Eski oyuncular neden çok az kazanıyordu?

Değerli kardeşim,

Bu ortamda para odaklı soruları hep garipsedim. Evet, para maalesef hayatımızın merkezinde duruyor ve özellikle sanat söz konusu olduğunda oyuncuların, yönetmenlerin, müzisyenlerin ne kadar az veya çok kazandıkları hep merak konusu.

Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, starlar geçmişte de hep çok kazandı.

Revaçta oyuncular kimi zaman ayda bir olmak üzere yılda on iki, belki de daha fazla filmde rol aldı; böylece iyi para kazandılar.

Şöyle bir anımı anlatayım:

Sıcak bir yaz günü, Antrakt ve Sinema Gazetesi'nden ortağım Saim Yavuz'la birlikte İrfan Atasoy'un bürosuna uğradık. Atletle oturmuş, karşısındaki pervaneden gelen rüzgarla serinlemeye çalışıyordu. Laf oradan buraya dolandı durdu ve Kiling filmlerinin kazandırdığı paraya geldi.

O yıllarda filmler bölge dağıtımcıları aracılığıyla sinema severlere ulaşıyordu ve bir zamanlar Türkiye'de 3 bin 500 kapalı açık sinema salonu bulunuyordu. Yine bir zamanlar yapımcılar "pursantaj memuru" denilen bir kişiyi görevlendirir; bu kişi yapımevi adına filmi şehir şehir dolaştırır, filmi gösterime sokardı.

Sonra da topladığı parayı İstanbul'daki yapımcıya getirirdi. İşte Kiling filmini Adapazarı bölgesinde gösterime sokan pursantaj memuru parayı çuvallara doldurup getirmiş ve büroya girer girmez para destelerini orta yere boca etmiş, sonra da herkes paraları yerden alıp alıp havaya atmış. Yani o yıllarda kimi filmlerin kazandığı para ancak çuvallarla taşınabiliyordu. Belki de "çuvalla para kazanmak" deyimi buradan geliyordur, bilmiyorum.

Ama maalesef Yeşilçam, o sırada kazanılan paraları dönüp film endüstrisine geri yatırmadı. En ilkel kameralarla, düşük bütçelerle filmler çekmeye devam ettiler.

Kısaca, sözün özü, "gösteri dünyası"ndan her zaman iyi para kazanılır. Haa, bu herkese nasip olur mu, orası tartışmalı.

Sevgili kardeşim, umarım merakını gidermişimdir.