Bu seçim için Türkiye tarihinin en önemli seçimi derlerdi. Söz konusu Türkiye yüzyılına damgayı vuran kişi öyle görünüyor ki Recep Tayyip Erdoğan oldu. Peki bunca yüksek enflasyon ve kötü giden şartlara rağmen bunun sebebi neydi? İşte süreç...
Erdoğan'ın seçimi kazanacağı 6 Mart 2023'te belli olmuştu zaten
Altılı masa bileşenleri cumhurbaşkanı adayı çıkarma konusunda sürekli geç kaldı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığı gündeme gelmişti ancak halkın Mansur Yavaş'a muhabbet duyması muhtemel adayın Mansur Yavaş olabileceğini gösteriyordu. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, 6 Mart 2023'te kendisinin cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıkladı. Bu, seçimi o tarihte Erdoğan'ın kazandığının bir ilanıydı aslında. Ben de Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıkladığı gün duyduğum tepkiden mütevellit bir Bence yazmıştım ve haksız da çıkmadım.
Koltuk Sevdasına Kapılmış Basiretsiz Bir Muhalif: Kemal Kılıçdaroğlu
Seçim sonucu gösteriyor ki, Türkiye'de artan bir milliyetçilik var
Sinan Oğan'ın bu seçimde %5 oy alması büyük bir başarı ve kesinlikle prestijini artırmıştır. İlerleyen zamanlarda daha etkili olacağı mevcut siyaset ortamına göre değişiklik gösterebilir. Sinan Oğan için hiçbir anket şirketi %5 ihtimalini vermiyordu. MHP milletvekilliği için %5 oranı veriliyordu ancak %10 ile iki katını aldılar. Gerek Sinan Oğan, gerekse MHP'nin oyları özellikle genç kuşakta Türk milliyetçiliğinin yaygınlık kazandığını göstermekte.
HDP'ye yönelik söylemler seçim kaybettirme riskini artırıyor
CHP içinde başta Ünal Çeviköz olmak üzere Selahattin Demirtaş ve HDP hakkında söylenen sözler seçim kaybettirme riskini artırıyor. Bu yüzden sağ kesim ne olursa olsun sol tarafa oy vermeyi düşünmüyor. Zira CHP ve Kılıçdaroğlu'na yönelik yapılan muhalefetlerde öne sürülenlerin başında bu söylemler yer alıyordu. ''Demokrasi ve fikir özgürlüğü''nün bu ülkede geçerli olmadığını artık bu seçimle daha net anlamışlardır diye düşünüyorum. Burası Avrupa ülkesi değil ve kazanmaları için oyunu kurallarına göre oynamaları gerekiyor. Elbette CHP içinde bu tip söylemlerde bulunanların partiden ihraç edilmesi gerekiyor. Aksi hâlde artan Türk milliyetçiliği karşısında %50 oyun üzerine çıkmaları pek mümkün gözükmemektedir.
Kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu oldu, kaybedilme sebebi de Kemal Kılıçdaroğlu'dur
Mansur Yavaş'ın en yüksek oy potansiyeline sahip olması sadece kişilik ve karakterinden kaynaklanmıyordu. Kendisinin sağ cenahtan gelmesi, başta milliyetçiler olmak üzere birçok AKP seçmenin de kendisine oy vermesine ortam hazırlayacaktı. Ancak Anadolu insanının sosyolojik durumunu yeteri kadar tanımayan CHP ve anket şirketleri, bu ihtimali göz ardı ettiler. Zira dolar 55 TL bile olsa ''Asla Kılıçdaroğlu'na oy vermem'' diyenlerin sayısı epey yüksekti. Bu sebeple özellikle deprem bölgesi dahil olmak üzere insanların seçim tercihleri için ''Deprem oldu, müstahak size'' gibi sözler sarf etmeyin. Bunlar kutuplaştırıcı ve daha fazla ayrımcılığa sebebiyet veren sözlerdir. Sosyal medyada yaygın olarak bu tür ifadeleri görmek çok rahatsız edici. Böyle yapmakla AKP seçmeninin kararlılığını artırıp işi inada çevirmekten öteye geçemezsiniz. Seçimin kaybedilmesi muhalefet yüzünden olmuştur. Tam manasıyla çuvallamışlardır. Yine...
Seçmenlerin çoğu gönüllerinden geçtiği şekilde oy kullanamadı
CHP'nin çekirdek oyu %25'tir ve bu kolay kolay değişmez. Bu seçimde AKP'nin çekirdek oyunda ciddi bir düşüş olabilirdi. Zira onlar arasında da enflasyon vb. kötü gidişatlardan memnun olmayanların sayısı epey yüksekti. Ancak sürekli ''Başka aday mı var ki?'' şeklinde savunma mekanizması geliştirmeleri, en başında Kılıçdaroğlu'nu görmemezlikten geldiklerini göstermektedir. Bu sebeple bir kısmı mecbur kaldığı için eski partisi AKP ve Erdoğan'a oy vermiştir. Keza Kılıçdaroğlu'dan da büyük beklentiler yoktu. Ancak ''Tek Adam Sistemi''ni kaldıracağı için en azından bir düzelme söz konusu olabilirdi. Türkiye'nin her bakımdan iyileşme sürecine gireceği muhakkaktı. Fakat bu seçim, en çok Kılıçdaroğlu'na oy verenlerin hayal kırıklığıyla neticelendi.
İkinci tura kalma ihtimali ve muhtemelen kazanacak isim
An itibariyle ikinci tura kaldığı kesinleşmiş değil. Erdoğan'ın oyu %49,30'larda. Yurt dışı oyları ve itiraz edilen sandıklardan gelen cevap henüz kesinleşmedi. Seçimi Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda alma ihtimali var. Ancak ben kendisinin ikinci tura gitmeyi daha uygun gördüğünü düşünüyorum. Çünkü ilk turda oy farkı %4 kadar, ikinci tura giderse bu fark %7-8'e kadar açılacaktır.
Sinan Oğan seçmeni ikinci turda seçimin kaderini değiştirebilir mi?
Sinan Oğan'a oy verenler her iki tarafa da tepkili kişilerden oluşmaktadır. Çoğu milliyetçi ve sağ cenahtan olduğundan çoğunun Erdoğan'a oy vermesi yüksek bir ihtimal gibi durmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanabilmesi için Sinan Oğan'a oy veren herkesin Kemal Kılıçdaroğlu'na oy vermesi gerekir ki bu da oldukça düşük bir ihtimaldir. Çünkü Oğan'a oy verenlerin çoğu asla Kılıçdaroğlu'na oy vermeyecekleridi dile getiriyorlardı.
Sevgili dostlar,
Galaktik ülkemizde gene bir seçim süreci yaşandı ve her zaman ki gibi "nasıl yendik ama" diyenlerle "yenilmedik ki" diyenler ortalıkta. Bu seçimlerde bir de ikinci round olacak bu sebeple bu dinlenme döneminde pek kimsenin gündeme getirmediği bir partiden bahsedeceğim.
Bu partinin ismi "Her Seçimde Şaşıranlar Partisi" kısaca HŞP.
Hiç küçümsemeyin bu partinin ciddi şekilde üye sayısı bulunmakta ve neredeyse demokrasi hayatımızın başından beri varlıklarını sürdürmekteler.
Bu parti üyelerine yıllardır yazılan hiç bir yazı, çekilen hiç bir vaaz kar etmiyor ve sürekli her seçimde şaşırmaya devam ediyorlar.
Peki neden böyle oluyor.
Neden Türkiye'de insanların çoğunluğu hep belli bir görüşte yoğunlaşmış ve Türk seçmeninin algısı neden hep aynı yönde. Buna hala şaşıranlar için şuraya bir kaç ipucu bırakayım.
1) 1299-1923 yani tam 600 sene boyunca yaşamış koskoca Osmanlı İmparatorluğu. Bu imparatorluğun vatandaşlarının kaç yüzyıldır bilinçaltlarına kazınmış semboller, anlayışlar ve duygular beton gibi yerindedir. Yahu benim dedem Osmanlı vatandaşı. İnanmıyorsan git bakalım kur hoparlörleri ülkenin ortalama bir yerinde toplaşmış ufak bir grup insana önce Levent Yüksel'den "Tuana" şarkısını çal hemen arkasından da Mehter takımından "Hücum Marşı" çal. Gör bakalım insanların beden dilleri nasıl değişiyor.
2) İslam efendim. Türk milletinin genetiklerine kadar işlemiş dinimiz. Kulağına ezan üflenmemiş kaç kişi vardır bir soldan say bakalım. En fanatik ateist bile inşallah ve maşallah kelimelerini hayatında hiç mi kullanmaz onu da bir sor bakalım. Sanki İsveç'te yaşanan birinin İslama bakışı gibi tavırla Ayasofya'da iki rekat namaz kılmanın önemini algılamayanlara da "İki Keklik" türküsünü armağan ediyorum
3) Türk Milliyetçiliği: Bu konuda fazla söze gerek yok ülkemizin resmi İstiklal Marşından size bir alıntı vereyim efendim (sipariş yüzüncü yıl marşı değil) hani hepimizin ana okulundan bu yana gözlerimiz dola dola okuduğu marş
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
4) Eğitim Sistemi:
Türk eğitim sisteminin ilk kurulduğu günden beri hepimize hangi kavramlar öğretilmiştir.
a) Budizm b) Liberal Demokrasi c) Sosyal Demokrasi d) Türk İslam Ülküsü
5) Toplumsal Algı:
Bu konuda oturdum iki koca kitap yazdım ama özellikle siyasi algı alanında yazdığım ikinci kitap şudur. "Propaganda ve Algı Yönetimi" aha linki de burada https://www.kitapyurdu.com/kitap/zihin-tetikcileri-propaganda-ve-algi-yonetimi/578667.html&manufacturer_id=221783
İlginç şekilde bu kitabım bugün biraz daha sevinen ve oy oranlarında önde duranların en üst seviyeleri tarafından altı çizilerek okundu (şahsen biliyorum) ama bugün şaşırıp üzülenler hiç ilgi göstermediler (bunu da şahsen biliyorum).
Bu kitapta bir püf noktası vermiştim. Eğer seçimlerde kimin kazanacağını bilmek istiyorsanız o ülkede zamanın ruhuna bakın demiştim. Zamanın ruhunu yakalayan seçimi kazanır diye de bilmiş bilmiş eklemiştim. Çünkü zamanın ruhu toplumsal algıdır.
Bu zamanın ruhu meselesini de en iyi o dönemin filmleri, müzikleri ve dizileri verir.
Tek bir örnek vereyim anlayın.
1987 senesinde dönemin herkesi ezen partisi Anavatan Partisinin oy oranı tam 9 puan gerilemişti. Bu gerilemenin işaretini 1985 senesinde çekilen "Katma Değer Şaban" filminde arayacaksınız çünkü halkın rahatsızlık duyduğu sinyaller ve algısı o filmde süper ötesi verilmişti. Eğer akıllı bir Anavatanlı o dönemlerde bizim millet hangi filmlere gülüyor, hangi müzikleri beğeniyor diye baksaydı belki bir şeyler anlayabilirdi.
İçinde bulunduğumuz dönem içinde şöyle bir ipucu vereyim. Son on yıldır Türk film ve dizilerinde sevilen ve güçlü yansıtılan erkek karakterler "alfa" dediğimiz tür erkek tipi mi, yoksa mutfakta hanımına yemek hazırlayan "beta" erkek tipi mi?
Yani zamanın ruhu nasıl bir erkek tipini tercih ediyor? Önemlidir çünkü tüm başkan adaylarımız erkek.
Ben bu kadar söyleyeyim arif olanlar ne demek istediğimi anlayacaktır.
Şimdi ikinci seçim öncesi çok ürkütmeyelim vak vakları
Ancak tek bilgi paylaşacağım oturun kendiniz de araştırın.
Seçimden altı gün önce yani 8 Mayıs 2023 tarihli reyting sonuçlarında tüm Türkiye'de total izlemede en fazla izlenen televizyon programı "Alparslan Büyük Selçuklu" dizisidir.
Evet şimdilik bu kadar yeterli. İkinci tur sonrası manzaraya göre eğer talep gelirse bir yazı daha yazarım. Ha bir de You Tube kanalımda "Sürekli Başkalarını Suçlamanın Dayanılmaz Hafifliği" başlıklı video çekmeyi düşünüyorum orada biraz daha geniş anlatırım. Ancak biraz yoğunum ilk fırsat bulduğumda nasipse çekerim ( ya da vazgeçerim belli olmaz)
Hocam nerede bu kanal diyenlere işte yeri
https://www.youtube.com/AydinSerdarKuru
Ben çekene kadar siz oradan bir kaç video izleyin. Videolarım hem zihin açar hem migrene iyi gelir.
Sevgiler selamlar vesselam
Aydın Serdar Kuru