Monotonluktan Kurtulmak İçin Konfor Alanından Çık

Konfor Alanı Nedir?

Konfor alanı dediğimiz şeyi tanımlamak gerekirse, insanın her gün, bütün yıl hatta ömür boyu hep aynı rutin içinde yaşamasıdır. Örneğin Sabah evden çıkar, işe gider, akşam işten çıkar arkadaşlarıyla takılır. Hep aynı kişilerle üçer bira içip geyik yapar ve eve döner. Evde iki haber, iki dizi izler ve yatar. Konfor alanı sizi değişim ve dönüşümden, her türlü etkileşimden uzak tutar, aynı fikirlere, aynı ölçülere, aynı kişilere, aynı ortama sabitler, sığlaştırır, otlaştırır. Bu monotonluktan kurtulmak, farklılaşmak, kendinizi özel hissetmek istiyorsanız o kısır döngüyü bir yerden kırıp yeni bir hayata merhaba demek gerekir.

Konfor alanından Çıkmak Kendinizi Keşfetmenizi Sağlar

Konfor alanından çıkan insan farklı hobiler edinir, kitap okur, hayatı okur, farklı kültürleri ve farklı coğrafyaların insanlarını tanır. Farklı şeyleri izlemeye, dinlemeye, anlamaya çalışır. Bunu yaparken kendini yeniden tanır, keşfeder. Belki bir müzik enstrümanı çalmaya, belki şarkı söylemeye, belki daha farklı bir sanat dalına, belki zeka gerektiren, el becerisi gerektiren bir şeylere ilgi ve yeteneği olduğunu fark eder. Konfor alanından çıkan insan bir kültürleşme ortamında bulur kendini. O kendini ve dünyayı yeniden keşfederken değişen çevresi de onu keşfeder.

Konfor Alanından Çıkmak İnsanın Zekasını Geliştirir

İnsan vücudu birçok eylemi beyniyle değil omurilik tarafından gerçekleştirilen otomatikleşmiş fonksiyonlarla yönetilir. Monoton bir hayatta insan beyni neredeyse hiç çalışmaz. Her davranış, her söz, her tepki otomatik ve her defasında aynı şekilde yürür çünkü.

Bunun dışına çıkan insan düşünmeye, öğrenmeye, algılamaya, farkına varmaya başladıkça beyin fonksiyonellik kazanır ve çalışır. Beynin çalışmaya başlaması hem zekayı geliştirir hem dikkati artırır hem de yeni tepkiler, yeni düşünme yöntemleri geliştirir. Artık çok daha dikkatli ve çok daha analiz eden bir birey olursunuz.

Konfor Alanından Çıkınca Kaygı Duyabilirsiniz

Düşünün ki 20 yaşından 33 yaşına kadar hep aynı rutinin içinde yaşamışsınız. Herkes aynı, her şey aynı. Bu alanın dışına çıkınca elbette kaygı duyar ve korkar insan. 13 senedir hayatınızda hiçbir şeyi değiştirmemişsiniz. Bir şeyler değişmeye başlayınca belki başarısız da olabilirsiniz, belki üzüleceğiniz seçimler de yapabilirsiniz.

Ama unutmayın ki insanı yaşadıkları olgunlaştırır. Yepyeni bir şeyler yaparken hayatın dikey yolculuğunda yani iç dünyanızda birçok şey değişecektir. Zaman içinde değişime ve dönüşüme alışırsınız, daha olgun, daha olumlu, daha kültürlü, daha seçici, daha bilge bir birey olur ve çevrenizin saygısını kazanırsınız.

Farklıkların Bir Zenginlik Olduğunu Öğrenirsiniz

Konfor Alanınızdan Çıkınca hayata farklı pencerelerden, farklı noktalardan bakmayı da öğrenirsiniz. Değişen ve dönüşen insan şunu fark eder: Dünyadaki tek doğru sizin bildiğiniz doğru değildir. Hayat bir matematiksel işlem değildir. Dolayısıyla hayatın akışında 2+2=4 gibi mutlak bir doğru söz konusu değildir. Aynı konuda farklı insanların farklı doğruları vardır ve bunların hepsi de doğrudur.

Böylece farklı insanların doğrularını öğrenip saygı duymayı, empati kurmayı, önyargılı olmamayı öğrenirsiniz. Unutmayın ki hayatı bir ressamın tablosu olarak görürsek sadece kırmızıdan, sadece yeşilden, maviden ya da beyazdan değil o renklerin hepsinin bir araya gelerek oluşturduğu ahenktir bize zevk veren.

Monotonluktan kurtulup konfor alanınınızın dışına çıkınca göreceksiniz ki hayat da dünya da çok daha güzelmiş. Ve bir gün dönüp baktığınızda ben beynimi ve vücudumu böyle bir hücreye nasıl hapsetmişim, dünyanın güzelliklerini nasıl görmemişim diyeceksiniz. Ve konfor alanından çıkınca çok daha güçlü karaktere sahip, çok daha başarılı bir birey olduğunuzu göreceksiniz.