Senelerdir çile içinde yaşıyorum. Acılarla kendi başıma mücadele ettim hep, kendi başıma 19 yaşıma kadar geldim. Ne ailem, ne arkadaşım, ne de beni seven birisi vardı yanımda. Bazı insanlar genelde beni sebepsiz yere çekemezdi ve durup dururken bana saldırırdı. Hakkımda türlü türlü iftiralar atıldı. Beni seven kimse olmadı. Aşık olduğum, sevdiğim kimse de beni sevmedi. Hepsi rezil insanlarmış zaten, ortaya çıktı. Eski sevgililerini kıskandırmak, eski sevgililerinden intikam almak, gönül eğlendirmek ve daha farklı şeyler için beni kullanmaya çalıştılar. 10 yıllık arkadaşım dediğim, pek çok konuda destek olduğum insan, bana hiçbir konuda yardım etmedi, yardım etmemekle kalmadı, daha beterini yaptı. Sevdiğim erkekle aramızı bozdu, sırf kıskandığı ve gözü kaldığı için. En ufak mutlu olma ihtimalimi bile elimden aldı. Zaten o ve bazı arkadaşları sırf onlardan daha güzel olduğum için çekemiyorlardı beni. Herkes tarafından ihanete uğradım. 2 sene önce de evladım yerine koyduğum, canımdan çok sevdiğim kedimi kaybettim. Benim için evlat acısından farksız bu. Dün de bir medyuma gittim; medyum, haneme yıllar önce büyü yapıldığını söyledi. Dediği her şey bir bir çıktı. Ben çok yoruldum artık gerçekten yaşamak istemiyorum, her nefes zehir gibi geliyor. Ama canıma kıymayacak kadar da korkağım. Sizce nasıl düzelir bu hayat? Ne yaparsam eskisinden daha güzel bir hayatım olur?
Güncellemeler
+1 yıl
Patavatsız insanlar teselli etmeye çalışmasın. Teselli ederken bile insanca edemiyorsunuz çünkü.
Merhaba,
Hayatın genel tanımındaki en baskın özellik onun zorlayıcı olmasıdır. Aslına bakarsanız hayat ne kadar zorlayıcı ise, onu deneyimleyen de değişime/dönüşüme o kadar yakın demektir. Keza sizin yaşam deneyiminiz de bana bunu çağrıştırdı. Dolayısıyla bu zorlu durumu bir fırsata çevirebilirseniz.
Hayatınızı gerçekten değiştirmek istiyorsanız ilk yapacağınız şey onu olduğu gibi kabul etmek olmalıdır. Değişim sürecinin en kritik ve en zorlayıcı adımı budur. Hayatınızı olduğu şekliyle kabul etmek. Ondan nefret etmeden, neden onu diğer 8 milyar insanı değil de sizi bulduğunu sorgulayarak şikâyet etmeden, kendinizde değersizlik duyguları yaratacak hiçbir yorum katmadan şimdi, şu andaki hayatınızı olduğu şekliyle kabul etmek. Evet ilk adım bu olmalıdır.
Birçok insan şikâyet kültürünün bir ürünü olarak kurban bilincinde yaşamayı tercih edebiliyor. Şikâyet etmek onlara sayısız fayda sağlıyor, suçu dışarı atmak, yapacak hiçbir şeylerinin olmaması gibi ve felç geçirmiş insanlar gibi kıpırdamadan o şikâyet ettikleri hayatları yaşayıp duruyorlar.
Oysa kabul etmek en büyük erdemdir. Onu en büyük erdem yapan şey olumsuz hiçbir duygu barındırmamasıdır. Çünkü ancak olumlu duygularla bezenmiş bir zihin yapısı arzulanan yeni hayatın temellerini atabilir. Yoksa eğer kızgınlıkla, hüsranla, hayal kırıklığı ile yola çıkarsanız eski hayatınızla olan kopmamış bağlarınız yeni hayatınıza da ister istemez sirayet edecektir.
Ayrıca kabul etmek demek hiçbir şey yapmadan olan bitene maruz kalmak demek de değildir. Hayır, asla! Tam tersine ancak olanı kabul edip onu anlamlandırırsanız onu aşacak olumlu adımları tasarlayabilirsiniz.
Dolayısıyla önce iç sükunetiyle hayatınızı kabul edin. Çünkü o bitti, artık yok. Yeni hayatınız şimdi şu anda başlıyor, eskisi tedavülden kalktı bile. Şimdi şu anda bile “geçmişte böyle zorlayıcı bir hayat yaşamıştım” diyebilirsiniz kendinize. Hayat zihinde yaşanır, dolayısıyla siz zihin yapınızı değiştirirseniz hayata bakışınız da değişir.
Ve önünüze bakın, geleceğinizi hayal edin. Orada neler görüyorsunuz? Siz gerçekten nasıl bir hayat istiyorsunuz? Meraklarınız, hayalleriniz, kabiliyetleriniz neler? Bunlara ulaşmak adına şimdi küçücük bir adım atma imkânınız olsaydı ne yapardınız?
Ben tabii size ne yapmanız gerektiğiniz söyleyemem, kimse söyleyemez. Bunu bilebilecek tek kişi sizsiniz. Bu cevaba ulaşmak için kendinize bol bol sorular sorun ve samimi cevaplarla zihninizde bir eylem planı oluşturmaya başlayın. Kısa vadeli bir zaman planına yayılmış küçük küçük adımlar belirleyin kendinize ve cesaretle uygulayın onları. Unutmayın, en kötüsü hiçbir şey yapmamaktır. O yüzden mutlaka bir şey yapın ve emin olun ki ne yaparsanız yapın iyi olacaktır.
Daha detaylı bilgi ve deneyim için benimle istediğiniz zaman profilimdeki linkler vasıtasıyla irtibata geçebilirsiniz.
Sevgilerimle.
Çok teşekkür ederim
Rica ederim, size kolaylıklar dilerim.