Hemen hepimizin aklından geçmiştir dövme yaptırmak. Ya güzel bir anı ölümsüzleştirmek, ya aşkımızı sevdiğimizin gözüne sokmak için ya da sırf moda diye, “cool olacağım”, diye neleri yaptırmaya karar kılıp -allahtan- ikinci günü vazgeçmedik mi? Geçtik.
En azından çoğumuz. Vazgeçmeyip yaptıranlara ise geçmiş olsun demekten ve bu Bence'yi teselli olarak sunmaktan başka çare yok.
Beterin beteri var dedirten o dövmeler!
No. 1: “Bilgi” bela olursa...
Dövmenin kendisi teknik olarak zaten facia, bir de “bilgi birikiminin” kurbanı olunca insan, ortaya böyle şaheserler çıkıyor.
No. 2: Bacak arasından kafayı çıkaramayınca...
Ah ah, o bacak arasından çıksaymış o kafa kim bilir nelere sebep olacaktı. Neyse ki bu arkadaşın odak noktası belli ve bizlere bulaşma ihtimali kısıtlı.
No. 3: Sevmiş onu bir kere...
Hayır, tarih ile arası iyi olmayan erkek çok ama onlar bu kusurlarıyla yaşamayı öğrenmişler. Bu arkadaş derisine kazıtıp bir de sonradan bir güzel pişman olmuş.
No. 4: “Sevgiyle anmak” bu olsa gerek...
Kimin kime ne garezi olabilir ki, böyle bir dövme yapar/ yaptırır...Baktıkça neyi anacağını şaşırır insan.
No. 5: Kullanma kılavuzunu *ötünden anlayanlar...
Hani madem bu konularda kılavuza ihtiyacın var, niye *ötüne yaptırıyorsun ki bu dövmeyi? Yap alnının ortasına cümle alem mevzuda yardımcı olsun sana.
No. 6: Yürüme sanatı...
Bu bacakların hali ne allah aşkına? Bari iki ağda vuralardı... Bir de numara nerede? Nereyi, kimi arayalım?
Siz bunlara uymayın sakın, dövme yaptırmadan iki kere düşünün!
#KizÜye 💙
En İyi Cevaplar