Nisan ayına girdiğimiz bugünlerde baharın neşe saçan güzelliklerine harika kitap önerileriyle merhaba diyoruz. Nisan ayı okuma listemi sizlerle paylaşmak ve aynı kitaplarla baharı yaşamak için harika bir gün!
Dansa Davet / Jean Teule

Topluma ait en ilginç "toplumsal histeri" vakalarından birini konu alan kitap, Strasbourg'da açlık ve sefalet neticesinde insanların cinayet işlemeye itildiği ve sefaletin baş gösterdiği zamanlarda bir kadınının delirerek sokaklarda durduk yere ve sürekli dans etmesiyle başlatıyor hikayeyi. İşin ilginç yanı ise kadına zamanla ve hızla eşlik eden insan sayısının artması. İnsanlar kendilerini delirmiş ve dans vebasına yakalanmış hâlde bulurlar.
Şu soru yankılanıyor kitapta: "Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?"
Cehennem burada. Öbür taraftaki beni o kadar korkutmuyor.
Boş Dolaplar / Annie Ernaux

Birbirinden bağımsız iki farklı dünyanın -ki bunlardan biri eğitimsiz işçiler diğeri eğitimli burjuvalar- arasına tıkılmış, okuldaki üstün başarıları ile kendisini geliştirmeye çalışan bir kızın hikayesine hoş geldiniz. Ne olmak istediğinden ziyade ne olduğuyla ilgilenenlerin hikayesinde, inanılmaz bir katkı sunacağınız kişiliğiniz size minnet duyacak.
Kitaplarsa beni hiçbir şeyden ötürü kınamıyordu.
Tıkanma / Chuck Palahniuk

"Eğer bu kitabı okumaya niyetliyseniz vazgeçin. Kendinizi kurtarın. Televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır. Burada anlattığım şeyler önce sizi kızdıracak. Sonra her şey daha da kötü olacak,"
İlgimi çeken aslında tam da bu uyarı oldu. Neden televizyonda daha ilgimi çekecek şeyler varken bu kitabı okumalıydım ki?
Bu kitap, Dövüş Kulübü'nün kahramanının maharetli ellerinden çıkmıştır ve annelerin evlatlarıyla olan didişmesini, sevgisini, yaşlanmanın acı yüzünü, seksin bağımlılık hissine kadar bir çok konuyu ele almış ve insanları hayretler içinde bırakmıştır. Biraz da Amerika'nın karanlık yüzünü merak ediyorsanız daha n'olsun?
Bütün bunları öğrendim ve artık geri dönüşü yok. Cahillik bir zamanlar sonsuz mutluluktu.
Bir Ada İcat Etmek / Alain Gillot

Büyük bir acı olan evlat kaybıyla sınanan anne ve babanın yas sürecini konu alan yazar, okuyanların iç dünyasına ve korkularına dokunuyor. Yas tutmanın alternatifleri baba üzerinden işlenmiş. Çiftin planlamasını yaptığı ancak bir türlü gerçekleştiremediği ada tatili fikri okuyanların umudunu diri tutmasına sebep olduğu kadar, hüzne de boğuyor.
Kendi kendine yetiyordu; son derece sosyal, aynı zamanda da son derece nüfuz edilmezdi.
En İyi Cevaplar