Teoman'ın Yeni Albümü, İstisnaların Göz Bebeği: ''Gecenin Sonuna Yolculuk!''

Bu galaksinin en farklı, yalnız ama aslında bir o kadarda yalnız olmayan, her bir şarkısında mutlaka insanın yüreğinde bir yerlere dokunabilen muhteşem insan Teoman.

Benim Teoman anlayışım bambaşka, apayrıdır. Üzgünsem, mutluysam Teoman dinlerim. Kızgınken yine Teoman dinleyebilirim. Ne zaman ki Teoman dinlemediğimi ya da şarkılarının bana sert geldiğini fark etsem tokat gibi vurur yüzüme ''iyi değilsin'' seslenişi.

İşte tam da Teoman'a ihtiyacı olan insanlara özellikle bu koronalı, depresif günlerde ilaç gibi gelen Teoman şifası! Buyurun bir de benim penceremden yorumlayalım Teoman'ın, ''Bu albümü çok az kişi sevecek ama seven çok sevecek.'' dediği Gecenin Sonuna Yolculuğu...

1- Viski ve Lazanya

''Benim de dedim delikler olmasaydı ruhumda anlardım belki, o zaman. İnsanlar neye ne der, ne düşünür, neyi sever bilmezdim belki ama neyin var değeri bilirdim.''

Arka planda çalan sakin ama hareketli melodi eşliğinde şarkı söylemekten ziyade lirik bir hava seziyorsunuz. Bana ''Fasa Fiso'' nun müzikli versiyonuymuş gibi anımsattı. Bir kız ile yaşadığı anıyı anlatmaya başlayacak olan Teoman görüyorsunuz şarkının girişinde. Sonucu lazanya ve viskiye varacak olayın içeriği ise Teoman'ın ruh çözümlemeleriyle dolu. Bana sorarsanız Teoman istisnalığının, öz bilinçli olduğunun fazlasıyla farkında. Bir o kadar memnunken bir o kadar da bu durumun onu rahatsız etmesini haykırıyor bu parça.

2- Hızlı ve Acısız

''İstiyordum 40 katırı da 40 satırı da. Kusurlar buluyordum hayatın tadında. Katilimi tanıyordum galiba, o bendim bence.''

Hızlı ve Acısız ismi bu parçanın hissiyatlarını resmen özetliyor. Şarkının melodisinden bile bunu hissedebilirsiniz. Teoman kendisinin memnuniyetsizliğini, hayatta bazı planların dışına çıktığını, aslında sorunun kendisinde olduğunu bildiğini anlatıyor. Çeşitli yerlerde, hayatta yaptığı hataları gizemli ve örtük kelimelerle ifade ediyor. Bana sorarsanız Teoman bu parçasında negatif yönlerini anlatmak istemiş. Daha doğrusu hala bize anlatmadığı şeyler var... Ama eminim ki o negatif yönlerinin kendisine aynı zamanda pozitif olarak da döndüğünün farkında. Kendimi kara bir galakside hissettiğim çok değerli şarkılardan biri. İnsan tüm negatifliğe rağmen çıkmak istemiyor bu karanlıktan.

3- Kumarbaz

''Zaten ben artık üzülmüyorum dünyaya. Son gördüğümde onu can çekişiyordu galiba.''

Bu alıntı adeta günümüzün söz bulmuş hali. Kumarbaz'da, ses volünü yumuşak tondan sert tona geçiren bir Teoman görüyorsunuz. Belki de gerçek Teoman dinleyicilerinin en alışkın olduğu ve en çok dinlemek istediği tonlardan biri olan bir sertlik.

Kumarbaz kişi Teoman. Ve masaya kendisini oynadığını söylüyor. Yani yine kendisiyle olan iç çözümlemelere, tartışmalara burada da yer vermiş.

4- Koma Hali

''Açarız vahşetin rengini, tükürükle sulandırırız kanını. Ağaçlar sıklaşıyor. Bir garip koma hali.''

İşte asıl herkesin dinleyemeyeceği parça bu bence bu albümde. Sözleri ağır, derin ve gizemli. Gerçek dinleyiciler dışında ''saçma'' denilecek klasta belki. Oysa çeşitli kişileri ve olayları temsil ediyor. Bunu yorumlaması biraz da sizin bilinçaltınıza, hassasiyetlerinize bağlı. Hem toplumun yapısını hem de Teoman'ın ''Bir şey söyle beynim sesler durmuyor kafamda'' haykırışıyla dolu.

5- Hayal Meyal

''Şahidim, yalancıyım hakikat uçuşur rüzgarımda. Suç ortağınım vücudunun bütün kıvrımlarında.''

Neden olduğunu bilmesem de bu parçayı dinlediğim an kendimi ''Çölde Çiçek'' parçasını dinliyormuş gibi hissettim. Teoman'ın bir tık daha koyu olmayan şarkılar kategorisine girebilir bence.

Hayal meyal derken siz de o hayal meyallerin içinde başlıyorsunuz zaten kaybolmaya...

6- Efendi Ve Kölesi

"Soruyorum efendime, nedir arzunuz? Kulak veriyorum yıldızlarına. Boşuna değil efendimi yaratan benim."

Bence Teoman var olmayan efendisiyle tartışma içerisinde. Belki de kendisini bastıran, zihninin içindeki bir diğer kişilik. Kim bilir... Efendi ve Kölesi koyu tarzıyla insanı en derine, sorgu ve şüpheye sürüklüyor.

7- Gecenin Sonuna Yolculuk

''Uğrunda yaşayacak, ölecek bir şeyi kalmamıştı zaten. Bisküvi kıvamında kalbi var, sülfür kokusu havada, gecenin sonuna yolculuğunda.''

İşte albüme adını veren gece yolculuğu! Akrobatın ipten düşmesi, yakalanması... Çöpe attıysa kalbini bir daha sevmemeli insan nidaları. Akrobat, Teoman görünümlü bir başkası mı yoksa ta kendisi mi...

Teoman'a sevgilerimle...

Gecenin Sonuna Yolculuk, albümünün ve senin düşüncelerin ile hissiyatlarının da sonu olmasın ne olur...

''Ben şarkılar arasında bağlantı kurmayı seviyorum. Bu albümü o yüzden istedim.'' demiştin. Dibine kadar iç dünyanı yaşamak büyük zevkti... Bu albüm senin iç dünyanın sadece bir kısmı buna da eminim. Teoman şifası candır. Teoman'a şahit olabilmek, gerçekten hissedebilmek ise büyük bir ayrıcalıktır. Uzun yıllardan beri bu ayrıcalığı hissedebildiğim için mutluyum.

İyi ki varsın Teoman!

BEŞİKTAŞ Kraliçesi