Sabahattin Ali Kimdir, Yaşamı ve Eserleri

Sabahattin Ali Kimdir?

Sabahattin Ali; Türk Edebiyatı'nda romanları ve öyküleri ile ünlü olan, döneminde oldukça ses getiren, toplumcu ve realist bir yazarımızdır.

Sabahattin Ali'nin Çocukluğu

Sabahattin Ali, günümüz de Bulgaristan da bulunan Eğridere'de dünyaya gelmiştir. Babası Ali Selahattin Bey, Annesi Hüsniye Hanım'dır.

7 yaşına geldiğinde Füyûzâtı Osmaniye Mektebine başladı. Aynı dönemde babasının Çanakkale'ye tayini çıktı ve eğitim hayatına Çanakkale İptidai Mektebi'nde devam etti.

Hüsniye hanım 16 yaşında kendisinden bu 15 yaş büyük adamla evlendirildiği için, psikolojisi bozulur ve bir çok kez intihara kalkışır.

Genç kadın bozuk olan psikolojisi nedeniyle oğlu ile ilgilenemez. İlgilendiği zamanlar da oluyordu. Ancak bu ilgiler Sabahattin Ali'ye değil, abisi Fikret'e oluyordu.

Sabahattin Ali anne baba sevgisinden mahrum bir şekilde büyümüştür.

Bu sevgisizlik hissinin acısını eserlerinde çıkartmıştır. Örneğin; Kuyucaklı Yusuf kitabındaki Selahattin Bey ve Şahinde Hanım'ı annesinden ve babasından esinlenmiştir.

Gemici hikayesini ise ağabeyinin özelliklerini kullanarak yazmıştır.

Öğretmenliğin İlk Yılları

Sabahattin Ali; bir süre Türkiye de öğretmenlik yaptıktan sonra, 1928 yılının Kasım ayında öğrencilere eğitim vermek amacıyla Almanya'ya gönderilmiştir.

Almanya'da 4 yıl kalması planlansa da daha 2 yıl bile olmadan geri dönmüştür. Bununla ilgili bir kaç teori vardır.

"Bu Parazit Türkleri buradan atmalı" diyen Alman öğrenciyi dövdüğü, öğrencilerine Komünizm propagandaları yaptığı öne sürülmüştür.

Hapishanede Geçen Yıllar

Bursa'nın Orhaneli ilçesinde bir süreliğine ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra, Gazi Terbiye Enstitüsünde Almanca Yeterlilik sınavına girerek, Aydın Ortaokulu'nda Almanca öğretmenliği yapmaya başladı.

Okulda öğrencilerine Komünizm'i benimsettiği söylenerek mahkemeye sevk edildi. Tutuklu yargılanmasına karar verildi. 1931, 9 Eylül'e kadar Aydın Hapishanesi'nde hüküm giymiş bir mahkum olarak geçirdi.

Sonrasında ise Konya Ortaokulu'nda öğretmen olarak görev yaptı. 22 Aralık 1932 tarihinde ise yeniden tutuklandı. Bunun nedeni ise yazmış olduğu bir şiirde Atatürk'e hakaret ettiği iddiasıydı.

Atatürk'e saygısızlık yapma suçundan dolayı Konya Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı ile 14 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.

Konya Cezaevi'nden sonra Sinop Cezaevi'ne gönderildi. Koğuş arkadaşları onun gündüzleri yazdığını, geceleri okuduğunu söylermiş.

10 ay 7 gün süren bir tutukluluk halinin ardından, Cumhuriyetin Kuruluşunun 10. Yıl affından yararlanarak serbest bırakılmıştır.

Sabahattin Ali'nin En Ünlü Eserleri

Kürk Mantolu Madonna

Raif Efendi; çok çocuklu, evli, içine kapanık, çekingen bir adamdır. Bir gün çalıştığı iş yerine Rasim adında biri gelir. Rasim; Raif ile arkadaş olmaya çalışır.

Hastalandığında da sık sık ziyaretine gider. Günlerden bir gün yine hastalandığı zaman onu ziyaret ettiğinde, bir çekmece de siyah kaplı bir defter bulur.

Raif Efendi kimsenin bu defteri okumasını istemiyordur. Ama Rasim ısrar eder ve kaldığı yere giderek defteri okumaya başlar.

Defterde Raif Efendi'nin Almanya da yaşadığı imkansız bir aşkın hikayesini biz de Rasim ile beraber okuruz.

Kuyucaklı Yusuf

Kuyucak köyüne eşkıyalar saldırır ve bir karı kocayı öldürürler. Kaymakam köye gelir ve ölenlerin çocuğuna acıyarak onu evlatlık edinir.

Yusuf zamanla üvey kardeşi Muazzez'e aşık olmaya başlar. Muazzez'in ona aşık olması da kısa sürmez. Ama ne yazık ki kavuşamazlar.

İçimizdeki Şeytan

Ömer 20'li yaşlarının sonlarına gelmiş bir adamdır. Macide ise uzaktan akrabası olan güzel bir kızdır.

Ömer Macide'ye aşık olur. Sık sık buluşmaya başlarlar. Bir gün onu okul okumak için geldiği teyzesinin evinden kaçırır ve olanlar olur.

Sabahattin Ali'nin Ölümü

Sabahattin Ali, Bulgaristan sınırını geçerek Avrupa'ya kaçmasında kendisine yardım edecek olan, ordudan ihraç edilmiş Ali Ertekin tarafından başına sopa ile vurularak öldürülür. Cesedi hala bulunamamıştır. Mezarı da yoktur.