Öncelikle bu Bence, kadınları övüp, erkekleri aşağılamak amacıyla yazılmamıştır. Tek amaç bir şeylerin farkına varmamızı sağlamaktır. Bunun olması için bir kadının ölmesine gerek kalmadan.
Ülkemizde kadına uygulanan şiddetin çeşitliliği, maalesef lüks bir restoranın menüsü kadar zengin. Ataerkil bir toplum olmamızdan ve kendini geliştirmiş kişilerin azınlık kalmasından dolayıdır ki, kadınlar hayatları boyunca şiddete uğrarlar. Bu şiddet elbette her zaman fiziksel değildir. Öncelikle benim nazarımda kadın nedir, nasıl bir varlıktır bundan bahsetmek istiyorum.
Kadın
Literatürde "kadın" kelimesi eski Türkçe'de (ḳātūn) Kraliçe anlamına gelmektedir lakin literatür dışında konuşmak gerekirse, kadın duygularını yoğun yaşayan ve bu nedenden dolayı da kırılgan olan varlıktır. Yoğun yaşadığı bu duygular kimi zaman anaçlık dediğimiz kavramı ortaya çıkarırken, kimi zaman da merhamet duygusunu pekiştirir. Temelinde narin ve kırılgan varlıklar olsa da, bu kadınların sadece dışındaki bir kabuktur. O kabuğun altında asil ve güçlü bir varlık yatmaktadır. Bilimsel olarak bile kadınlar erkeklere nazaran acı eşiği daha yüksek varlıklardır.
Her zaman söylerim ki, kadınlar üstün varlıklardır. Bunun kadın - erkek eşitliği ile ilgisi yoktur. Zira bir çok kadın hak etmediği şeyleri yaşadığı bir dünyada hayatta kalmaya çalışan ve bunu başaran bir varlıktır. Bunlara rağmen hala yüzünü güldürmeyi başarır, merhametini kaybetmez, duygulara hala önem vermeye devam eder. Böyle bir varlık benim nazarımda üstün bir varlıktır. Elbette bu, erkekleri aşağılamak değildir. Ve tabii ki kadınlar arasında da istisnalar mevcuttur.
Neden kadına şiddet uygulanıyor?
Kadın yaradılış sebebiyle kas gücü karşı cinse nazaran daha az olan bir varlıktır. Duygulara önem vermesi kadını kırılgan yaptığı gibi bu kırılganlık, her ne kadar kendinden emin ve olgun olsa da onun hassas olmasına sebep olur.
Ataerkil toplumumuz ve geçmişten günümüze gelen bazı kültürel olgular, kadını erkeğe hizmet eden "evinin kadını, çocuklarının anası" olarak gören bir zihniyete sebebiyet vermiştir. Bu bağlamda kadınların kararlarına, fikirlerine kimi zaman önem verilmediği gibi, birtakım durumların da kadınlar tarafından yapılamayacağı düşünülmüştür. Tüm bu unsurlardan ve daha fazlasından dolayı kadın, her ne kadar öyle olmasa da savunmasız olarak görülür.
İnsanlar temelinde vahşi yaratıklardır, bizleri dizginleyen cezai unsurlar, din ve kural gibi etkenler olmasaydı dünyanın nasıl olacağını bir düşünün. Bu konuya örnek olarak; Arınma Gecesi film serisini izlemenizi tavsiye ederim.
Bu nedenledir ki kendini geliştirmemiş ve karakterine bir şeyler katmamış olan erkekler, kimi zaman kendilerini ifade edemedikleri için, kimi zaman da karşısındakine gücünün yeteceğini bildiği ve "ben erkeğim ulan" tribine kapıldığı için kadına şiddet uygular. Bu şiddet fiziksel olmak zorunda değildir.
Bu gün bir çok kadın duygusal ve fiziksel şiddete maruz kalıyor. Bu şiddete karşılık vermemelerinin en büyük etkenleri arasında duygulara bizlerden daha çok önem vermeleri yatıyor. Kadın, karşısındakine karşılık vermiyorsa bu ona olan korkusundan değil, aslında çoğu zaman onu kırmak istememesinden dolayıdır. Bir çok erkek ise bunu korku olarak algılar ve onu savunmasız görüp saldırı yapmaktan çekinmez.
Fiziksel Şiddet
Kadınlar için dijital bir anıt olarak kurulan ve harika bir proje olan http://anitsayac.com sitesini ziyaret etmek isteyebilirsiniz. Siz bu Bence'yi okurken emin olun bir kadın daha öldürülmüş olabilir..
Fiziksel unsurlar kadınların en zayıf noktalarından biridir. Çünkü yaradılış neticesinde kadınlar kas gücü olarak erkekler gibi değildir. Bu bağlamda kendilerini savunma konusunda yetersiz kalabilirler. Ülkemizin mükemmel kural ve yönetim şeklinden dolayı, kadınların hakları ve onlara uygulanan şiddetlerin, hatta ölümlerin caydırıcı cezaları olmaması neticesinde, kadınlara şiddet uygulamak artık normal hale geldi. Daha kötüsü bu şiddet sonucunda yaralanan veya ölen kadınlar kimi zaman suçlu bulundu. Adalet sözde mülkün temeli..
Elbette kadınların da kendilerini savunmak için yapabilecekleri şeyler vardır. Bunların başında fiziksel eğitimler ve kullanılabilecek biber gazı ve benzeri ekipmanlar vardır.
"Kadına el kalkmaz ulan beyinsiz! Erkeksin ama insan değilsin. Aslında o en iyiye layık, kadına şiddete hayır! " Şanışer - Susamam 7:51
Duygusal Şiddet
Kadın duygularını yoğun yaşayan ve bu nedenle detaylı düşünen bir varlıktır. Bu nedenle bir çok erkeğe normal gelen bir davranış, kadınlar için incitici sonuçlar doğurabilir. Aldatılmak, terk edilmek ve benzeri şeyler bir yana, bir kadına sesinizi yükselterek dahi ona şiddet uyguladığınızı unutmayın. Karşınızda narin ama asil bir varlık olduğunu bilmeyen bir erkek, ona bağırarak bastırabileceğini düşünür, nitekim çoğu zaman bunu yaparken sağa sola yumruk atar, etrafı dağıtır ve karşısındaki kadına aslında gücünü istemsizce gösterip onu bastırır.
Kadınlar için duygular genelde tek kullanımlıktır lakin ömürleri uzundur. Bir kadın size olan güvenini kaybeder veya size olan duygularını yitirirse, bunu geri kazanmanız çok kolaydır. Çünkü kadın anaçtır, duygusaldır ve sevdiği kişiyi affeder. Fakat unutmamak gerekir ki affedilmiş olmanız veya bu duyguları geri kazanmış olmanız onları tam anlamıyla elde ettiğiniz anlamına gelmez. Kadın, içindeki hüznü ve kırgınlığı kalbine gömebildiği için sizi affeder. Bu nedenledir ki içi kırgınlıklarla dolu olmayan bir kadın görmeniz çok zordur.
Kadınlar çiçektir sözüne asla katılmayan biri olarak şunu söylemeliyim ki, kadınlar çiçek değil doğadır. Sizi seven bir kadın, size alabileceğiniz en ferah nefesi sunar, dinlenebileceğiniz huzurlu bir gölge verir, koşabileceğiniz çayırları önünüze serer. Böyle bir varlığı üzmek doğayı katletmek ile eş değerdir.
Küfür (!)
Ülkemiz dışında da örnekleri elbet vardır lakin ülkemizde edilen küfürlerin neredeyse tamamı kadını metalaştıran ve onun üzerinden edilen küfürlerdir. Kadını kadın yapan ve doğası gereği, cinsel aktivitelerde erkeği kendiyle birleştiren bir yapıda olmasından mıdır bilinmez, bir çok küfür kadının cinsel anlamda kullanılmasını andıran niteliktedir. Bir kadının cinsel doğası, bir çok erkek için karşıdaki kişiye hakaret olarak kullanılır
Bizleri doğuran annelerimiz, belki kardeşlerimiz ve hatta tanımadığımız diğer kadınlar.. Hiç erkek üzerinden edilen bir küfür duydunuz mu? Yahut ne kadar kullanıldığını gördünüz. Cinsel birleşme olarak bilinen, halk dilinde sizin de bildiğiniz bir kelime sizce neden bir küfür ve aşağılama unsuru olarak kullanılıyor?
Sebebi belli, bu toplumsal bir çatlak. Erkek doğduğundan itibaren penisi resmen halka arz edilir. Toplumumuza bakıldığında, genelde kaç kadın ile birlikte olduğu erkek için gurur kaynağı olurken, sevdiği adamı bir kere öpen bir kadın onlarca yaftaya maruz kalmaktadır. Bunun temelinde erkeğin özgürlüğü, kadının kısıtlanması düşüncesi yatar.
Kısaca güzel dostlarım, kadınlar bizleri tamamlayan varlıklar, bizler de onları tamamlayan varlıklarız. Doğamız gereği yaptığımız aktiviteler, yaradılışımız gereği sahip olduğumuz fiziksel etkenler veya cinsiyetimizden dolayı toplumsal görüşler, kadınlara şiddet uygulayabileceğimiz anlamına gelmez. Elbette tüm bunlar kadınlar için de geçerlidir.
Böyle bir Bence yazma ihtiyacı neden doğdu?
Çünkü toplumumuzda kadın ve kadına dair şeylerin hatırlanması için, bir kadının ölmesi gerekiyor. Belki bunu okuyan biri hayatında kadınlara dair fikirlerini değiştirir ve bazı şeylerin farkında olur. Okuduğunuz için teşekkürler, sizi bir şarkıdan kesit ile baş başa bırakayım.
- Kadın yemek yapmayı bilmiyorsa, git onunla birlikte gir mutfağa ve birlikte yemek yap adam!
- O ev ikinizin, birlikte temizleyin o evi yıkma tüm işleri onun omzuna.
- En değerlim dediğin varlığa bir bak, onsuz eksiksin unutma adam.
En İyi Cevap