Eğitim Hayatında Sene Kaybı Yaşayan Kişilerin Çok İyi Bildiği Durumlar

Öğrencilik hayatımızda bazı nedenlerden dolayı sene kaybı yaşama durumuyla karşı karşıya kalabiliriz. Elimizde olan veya olmayan sebepler yüzünden böyle bir şey başımıza gelebilir. Yaşanan bu kaybı telafi etmek kolay değildir elbette.

Ancak her şeye rağmen olumlu yönleri de mevcut. Dolayısıyla tamamen karamsar bir havaya bürünmenin anlamı yok.

Konuyu detaylandırıp açıklamak istediğimizde neler söyleyebiliriz?

1-)Kendinizden yaşça küçük insanlarla alt sınıfta derslere katılırsınız

Kendinizden yaşça küçük insanlarla derse girmenin nasıl bir duygu olduğunu iyi biliyorum. Bu durumda olanları da gayet iyi anlıyorum. 3 yıl sene kaybı yaşadım ve gördüm ki rahat edemiyorsunuz. Onların bazı davranışları size çok çocukça gelebiliyor.

Bir de genelde sizi abi/abla olarak pek görmeyip özel bir saygı veya sevgi de göstermiyorlar. Statü olarak tıpkı onlar gibi öğrenci olduğunuz için bir ayrıcalığınız olmuyor.

2-) Üzerinizde daima iyi not alma baskısı olur

Yaşınız sınıftaki diğer öğrencilere göre büyük olduğu için böyle bir baskıyı içten içe hissedersiniz. "Akıl yaşta değil, baştadır" atasözünü iyi biliriz fakat yine de yaşımız büyük olduğu için konuları daha iyi kavrayabileceğimizi düşünüp sınavlarda çok yüksek puan almak isteriz.

Bunu "eziklik" psikolojisi ile de bağdaştırmayalım. Avantajı elinde bulunduran veya avantajlı olduğunu düşündüğü bir konuda insan, rekabet içinde olduğu kişilerden daha başarılı olmayı isteyebilir. Bu da gayet doğal bir şeydir.

3-) Bir an önce iş hayatına atılıp para kazanmak istersiniz

Şöyle bir baktığınızda yaşıtlarınız genel olarak iş hayatına atılmış, parasını tıkır tıkır kazanmaya başlamıştır. Dolayısıyla bazı şeylere geç kaldığınızı düşünürsünüz ve bu durum adeta içinizi kemirir.

Fakat şöyle düşünmekte fayda var. Siz elinizden geleni hatta çoğu zaman elinizden gelenin fazlasını yapıyorsanız gerisini düşünmeyin. Yaşıtınız olan ve çoktan mezun olmuş işsiz insanlar da var. Dolayısıyla herkesin hayatı bir yani "klasik" şekilde olacak diye bir durum da söz konusu değil.

4-) ÖSYM'nin düzenlemiş olduğu sınavlarda 1-0 önde başlamanın sevinicini yaşarsınız

Sene kaybı yaşamanın en avantajlı yanı bu olsa gerek. Özellikle idealist öğrenciler genelde ilk senesinde istediği üniversiteyi kazanamaz. Dolayısıyla sonrasındaki akademik hedeflerine de ulaşamamış olur. Hedefleri oldukça yüksektir.

YGS-LYS veya yeni adıyla TYT-YKS'ye katılıp istediği puanı alamayan öğrenciler aslında deneyim kazanmış olur. Oradaki sınav stresini ciddi anlamda yaşamış olup formatı da yakından inceleme şansı bulmuşlardır. Dolayısıyla bir sonraki sınavda 1 sene daha sınava çalışma imkanı bulmasının yanı sıra eskisi gibi de heyecan yapmayacaktır.

Ayrıca bu süre zarfında YDS, ALES, KPSS gibi sınavlara da katılmak için bolca zamanınız olacaktır.

5-) Tıpkı futboldaki "kaleci" gibi hayata uzaktan bakıp olayları değerlendirme şansınız olur

Eğitim hayatında her şeyi olmasa da bazı şeyleri "görmüş geçirmiş" olarak tanımlayabilirsiniz. Mesela 1 sene bile kayıp yaşadığınızda o sırada hayat hakkında çok şey öğrenme şansınız oluyor. Farklı insanlar tanıyıp, farklı olaylara bizzat şahit olabiliyorsunuz.

Ben de ikinci senemde istediğim bölümü kazananlardanım. Mezuna kaldığım dönemde dershane hocalarımın bana ders dışında kattığı şeyler çok anlamlıydı. Bunun yanı sıra ailemin bana daha önce hiç olmadığı kadar o dönemde destek olmaları da gerçekten çok güzel bir duyguydu. :)

Okuduğunuz için teşekkürler.

Sevgilerimle...

#Askiyasamak