Kadınlar İyi Şoför Değil midir?

Husky

Bu bencemi daha iyi anlamak için Trafikte Sürücünün "Kadın" Olduğunu Anlamanın 9 Yolu başlıklı bencemi okumanızı tavsiye ederim.


Kadınlar İyi Şoför Değil midir?


O bencemde saydığım hareketlerden birini yapan sürücüyü gördüğümüzde “Şu öndeki şoför var ya, kesin kadındır" iddiasında bulunuruz. Eğer gerçekten kadın ise “Bak işte gördün mü, kadınlara ehliyet veren de kabahat” diyerek topyekün kadınları kötü şoför ilan ederiz.


Peki, ya erkek çıkarsa?


Erkek adama morarmak yakışır mı hiç. "Al işte, mıy mıy mıy karı gibi araba kullanıyor" diyerek yine topu kadınların üzerine atarız. Bazen de “Dikkatli kullan şerefsiz” diyerek hatayı cinsiyetleştirmek yerine münferitleştiririz.


Gerçekten de kadınlar "kötü şoför" ünvanını hak ediyorlar mı?


Bana göre bu konuda kadınlara haksızlık yapılıyor. Çünkü bu görüş, artık toplumda yerleşmiş, kabul görmüş, hatta kadınlar tarafından bile kanıksanmış bir "kalıplaşmış önyargı"dan ibaret.


Peki bu önyargı nasıl oluştu? Ortaya çıkardığı sonuçlar nelerdir?


1) Erkek çocuğa oyuncak araba, kız çocuğa barbie bebek



Çocuklar bu kalıplaşmış önyargıyla büyümeye başlıyor. Erkek çocuğa oyuncak araba alırız, kızlara barbie bebek. Erkek çocuklar, oyuncak arabayla oynamak isteyen kız çocuklarını hep terslerler veya kovarlar "Sen ne anlarsın araba sürmekten"


Başka bir örnek;
Siz hiç 5-6 yaşındaki kız çocuğunu kucağına alarak araba sürmeyi! öğretmeye çalışan bir baba gördünüz mü ? Kız çocuğu büyüyünce araba mı kullanacak sanki, oyuncak bebeğiyle arka koltukta oturadursun yeterli.


2) Kadınlar geç yaşlarda şoförlük öğrenmeye başlıyor


Çünkü şoförlük öğrenecekleri bir araçları yoktur.
Erkeklerin böyle bir sorunu yoktur. Çünkü ya babasının teşvikiyle araba kullanmaya başlar, ya da babasından habersiz çaldığı veya arkadaşlarının araçlarıyla şoförlüğü erken yaşta öğrenirler. Melekeleri erken yaşta oluşur ve gelişir.


Kadınların böyle bir şansı yoktur. Ancak yaş kemale erince babalarından veya kocalarından öğrenmeye çalışırlar. Bu durumda biz erkeklerin çemkirerek onları nasıl strese soktuğumuzu anlatmaya gerek yok sanırım. Buna maruz kalan kadınların elleri ayaklarına dolanır ve özgüvenlerini yitirirler.


3) Emanetin canı kıçındadır


Toplumda yaygın olarak kullanılan ve inanılan bir atasözüdür. Emanet araçla kaza yaptığımızda hatırlar ve doğruluğuna bir kez daha inanırız. Çünkü emanet aldığımız arabayla kaza yapmamak için aşırı dikkat gösteririz. Aşırı dikkat ürkek, endişeli ve tedirgin araç kullanmamıza yol açar. Bu da kaza sebeplerinden biridir.


Çoğu kadın kendilerine ait aracı olmadığından emanet araç kullanır. Zaten geç yaşta ve zor şartlarda öğrenilmiş bir şoförlüğün üzerine bir de tedirgin, endişeli ve ürkek araç kullanılması eklenince, hata yapma ihtimalleri artar.


Kendi geliriyle araç sahibi olan kadınlar, kaza veya hata yapma endişesini daha az hissederler.


4) Erkeğin egemen olduğu sistemin tehdit edilmesi


Trafikte kadın sürücülerin çoğalması, erkeklere ait bir alanın ihlal edilmesi anlamına gelir. Erkekler bunu kabullenmekte zorlanırlar. Dolayısıyla erkeklerin yaptıkları hatalar acemilik veya münferit hata olarak görülürken, kadınlar hakkında hep genelleme yapılır.


5) Medyanın bu kalıplaşmış önyargıya etkisi ve katkısı



Kaza haberleri verilirken kazaya karışan erkek ise sadece "sürücü" olarak bahsedilirken, kadın ise "kadın sürücü" vurgusu yapılır. Bu önyargının pekişmesine katkıda bulunurlar.


6) Kadınlar kısa mesafelerde araç kullanılırlar


Toplumun cinsiyetçi yaklaşımdan dolayı kadınlar kısa mesafelerde veya sadece şehir içinde araç kullanırlar. Uzun yolda araç kullanmak kadınlara göre değildir. Hele tek başına hiç araç kullanamazlar. Bu şekilde sistemli güvensizlik aşılanır. Dolayısıyla kadınların tecrübe ve özgüven kazanmaları zaman alır.


7) Toplum tarafından adı konulmayan maskülen ve feminen sürüş normları oluşturulması



Erkeklerin riskli ve agresif araç kullanması çeviklik ve yetenek olarak görülürken, kadınların güvenli ve kurallara uygun araç kullanması gereksiz özen ve beceriksizlik olarak görülür.


İşin doğrusu, bu normlar trafik eğitiminde olumlu ve olumsuz davranışlar olarak sınıflandırılmıştır.


8 ) Kadınlar duygusal varlıklardır



Kadınlar erkeklere göre daha duygusal olduğundan trafikte gösterdikleri tepkiler farklı olabiliyor. Sakinlik, agresiflik, saygılı ve müsamahalı olma cinsiyete göre farklılık gösterebilir. Videoda olduğu gibi, kadınlar trafiği tıkamak pahasına yaşlı adama yardım etmekten çekinmezken, erkekler çekinceli davranabiliyor.


Saydığım bu nedenler kalıplaşmış önyargıların, öğrenilmiş çaresizlik ve şartlı bir refleksin oluşmasına neden oluyor. Dolayısıyla kadınlar kendilerine dayatılan önyargıların etkisinde kalıyorlar. Kendi yeteneklerini küçümsüyor, araç kullanmaktan kaçınıyor veya erteliyorlar. Buna rağmen araç kullananlar ise olumsuz önyargıları hatırladıkları anlarda, olduğundan daha kötü performans sergileyebiliyorlar.



Kadınlar tedirginlikten, erkekler ise kendine aşırı güvenmekten hata yapıyor.



Sonuç olarak;


Trafik gibi hayati bir konuya cinsiyetçi yaklaşımdan uzak durmalıyız. Erkekler olarak bu alanı kimliklerimizi kanıtlama, doğrulama alanı olarak görmemeliyiz. Maskülen normlara uymak adına tacizkar, riskli ve agresif davranışlarından kaçınmalıyız.


Kadınlar da kendilerini bu önyargıların baskısından kurtarıp, becerilerinin, yeteneklerinin değişmez ve gelişmez olmadığına, cinsiyetle ilgisinin bulunmadığına inandırmalıdır. İşte o zaman trafikteki olumsuz davranışlar ve hatalar azalacaktır.


Peki bu benim söylememle olur mu?


Elbette olmaz. Klasik olacak ama birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da toplum olarak eğitilmeye muhtacız vesselam.


Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Kadınlar İyi Şoför Değil midir?
21 Cevap