Dolar Füzesi Ne Zaman Kalkacak? Resesyon Ve Borsa İlişkisi

Ekonomideki durgun giden sular bir anda dalgalandı yine. Geçtiğimiz günlerde borsadaki devre kesiciler, kısa süreyle gelen instagram engeli, Amerikada ki resesyon söylentileri ve diğer biindik etkenler ( enflasyon, işsizlik ) yine gündemi yeterince meşgul etti. Hadi birinden başlıyalım .

Dolar için geri sayım başladı.

Bakmayın böyle masum gözüktüğüne nasıl ki at yarışlarında kulvara yanaşan atlar olur sonrasında start ile beraber kapılar açılır ve dört nala koşar. tamda bu start ın eylül ayı faiz kararı ile verileceğini düşünüyorum. Çünkü merkez bankası faiz kararını sıkı para politikası kapsamında yine yüzde 50 de sabit tuttu. Artık bu kararın eylülde değişeceği düşüncesindeyim. Bu kadar değişkenin içinde doların sabit kalması ise pek mümkün gözükmüyor. Çünkü ülkemize dolar girişinin hızlanması için yükseltilen bu faizler düşüşle beraber dolar çıkışına sebep olacak. Yurdışındaki bir yatırımcı düşük bir borçlanma ile dolar sahibi olup ülkemizde tl bazlı yüzde 50 faiz alıp tekrar dolarize olup ülkesine geri dönecektir. işte buna ekonomi sözlüğünde Carry Trade denmektedir.

İşte bu paranın çıkmaması içinde doların böylesine masum bir sayıda kalacağını düşünmüyorum. Bu artık eylül mü olur bilinmez ama ekonominin son çeğreğini etkileyecek ve sene sonu dolar tahminleriyle ürtüşecek nitelikte olması gerektiği düşüncesindeyim.

Resesyon ( durgunluk ) ortamındaki borsa tehlikesi

Amerika da 1882 ile 1885 yılları arasında olmuştu en son resesyon. şimdilerde yine gündem olmasıyla beraber diğer ülke ekonomileride olumsuz etkilendi. Fed in bu sebeple acil toplantı yapması bile borsada ciddi düşmelere ve devre kesicilerin çalışmasını sağladı. Durgunluk ortamında borsa asla ve asla düşünülmemeli. Bazı yatırımcılar bu durumu alım fırsatı olarak görmektedir. Elbette ki uzun vadeli bir borsa yatırımcısı için bu bir fırsat niteliğindedir. Resesyon bittiğinde ve şirketler tekrardan sıradışı karlar elde ettiğinde kazanç durumu olacaktır . Fakat durgunluk sürecinde de bir çok şirketin kepenk kapatacağı bu durumun işsizlik oluşturacağını ve işsizliğin de çekilen banka kredilerinin ödenemeemesi demek olduğunu unutmamalıyız. Bu durum enflasyon yaratacağı gibi bankacılık sektörünüde olumsuz etkileyecektir. Bankacılık hisselerindeki düşüşün sebeplerinden bir taneside budur. Ayrıca yüksek faiz ortamında borsa pek tercih edilir bir enstrüman olarak gözükmemekte . Netice itibariyle yüksek enflasyona karşı genel bir kazanç sağlamak imkansız olsa da en azından olası zarar etmekten daha cazip gözükmektedir.

Son çeyrek enflasyonu

Temmuzda açıklanan yüzde 38 elektrik zammı ve yeniden gelen bir doğalgaz zammının eylül enflasyonuna olumsuz yansıyacağı düşüncesindeyim. Eylül ayı itibariyle faiz indirimleri başlar ise enflasyonda da bir baz etkisi düşüşü yaratılabilir. Bu durum sene sonuna düzelen bir ekonomi resmi çizmek için olası seneryolardan biri gibi gözükmekte. Fakat unutulmamalıdır ki baz etkisi ile düşen enflasyon er ya da geç yeniden yükselecektir. Merkez bankası tarafından baskılanan dolar ve enflasyonun olası dış tehtitler ile olumsuz etkileneceği kanaatindeyim. Çünkü son çeğrek içinde iran ın israile olası bir müdahalesi ile ekonomideki taşlar yeniden yerinden oynayabilir. Savaş ve kaos ortamının ekonomileri ne denli bozduğuna umarım tekrardan şahit olmayız.

Umarım son çeğrekte bizi güzel ekonomik gelişmeler bekler temennisi ie yazımı sonlandırmalıyım. okuyan arkadaşlara teşekkürler.