#loveislove Eşci̇nsel Bi̇reyleri̇n Tahmi̇n Edemeyeceği̇ni̇z Kadar Zor ve Mücadeleci̇ Bi̇r Hayatı Var! Bu da Benim Hayatım.

napcankiismimi

Öncelikle şunu belirtmeliyim: bu bir hastalık değil ve tedavisi yok.

#loveislove Eşci̇nsel Bi̇reyleri̇n Tahmi̇n Edemeyeceği̇ni̇z Kadar Zor ve Mücadeleci̇ Bi̇r Hayatı Var! Bu da Benim Hayatım.

Kendimizi açıkladıktan sonra hep sorarlar ilk başta nasıl fark ettin diye. Herkes belli başlı şeyler söylerler. Şu zamanda eniştemden hoşlanırken, sürekli binip denk geldiği otobüs şoföründen, mahalledeki bakkal abi ya da amcadan hoşlanarak farkına varırlar. Ben galiba ilk söylediğim madde: eniştemden :). Kendimi fark ettiğim zamanlar 9 10 yaşlarımdı. Teyzemin eşi bana o kadar iyi davranırdı ki bende de içimden gelerek ona karşı sevgim artmaktaydı. Bu aşk olarak değildi galiba tam tanımlayamıyorum şu an belki de sadece beğenmeydi aslında. Hep onunla geçirdiğimiz zamanları aklıma getirip yatardım.

O da beni seviyordu derdim yoksa niye tokalaşıp öpsün yanağımdan dimi derdim kendi kendime :)

Liseye başladığım zamanlar bir değişmeler oldu bende. Çevremde herkes sevgilisinin elini okulun bahçesinde gizli gizli tutuyorlar dışarıda parklarda öpüşüp kulübelerde, tuvaletlerde sıkıştırıyorlardı birbirlerini. (bu arada şunu söyleyeyim şimdiki liseliler ile 10-12 yıl önceki biz liselileri kıyaslayamıyorum😂) Ben kendimde o zamanlar sorun olduğunu düşündüm. Kendi içimde yaşadığım hislerimi, duygularımı sorgulamaya başladım. Herkes kız erkek el ele ben neden erkeklerle öyle düşünüyorum dedim.

Annemlere soramadım çünkü TV'de ya da filmlerde (Mahsun Kırmızıgül'ün bir filmiydi iyi hatırlıyorum) denk geldikleri Gay, travesti rolleri bile yerden yere vuruyorlardı.

Çekindim yani hep kendi içimde yaşadım. İçimden gelmiyordu ilkokulda ve lisede erkek gruplarının içine girmeyi istemezdim sadece beden derslerinde sınıfta beraber soyunurken haz alırdım onun dışında" şu kızın g*tü ney öyle aga ya" veya" hadi maç yapalım aylık oynayalım "falan derlerdi. Kızların içinde olmayı onlarla ip atlamayı ve voleybol oynamayı içimden çok geçirirdim. Bunları yaparken bile kendimi sorgulamaya devam ederdim. Ben neden farklıyım sınıfımdaki erkeklerden derdim. Daha içimden gelerek farkında olmadan yaptığım şeyin ney olduğunu bilmiyordum bile. Zaman böyle ilerlerken araştırmalar yapmaya başladım Wikipediadan, bazı sözlük sayfalarından. Sonra gey tanımını o zamanlar öğrendim bu sefer onu araştırdım. Önüme videolar çıkıyor falan. Aktif pasif şu demekmiş, hetero bu demekmiş vs vs. Baya bilgi sahibi oldum videolar, röportajları izleyerek.

Sonra aileme nasıl açıklasam diye düşündüm ama yapamadım.

Gabile diye bir site varmış gayların arkadaşlık kurma siteleri. Ben çok heveslendim sonra kendim gibi insanlarla arkadaş olmak için. Onlardan bilgi almak için. Muhabbetler kurdum arkadaşlarım oldu hatta okuduğum lisede bilgisayar bölümünde beğendiğim çocuğun bile gay olduğunu öğrendim. Arkadaşlık kurdum hatta ilk cinsel ilişkimi bile onunla yaptım. Sonra çok korktum. Gay olmak sadece erkeklerle seks yapmak mı dedim kendi kendime ve bu düşünceden sonra bunalıma girdim.

Muhafazakar bir ailede büyümedim ama yerine getirdiğim ibadetlerime bağlıydım. Dua etmek, abdest almak. İlk cinsel ilişki sonrası tövbeler ettim Allaha dua ettim. Çok korktum ömür boyu cehennemde kalacağım için.( Evet lise3 dedim bu zamanlarda ve gerçekten saf bir çocuktum. Şimdiki imkanlar oldu 2011 de falan. Şimdi 15 yaşındaki çocuk bile hornet(Gay arkadaşlık uygulaması) kullanıyor.) Daha sonra üniversiteyi kazandım tekrar kendi içimde yaşadığım ve engel olamadığım durumlar oluşmaya başladı. Gördüğüm her yakışıklı erkeği düşünerek masturbasyonlar çekmeyi ve ilk yaşadığım cinsel deneyimim onlarla yapıyormuşum gibi hayal ettim. Bu konuda artık kendimi iyice aşmak istedim.

Çok sevdiğim çocukluk arkadaşımın ablası beni fark etmiş ve dile getirdi ben de ona bundan kurtulmak için her şeyi yaptığımı ve başaramadığımı söyledim.

İyi ki beni fark edip bana sormuş ve ben de içimdekileri ona dökmüşüm. Yoksa gerçekten intihar aşamasındaydım. Onunla konuştuktan 1 2 ay sonra üniversiteye geldim ve çok rahattım. Kimsenin beni tanımadığı bir ile geldim ve rahattım.

Üniversiteye gittiğimde aile baskısı yok. Yaptıklarımdan habersizler. Özgürdüm!

Daha çok yakışıklı erkekler görüyordum ve kendimi sabitlemeye çalışıyordum. Ancak tabiki de ilk cinsel deneyimimden sonraki ettiğim tövbeleri bozmuştum. Hep erkeklerle beraber olmak istiyordum. Devamlı. 1 2 sene bu böyle devam etti. Her seferinde başka birisiyle birlikte olmaktan sıkılıp artık durulmaya başladım. Bunalımdayken öz ablam gibi gördüğüm kuzenime açıldım. İlk defa aileden birisine açılmıştım. Onun tepkisi beni daha kötü yapmıştı. Gözleri doldu. Defalarca şaka olup olmadığını sordu ve aynı gün benim için özel bir randevu aldı pskiologtan. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Tekrardan içinde olduğum durumları sorgulamaya başladım. Kendimi artık bir eşcinsel birey olarak kabullendim tabi ki de gurur da duyuyorum hala ancak o zamanlar nereye kadar böyle devam edeceğimi sorgulamaya başladım.

Mezun olduktan sonra napıcam Ankara'ya nasıl döneceğim evlenmek, aile kurmak, hele ki benliğini bulduktan sonra alıştığın özgür düzenden aile düzenine nasıl alışacaktım?

Üniversite bitmesine 3 4 ay kalmıştı. Çalıştığım bir barda arkadaş ortamında edindiğim gey ve lezbiyen arkadaşlarımın artık özgür ve rahat yaşamlarına imrenerek ben de onlar gibi olmaya başladım. Aile ve ortamın ne dediği düşündüğü artık umurumda değildi. Bu tabi ki de gidip aileme söyleyeceğim anlamına gelmiyordu :) O arkadaş ortamında daha sonra birisiyle tanıştım. Hani demiştim ya az önce nereye kadar böyle hayatım devam edecek diye sorgulamıştım kendimi. O zamanlar fark ettim işte dedim benim hayatım bu şekilde olmalı. Sevdiğim değer verdiğim aşık olduğum bir insanla devam etmeli.

Aşk demek ki iki erkek arasında da olabiliyormuş dedim.

Karşı çıkmıştım her seferinde ben bir erkekle duygusal şeyler yaşamam sadece tek sefer yatar geçerim diyordum ancak gerçekten o duygu kıvılcımları içinde alevlenmeye başladığında engel olamıyorsunuz. Bu sefer bunu da sorgulamaya başladım. Dedim ki kendi kendime gerçekten mutlu olmak sadece aşk ile mi olur sevgi olmadan mutlu olunmaz diye. Gerçekten de sevgi ve aşkın doğurduğu o ortam insanı daha önce içinde bulunmadığı bir atmosfer ortamına alıp götürüveriyor. Daha fazla uzatmadan eğer hala okuyorsanız :) sizi de daha fazla sıkmadan sona gelecek olursak arkadaşlar:

Eşcinsel olmak insanların tercih ettiği bir şey değil. Bir hastalık değil. Tedavisi olan bir şey değil. Hor görülecek ya da kınanacak bir şey hiç değil.

Eğer çevrenizde olur da denk gelirseniz lütfen ön yargıyla yaklaşmak yerine önce samimi bir arkadaşlık kurum ve daha sonra dinleyin. Bence her eşcinsel bireyin yaşadığı çok zor koşullar var.eğer öyle bir karakteri hayatınıza alırsanız gerçekten pişman olmazsınız. Benim yanımda hiç kimse olmadı. Sadece fikir aldığım arkadaşımın ablası oldu daha sonra kendimi tekrar boşlukta buldum. Ve bu boşluk günümüz TÜRKİYE sinde gerçekten bazı gençlerimizin hayatının sonunu kendisinin getirmesine neden oluyor. Yapmayın. Çocuklarınız da bir eşcinsel adayı. Eşcinsel olunmaz, doğulur. Sevgiler. Teşekkürler.....

#loveislove Eşci̇nsel Bi̇reyleri̇n Tahmi̇n Edemeyeceği̇ni̇z Kadar Zor ve Mücadeleci̇ Bi̇r Hayatı Var! Bu da Benim Hayatım.
#loveislove Eşci̇nsel Bi̇reyleri̇n Tahmi̇n Edemeyeceği̇ni̇z Kadar Zor ve Mücadeleci̇ Bi̇r Hayatı Var! Bu da Benim Hayatım.
67 Cevap