Bazıları Sevemezken Bile Seviyor Gibi Görünür

Bu bence, hayatı boyunca ilk defa birine bu kadar bağlanmış, her şeyi yapacak duruma gelmiş ama yine de sevilmemiş bir kıza ait.


Bazıları sevemezken bile seviyor gibi görünür


İnsan eskiden iyi ki dediğine keşke de dermiş. Yaşadıklarımdan bunu öğrendim.


Üniversiteye hazırlanmak için gittiğim dershanede tanışmıştım onunla. O kadar çok ortak yönümüz vardı ki. Durduramadım kendimi hoşlanmaya başladım. Başlarda gelip geçici bir şeydi benim için o yüzden o kadar umursamıyordum. Sevgilisi de vardı zaten onu o kadar çok seviyordu ki bir gün ayrılacakları ve bizim sevgili olma ihtimalimiz aklımın ucuna bile gelmiyordu. Çok yakın arkadaştık öyle ki erkek, kadın muhabbeti demeden konuşuyorduk. Her gün ona “ya ben bu sınıfa iyi ki gelmişim, iyi ki tanışmışız”, diyordum; o da bana “iyi ki, tam aradığım kızsın”, diyordu.


Bir gün yine muhabbet ederken “aşk meşk durumları ne âlemde?” diye sordu. Şimdiye kadar hiç konuşmamıştık bunları. Anlatmak istemedim çünkü çok fazla acı çekmiştim, hepsini geride bırakmıştım. Zorladı, öğrenmek için mücadele etti en sonunda pes ettim ve anlattım. Sürekli “nesini sevmiştin, sevmiş miydin?”, gibi sorular soruyordu bende cevaplıyordum. En sonunda bende sordum. Ben ondan sevgilisi hakkında konuşurken aşk sözcükleri beklerken o sınav bitsin ayrılacağım dedi. Sosyal medya hesaplarının tamamı, telefonundaki her şeyi o kızdan ibaretken o kızdan nefret etmesi çok tuhafıma gitmişti. Bunu ona da söylemiştim.


Bazıları Sevemezken Bile Seviyor Gibi Görünür


Sınavlar bittikten 1-2 hafta sonra her şeyi değişmişti. O kızdan hiçbir eser yoktu. Bende içimde yavaş yavaş bitirmiştim. Artık ona söylediğim “ya bul birini de görümcelik yapıyım” sözümde tamamen samimiydim. Konuşmalarımız eskisinden daha sıklaşmıştı. Benimle öylesine konuşmak yerine, beni herkesten daha fazla tanımak için konuştuğunu hissediyordum. Dışarı göstermediğim, benim bile fark etmediğim hatta benim inkâr ettiğim yönlerimi bana söylemeye başladı.


Ben sadece ona neşe veren, onu mutlu eden kız olmak istemiştim. Daha fazlasında gözüm yoktu.


Başardım da… Üzgün anında neşe veren hatta mutlu olduğu zamanlarda onu daha da mutlu eden kızdım ben. O da benim için bir kardeş, abi, baba gibiydi. Babamı seneler önce kaybetmiştim, abim desek baldızını kayınçosunu benden üstün tutuyordu. Bu yüzden onun bu sahiplenmesi aşırı hoşuma gitmişti, onu kaybetmeyi göze alamazdım.


Bir gün sabahlarken bana “sevgili olalım”, dedi. Birkaç ay önce bu teklifi yapsaydı havalara uçarak kabul ederdim ama şimdi yapamazdım. İçimde ona karşı en ufak bir şey yokken ve bu kadar yakınken her şey bittiğinde onu kaybetmeyi göze alamazdım. “Böyle devam edelim, lütfen sevgililik olmasın”, dedim. O anlık tamam dese de her fırsat bulduğunda bu konuyu açtı. Kapatmak istediğim halde kapatmadı.


Onu aramam için mesajlarıma cevap vermedi.


Mesajlarıma cevap vermediğinde onu arar kızardım. Bir gün bilerek cevap vermemiş. “Sadece sesini duymak istemiştim”, dedi. İlk defa o gün benden gerçekten hoşlandığını, ona acı çektirdiğimi anladım. O gece, ona karşı ne kadar acımasız olduğumu düşünüp ağlamaktan uyuyamadım.


Benim hakkımdaki düşüncelerinden vazgeçsin, soğusun diye çekilmez biri olmaya başladım ama işe yaramadı. Hep alttan aldı, sakinleştirdi bir gün olsun bağırmadı bile.


Başardı, beni en sonunda kendine âşık etti.


Sevildiğimin farkındaydım ve artık bende seviyordum. O akşam ona her şeyi anlatıp teklifini kabul edecektim. Konuşurken konuyu tam açmak üzereydim başka bir konu açtı. Bildiğim ama fırsat bulup ona açıklayamadığım bir şeydi. Çok kızdı. Aradım açmadı, mesajlarıma cevap vermedi.


Ertesi gün eski sevgilisi ile gördüm onu.


Yanımdan geçtiler. Ben onlara şaşkın şaşkın bakarken gözlerimden yaşlar döküldüğünü fark ettim. Ne kadar ağladığımı hatırlamıyorum, halim kalmamıştı. O halimle telefonu açıp bağırmak istedim, sesini duyduğum an daha beter oldum, geri kapattım. O arayınca ses gelmiyormuş gibi yaparak kapattım. Mesajlarına cevap vermedim. Ertesi gün, bir önceki gün olanların mesajını atmış. Eski sevgilisiyle buluştuğunu ama nedenini açıklayacağını yazmış. Cevap vermedim, akşam yeniden mesaj atmış.


O mesajla keşke ölseydim de bunu görmeseydim dedim.


Bazıları Sevemezken Bile Seviyor Gibi Görünür


Mesajında başkasını unutmak için benimle sevgili olmak istediğini yazmış. Her yerden engelledim, mesajlarını sildim ama onsuz yapamadım. Engelleri kaldırdım, mümkün olan mesajları geri yükledim. Yine konuştum onunla, onsuz yapamadım. Ama bu sefer soğuktu. Mesajlarıma 1-2 gün cevap vermediği oluyordu. Bunun beni nasıl üzdüğünü tahmin bile edemezsiniz.


Üniversiteler başladı. Artık farklı şehirlerdeydik. Bana bir gece yeniden sevgili olmak istediğini söyledi. Fırsatını bulduğum an affetmedim, her şeyini yüzüne vurdum. Ama hala âşıktım ona. “Mutlu olacağını üzülmeyeceğini bilsen kabul eder miydin?”, diye sordu. “Ederdim”, dedim. Ama ona güvenemedim.


Üç gün sonra ona âşık olduğumu söyledim.


Her şeyi göze almıştım. İyi ya da kötü ihtimaller umurumda değildi. Çok iyi karşıladı. Açıkçası böyle beklememiştim, sanırım en kötüsünü düşündüğüm için iyi bir tepki vereceği aklımın ucundan geçmemişti. Günler böyle devam etti. Fazla beklentiye girmedim, beni sevmediğini biliyordum ama o sürekli benden hoşlanmaya başladığını söylüyordu. Kıskanmaya başlamıştı. İşte o an evet benden hoşlanıyor derken, bir gün bana kırmak istemediğini, denediğini ama olmadığını söyledi. “Hayatımdan çıkma ama umutlanma”, dedi.


Çıkamadım hayatından


Mantığım tamamen bitir dese de kalbimde hep bir umut vardı. Ben böyle bir insan değildim. Pişmanlıktan ölsem de geri dönmeyeceğim o gururum yoktu, onda işe yaramıyordu.


Aylar sonra yüz yüze buluştuk


Onu gördüğüm an içimde en ufak bir sevgi kırıntısı yoktu. Başımı omzuna yasladı, saçlarımı öpmeye başladı. Kokumu derin derin içine çekerek öpüyordu. Sonra beni öpmeye başladı. Ben ona olan hislerimin geçip geçmediğini merak ediyordum bu yüzden ona izin verdim. O öperken havaya bakıyordum, ona karşılık vermiyordum bile. Dudağımdan yanağıma oradan boynuma geçerek öpmeye başladı. O gün fırsat bulduğu her an öptü beni. Yürürken sevgili gibiydik, çevredekiler bize özenerek bakıyorlardı ama içimizi bilmiyorlardı. Ayrılırken yine uzun uzun öptü.


Bazıları Sevemezken Bile Seviyor Gibi Görünür


Aklımda kalan tek şey koklayarak öpmesiydi. Saçlarımla uzun uzun oynayıp, kokumu derin derin içine çekip öpmesi… Bunu gerçekten seven insanlar yapıyorsa iki seçenek vardı: ya bu çocuk denedim olmadı dese de beni seviyordu ya da çok iyi bir yalancıydı.


Bazıları Sevemezken Bile Seviyor Gibi Görünür


Buluşmamızdan bir hafta sonra eski sevgilisine geri döndü


Ayrılmasının gerçek yüzü kızın onu aldatmasıymış. Canımı en çok yakan bu oldu ya. Onu aldatan, aşağılayan kızı zamanında ona deli gibi âşık olan, ondan başkasını gözü görmeyen bir kıza tercih etti.


Başka biri olabilirdi ama bu kız kesinlikle olamazdı. Onu aldatanı bana tercih edemezdi. Bağlılığımı, sadakatimi görmezden gelemezdi. Bu kadar kör olamazdı. Hele onu aldatan bir kıza geri dönecek kadar aptal hiç olamazdı.


Boşlukta olduğunu ama ona yardım edebileceğimi söyledim. O kızı takıntı yaptığını ama üstesinden gelebileceğini söyledim. Bana “sen sıkıntılısın, anla artık ben mutluyum”, dedi.


Bu kadar zamanda onu o kadar iyi tanımasaydım takıntı kelimesini hayatta kullanmazdım. Sayısız kez düşünceleri hakkında haklı çıktım yeniden çıkacağıma eminim. Belki de küçük bir ihtimalde olsa yanılmış olabilirim. Ama benim kafamda soru işareti bırakan tek şey var. O gün beni koklayarak öpmesi. Ne yaşadığı, yaşayacağı umurumda değil ama o öpüşünün anlamı neydi? Öğrenmek istediğim tek şey bu.


Bazıları Sevemezken Bile Seviyor Gibi Görünür


Bazıları Sevemezken Bile Seviyor Gibi Görünür
Cevapla