inanılmaz yorucu ama hayatımı kimsenin yardımı olmadan sürdürebilecek kadar para kazanmam gerekiyor çünkü ileride eşimin eline bakmak istemiyorum. bana uygulayacağı fiziksel-psikolojik şiddetlere 'nereye giderim ne yaparım' diye sessiz kalmak istemiyorum. bunun için okuyorum.
bu ülkede üniversite okumayınca cahil kalınmıyor ayrı mesele. eğitim sistemimiz maalesef cehaletin karşısında değil yanında. kitap okumaya, insanlarla sosyalleşmeye mutlaka zaman ayırmak gerekiyor tabi sınavlar ülkesinde bu ne kadar mümkünse.
Yok bence mutlu olsalar bile konuşmak için erken. Daha gençler çocukları yok ya da çok küçük yaşlarını tahmin ettiğim kadarıyla. Bir nevi cicim dönemleri bence bunlar. İleride çocukları büyüyüp sorunları olduğunda bu aile ilişkilerine de yansıyacak ya da okumayıp iş hayatına atılmadıysalar bir süre sonra monotona dönüşecek onlar için her şey ve sorunlarıyla yalnız kalma ihtimalleri çok yüksek öyle insanların çevremden de gördüğüm kadarıyla. Çünkü erken yaşta evlenen kadınların çoğu eğitim almadıysa ve özellikle erken çocuk sahibi olduysa kendilerine ait bir alanı kalmıyor ve anne ve eş olmak arasında gidip gelirken büyük bunalımlar yaşanabiliyor. Uzman birisi değilim bu dediklerimin şans eseri tersi de çıkabilir ama gördüklerimi söylüyorum. Bence her şeyden önce kendimize ait bir alan yaratıp kendi karakterimizle var olmayı bilmeliyiz.
şans ile ilgili bi durumda var tabi ortada mesela benim bi erkek arkadaşım yaşadaığımız şehir'de (AYDIN) bi yabancı kızla tanıştı ve kızın babası vefat etmiş annesi ile kalıyorlar almanyada şu an 2 çocuğu var çokta mutlular ailede çok zengin bu arada arkadaşım lise okumamış işi gücü olmayan biriydi
Bence de şans faktörü çok önemli. Bakıyorsun biri uğraşmadan herşeyin sahibi olurken biri ise çok uğraşıyor ama hiç bir şey elde edemiyor
öyle tabi ama herşeyi şansa bırakıp beklemek olmaz tabi bizde okadar şans yokken :)
Selam,
Çalışma hayatı için yani memuriyet için okumamak lazım...
Ben lise mezunu olup sonradan (25 yaşımdan sonra) açıköğretim fakültesi kamu yönetimi bölümünden mezun oldum... Ve iş hayata mezuniyetin faydası oldu...
Bilmiyorum anlatabildim mi?
Yani uzun lafın kısası okumadan olmaz... İş kısmını okula bağlamak olmaz...
Yani en azından bizim Türkiye'de maalesef... 🙄
Evet okumak saçmaymış üniversiteden oldukça iyi dereceyle mezun olduktan sonra bunu anladım. Nitekim eğitim okudum ve alanımda iş bulamadım, bulduğum işlerin maaşları da kendime yetmeme asla izin vermeyecekleri maaştı. Sonra kendi alanımdan vazgeçtim ve alanım dışı işte çalıştım, şimdi yeni iş bakıyorum.
Günümüzdeki örnekler öyle olsa da 🤦biz asıl doğru yoldayız sadece süreç sancılı bunu anca kpss yolcusu anlar.
Selamlar,
İnsanların kişisel durum ve sorunlarını genele aktarmak gibi bir yanı vardır. Genellemeler pek aydınlatıcı olmaz, her durumun ve her sorunun kendine has dinamikleri vardır.
Örneğin düşük eğitim seviyesine sahip ve düşük gelirli işlerde çalışan milyonlarca "mutsuz" insan da bulunmaktadır.
Sağlıklı beslenme ve kaliteli sağlık imkanlarına ulaşamadıkları için sağlık durumları da kötüdür.
Birçok suçlu, düşük gelirli ve düşük eğitimli kesimler arasından çıkmaktadır. Çünkü fakirlikten kurtulmanın yolunu eğitim ve çalışma olarak değil kısa yoldan suç işleme olarak görmektedirler.
Düşük eğitim düşük gelir ve kötü kararlar vermeye zemin hazırlar. Böyle insanlar arasında madde bağımlılığı da sık gözükür.
Tabii ki düşük eğitime ve düşük gelire sahip olduğu halde kendi yaşamı hakkında akılcı kararlar verebilen ve mutlu yaşamlar kurmuş insanlar vardır. Aynı şekilde yüksek eğitim ve yüksek gelire sahip olduğu halde son derece sağlıksız ve mutsuz yaşamlarda sürenler vardır. Yani genelleme yapmamak lazımdır.
Ancak bir seçeneğiniz varsa eğitimli olmak her zaman eğitimsizlik ve cehaletten kat ve kat iyidir.
Tavsiyem olayları genellemek yerine kendi durumunuzla alakalı daha iyi yapabileceklerinizi gözden geçirmeniz. Sınavlara daha iyi hazırlanmak veya başka bir meslek arayışına girmek her zaman imkan dahilindedir.
Bazen zihnimiz sorunların kaynağını dışarıya aktararak ve genellemeler yaparak rahatlamaya çalışır. Bu yanlıştır. Doğru olan sorumluluk alarak her zaman elimizden gelenin en iyisini ortaya koymaktır.
Başarılar dileklerimle.
Sevgiler.