Bu tamamen affettiğin şeye bağlı bi durum. Bazen affedene affettiği şey aslında çok ağır gelir, dilde affetmiştir ama içinde bi yerde yara olarak kalır. İlişkiyi daha da güçlendiren bir eylem de olabilir bu, tam tersi de. Yamalaya yamalaya eski güzelliği kalmamış bir şeye benzeyebilir veya dikenlerinden arınmış bir güle de. Affedilen için de kolay değildir her zaman, hep bi alttan alma, minnet duyma psikolojisine girebilir.
Affedilecek - Affedilmeyecek şeyler vardır. Bana ters gelen bir şey oluyor ise ben bunu affetmem. Onlara düz mü geliyor? Üzerine otursunlar o halde. Saçma sapan şeyler ile uğraşamam... Kendin den bir haber gibi yaşıyorlar.
Kör bakışı modu online diyebiliriz.
Sonra birden gözlükler çıktığında neredeyim ben moduna giriyorlar. Günaydın öküz günaydın diyesim geliyor ama banane 😂
En iyisi yoluna bakmak. Hayat üzülenler için değil.
Affediciliğin daha uzun, daha tatmin edici romantik ilişkilerden zevk alma olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösterir. Koşulsuz affediciliği uygulayan kişilerin daha uzun yaşama ihtimalinin daha yüksek olduğu bile bir gerçek.
Hatasız kul olmaz, dolayısıyla hatalar da affedilir, sadece hatalara göre değerlendirilir yani hatanın büyüğü küçüğü kişiden kişiye göre de değişir ama büyük hataları affetmek ne kadar yarar getirir orası tartışılır...
eğer affeden sürekli bunu karşı tarafın kafasına kakıp hatırlatır, her olayda ortaya ısıtıp ısıtıp sürerse bu bir sorundur. Yoksa iki taraf da geride bırakmaya hazırsa olayı sıkıntı olmaz
Affetmek sadece af dileyeni iyileştiriyor, mağdur olanı değil.. mümkünse kimse af dilemesini gerektirecek bir şey yapmasın çünkü benim 3. gözümün adı affetmemektir.
Affedilen birisi olarak yorum yaoıyorum. Karşı taraf sürekli olarak affettiği durumu önünüze ısıtıp ısıtıp koyar. Bence hiç affetmeyin de affedilmeyin de
En İyi Cevap