Her iddia bir sınır isterse, sınırı olmayan iddia masal mıdır?

Her iddia bir sınır isterse, sınırı olmayan iddia masal mıdır?

Sınırı olmayan bir iddia, gerçeği temsil etmekten çok arzu, önyargı ya da inanç olabilir mi?

Gerçek, sınır ister. Çünkü gerçek her yerde değil, belirli koşullar altında ortaya çıkar...

Belli bir sınırı olmayan sözlere duygu boşaltımı dersem, sınırları ve durak noktası olan sözler aslında tam olarak düşünceleri kapsayabilir mi?

Duygularla hareket eden beyinlerin ortaya attığı sözlere şu soruları sorduğunda aslında pasif bir direnişle karşı karşıya kalırız.

Bu istisnasız mı?

Bu durum ne zaman geçerli değil?

Bu sonucuna vardığın şey, bireylerden mi yoksa travmandan mı geliyor?

Seni bu genellemeye iten ne?

Hiç düşündünüz mü neden insanlar direnişe geçer..

Söz bir yolculuktur, nereden gelip nereye varacağını bilmiyorsan, o sadece savrulan bir rüzgar, anlamı olmayan bir yankıdır...

Çok fazla anlam yüklemeden, bu tip esen rüzgarlarla savrulmamak lazımdır...

Her iddia bir sınır ister, çünkü sınırı olmayan düşünce hakikati değil, yalnızca sahibinin dalgalanan ruh halini taşır...

Ve dalgalı denizlerde kulaç pek işe yaramaz sörf uygundur.

  • Mutlak konuşan insan, aslında bilmediğini saklar...

Genelleyerek büyüttüğü fikir, gerçeğe değil kendi gölgesine benzer. Ve gölge büyüdükçe ışık kaybolur...

Gölgelerin gücü adına He- Man diyerek karanlığa mahkum olmayın sakın:))

Gerçek çok sessizdir, yüksek sesle söylenen sözlerin değil ölçülü biçimde kurulmuş cümlenin içindedir...

Bu yüzden şu soru hiç değişmez!

kime göre neye göre"

Ne fazla, ne eksik tam olduğu kadar gerçek..

Karakter ve kişilikleri oluşturan en temel yargı bile bir yargıdır ve yargıların kırıldığı pozisyonlar yakalamak mühimdir...

Her iddia bir sınır isterse, sınırı olmayan iddia masal mıdır?
Cevapla