Döviz arayışının devamı
Yeni yıl ile beraber ülkemiz döviz arayışına devam edecektir. Dünyanın çeşitli ülkelerinden yatırım beklentilerimiz hız kesmeden 2024 yılında da devam edecek. İhracat gelirleri ve turizm gelirlerindeki artış ne derece etki eder bilinmez ama bakanlığın bu husustaki kararlılığı önümüzdeki senede sürecek.

Büyüyüp giden işsizlik
İşsizlik rakamlarının artacağı düşüncesindeyim. Çünkü faiz oranlarında ki hızlı ve yüksek artış birçok firmanın yüksek oranlardan borçlanmasını sağlıyor. Bu durumda orta ölçekli firmalar küçülmelere gidebilir. Maalesef ki 2024 yılında birçok kapatan veya batan şirketler görebiliriz.

Bir salgın hastalık!
'Enflasyon'
Bir salgın hastalık! 'Öğrenilmiş Çaresizlik'
Zam haberlerini artık kaçımız dikkate alıyor? Ürünlerde ki fiyat artışı o kadar sık ve yüksek ki artık bu durumun sıradanlaşması korku verici. Psikoloji derslerinde öğrenilmiş çaresizlik durumu vardı. İşte çevremizde bu hastalığa yakalanan birçok kişi var. Zam haberlerine karşı bu durumda oluşumuz gerçekten üzücü ve umarım yeni senede bir tepki uyanışı olur ve bu durum devam etmez. Enflasyon hakkında daha söylenecek çok şey var ama ben sadece 1 cümle ile bitireyim. Üretemezsen tükenirsin.

Faiz Oranlarındaki Artış
Yabancı bir ülkenin vatandaşı olduğunuzu düşünün. Ülkemize dolar getirip onu TL'ye çevirip çevirdiğiniz parayı da faize koyup 1 ay sonra yüzde 40 daha aldınız diyelim. Kulağa hoş geliyor değil mi? Tatil, pahalı kıyafetler.. öyleyse şimdi acı gerçeklerle karşılaşın. Türk lirası değer kaybediyor ya da borsa yansımasına da değineyim. Faiz ile beraber gelen yabancı yatırımcı köklü firmaların hisse senetlerini aldı diyelim. Böylece yeni sene itibariyle yükselen bir endeks görebiliriz. Ama bu para girişinin bir de kâr çıkışı olacağından büyük olasılıkla küçük yatırımcının ezilmesi senaryosuna yeniden film çekilebilir.
Pekte iç açıcı bir yazı olmadığının farkındayım. Sürçü lisan ettiysem affola diyeyim okuduğunuz için teşekkür edeyim 😊
Türkiye'de döviz arayışı hiçbir dönemde bitmemiştir. Önceki yıllardan farklı olarak özellike pandami döneminde şirketlerin döviz risklerine daha açık hale gelmesi ile birlikte kök salan kur yönetim araçlarında mahir olmaları sonucunda artık döviz arayışı ağırlıklı olarak özel sektörden kamu sektörüne geçmiştir. Özellikle Merkez Bankası, döviz arayışında ilk sırayı çekmektedir.
Ülkenin küresel ölçekte orta gelir tuzağına yakalanması gibi işsizlik anlamında da Türkiye bir kapana sıkılmış gibidir. Geniş anlamda işsizlik sanırım yakın dönemde hiçbir şekilde %20 altına inmeyecektir.
Enflasyonun temel nedeni insanımızın fırsatçı olmasının yanı sıra senin de belirttiğin gibi ülkenin bir tüketim üssüne dönmesidir.
Faiz oranlarındaki yükseklikte 2025 yılı itibariyle yavaş yavaş çekilecek benzemektedir. Zira 2 yıllık tahvil faiz oranları %40 dolaylarındadır. Bu da yakın bir dönemde faizlerin bu yüksekliğini sürdüreceğini göstermektedir.
Deniz bey. Benceye gösterdiğiniz ilgi alakadan dolayı teşekkür ediyorum. Bo nebze de olsa bu başlikların altını çizmek belki daha fazla kişide farkındalik yaratacaktır. Faiz oranlarının 2025 e kadar yüksek kalması. Stakflasyonist döngününde bu tarihe kadar sürmesi demek olacak değil mi?
Enflasyonun yüksek seyretmesi ve üretim tarafında şirket kapamalarındaki artış ile birlikte değerlendirildiğinde cevap ne yazık ki "evet". Şu anda işsizliğin görece olumsuz etkilerini yavaşlatan tek şey ülke içinde hizmet sektörünün canlı olmasıdır. Eğer hizmet sektöründe de bir sebeple yavaşlama yaşanırsa, işte o zaman stagflasyonist etkiyi iliklerimize kadar hissederiz.