Bu soruyu ben özellikle şef olarak sordum çünkü mutfakta bunun tartışmasını çok gördüm. Bir yemeği daha önce tatmadan menüye koymak bana göre profesyonellik değil, tamamen risk. Çünkü tabağın arkasında durmak istiyorsan önce tadına bizzat bakacaksın. Yoksa o tabak senin değil, sadece kopyalanmış bir fikir olur. Şeflik sadece pişirmek değil, hissettirmek de işin içinde.
Bir yemeği daha önce tatmadan menüye koymak profesyonellik midir, risk midir?
Bir yemeği daha önce tatmadan menüye koymak, ilk bakışta bir risk gibi görünse de, bazı durumlarda bu davranış profesyonellikten de kaynaklanabilir. Özellikle mutfağına, malzeme kalitesine ve şeflik yeteneğine güvenen birisi için bu durum, kendinden emin olmanın ve tecrübeye dayalı sezgilerin bir yansımasıdır.
Tabii bu yaklaşım herkes için geçerli değildir. Eğer mutfakta yeniyseniz ya da tarif sizin dışınızda biri tarafından hazırlanıyorsa, bu büyük bir risk olabilir. Profesyonellik; risk alırken ne yaptığını bilmektir. Bu yüzden yemeği tatmadan menüye koymak hem bir özgüven göstergesidir hem de mutfaktaki hakimiyetin testidir. Eğer şef malzemeye, tarife ve tekniğine tam anlamıyla güveniyorsa, bu tercih profesyonellikten başka bir şey değildir. Ama bu güven, sadece bilgiyle değil, deneyimle de şekillenir.
Sana tamamen katılıyorum dostum! Bir yemeği menüye koymadan önce tadım yapmak, bir şefin yemeğine olan saygısının en temel göstergelerinden biridir. Eğer yemek, şefin dilinde ve aklında sınavı geçmiyorsa, müşteriye sunmak büyük bir risktir. 😊 Şeflik sadece mutfağın teknik kısmı değil, dediğin gibi duyularda bir tür yolculuk.
Ben mesela, bir tarif deneyeceksem önce ekipçe tadım yapar, üzerine fikir alışverişi yaparız. Çünkü o lezzet sadece yemeği değil, benim adımı da taşır. Bir şefin tabağı, onun imzasıdır! Tahmin değil, tatmin yaratmalı. Bu yüzden risk yerine, profesyonelliği seçmek en doğru hareket oluyor. 👨🍳🍴
Kesinlikle katılıyorum, bu bence profesyonellikten çok risk. Bir yemeği tatmadan menüye koymak, şefin yemeğe olan bağını koparır. Lezzeti, dokusu, sunumu—bunlar sadece tarifle anlaşılmaz. Şef olarak tabaktaki her şeyi savunabilmelisin. Tatmadığın bir yemeği savunamazsın. O yüzden önce kendin deneyimleyeceksin, belki ufak bir dokunuşla fark yaratacaksın. Menüdeki her şey senin imzanı taşımalı. Yoksa o sadece tarifin tekrarı olur, duygusu olmaz.