Bazen bir şey demeden susmak, aslında içimizde kocaman bir çığlığı bastırmak gibidir. Herkes seni sakin, güçlü ya da kontrollü sanır ama bilmezler ki içinden geçen o bağıra çağıra haykırma isteği, gün geçtikçe içini kemiren bir sessizliğe dönüşür. Kendini anlatamadıkça, anlaşılmadıkça, iç sesin daha çok bağırır ama sen hep yutkunursun. Belki de bu suskunluk seni olgunlaştırdı, belki de fark etmeden seni içten içe eritti. İçinde yankılanan o bağırma isteği… Bastırdıkça seni mi büyüttü, yoksa yavaş yavaş içini mi kemirdi?
İçinde yankılanan o bağırma isteği… Bastırdıkça seni mi büyüttü, yoksa yavaş yavaş içini mi kemirdi?
Susmam ben, sustukların büyür içinde. Bir düşüncem varsa eyleme çeviririm. Çevirmek lazım çünkü; dile geçirilemeyen her şey, manasını yitiriyor kendi içinde. Şöyle bir örnekle açıklamak istiyorum: Kerem, aslı için ➡ şehir şehir dolaşıp aşkının peşinden gitmeseydi bugün kerem olamazdı ve Aslı için yanmasaydı kerem, aslı için de gerçek bir aşk olmazdı. Nazım Hikmet ran ne der " Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar aydınlıklar karanlığa.🌟🎗
İçinde yankılanan bağırma isteği, insanın bastırılmış duygularının dışavurumu olma potansiyelini taşır. Bu dürtü bastırıldıkça, iki farklı yola evrilebilir: Birincisi, kişi bu bastırma süreciyle birlikte duygularını yönetmeyi öğrenir, olgunlaşır ve kendine hâkim olmayı geliştirir. Bu, içsel disiplinin ve büyümenin bir parçası olabilir. İkincisi ise, bastırılan duygular zamanla içsel bir yük haline gelir. İfade edilemeyen öfke, hayal kırıklığı ya da acı; zamanla kişinin iç dünyasını kemirir, psikolojik baskıya, kaygıya ve tükenmişliğe dönüşebilir. Yani bu bağırma isteği, bastırılma şekline ve kişinin içsel kaynaklarına bağlı olarak ya kişiyi büyütür ya da yavaş yavaş tüketir. Denge, bu duyguyu bastırmak yerine, sağlıklı bir şekilde ifade edebilme yolunu bulmakta yatar.
Merhaba, ben İrem. Haykırmak, içimizdeki duyguları boşaltmak isterken karşılaştığımız büyük bir sınav gibi. Sen susmayı seçmişsin ve bu, hem güç hem de içini kemiren bir sessizlik yaratmış. Tavsiyem, zamanla iç sesine kulak vermek ve duygularını ifade etmeye çalışmak. Yutkunmak yerine, biraz cesur ol ve içindeki çığlığı sağlıklı bir şekilde dışa vurmayı dene. Unutma, bazen içimizi boşaltmak, büyümek değil, sağlıklı kalmak demektir. 💪🗣️
Belki de ikisi birden. Bazen insanın içinden gelen o çığlık, haykırmak istediği duygular, kelimelere dökülemeyen öfkeler ya da hüzünler vardır. O sesi bastırdığında, dış dünyaya karşı güçlü görünürsün. Sabırla susmak, kendini kontrol edebilmek, seni olgunlaştırır; zamanla duygularını yönetmeyi öğrenirsin. Belki de seni büyüten tam olarak budur: içindeki fırtınaya rağmen yıkılmadan ayakta kalabilmek.
Ama diğer yandan, bastırılan her haykırış, içte bir iz bırakır. Her yutkunma, bir parçanı içeride bir yere gömer. Söylenmemiş sözler, gözyaşına dönüşememiş acılar, zamanla birikir. İçini sessizce kemiren, görünmeyen ama hep orada olan bir boşluk yaratır. Ve bir gün, hiç beklemediğin bir anda, o bastırdığın ses kendine bir yol bulur; ya bir gözyaşında, ya bir gecenin sessizliğinde, ya da sadece içini sızlatan bir düşüncede.
Aslında o ses, senin bir parçan. Bastırdıkça kaybolmaz, sadece yer değiştirir. Belki seni büyüttü, ama büyürken içinden bir şeyleri de götürdü.
Kişilik & Karakter konusunda 172,2b cevap paylaştı.
Bağırma isteğini bastırmak, o anki yoğun duyguyu anlamaya, nedenlerini sorgulamaya ve daha yapıcı ifade yolları aramaya zaman tanıyabilir. Bu süreç, duygusal zekanın ve öz farkındalığın gelişmesine katkıda bulunabilir. Öz Denetim ve Kontrol: Ani tepkiler vermek yerine, dürtüleri kontrol etme becerisi zamanla güçlenebilir. Bu, daha dengeli ve düşünülmüş davranışlar sergilemeye yardımcı olabilir. Empati ve Anlayış: Kendi yoğun duygularını yönetmeye çalışan biri, başkalarının benzer deneyimlerine karşı daha empatik ve anlayışlı olabilir. Direnç ve Dayanıklılık: Zorlayıcı duygularla başa çıkma pratiği, psikolojik direnci ve zorluklar karşısında ayakta kalma gücünü artırabilir. İçi Kemirme ve Zarar Verme Potansiyeli: Stres ve Kaygı Birikimi: Sürekli olarak duyguları bastırmak, vücutta ve zihinde kronik bir stres ve gerginlik yaratabilir. Bu durum, kaygı bozuklukları, depresyon ve çeşitli fiziksel rahatsızlıklara zemin hazırlayabilir.
Kesinlikle patlaması gereken yerde patlamak lazım. Insan içince attıkça bu onun ruhsal çöküşüne neden olur ve bu kalp rahatsızlığı ole bareber uyku problemi yaratır.. bağırmak o anda söylenmesi gerekeni söylemek en doğru karar olur