İnsan hep samimiyetsiz bir varlıktı...
İnsan hep samimiyetsiz bir varlıktı, henüz ilk insandan başladı verdiğimiz sözlerin arkasında durmama huyumuz... İnsan hep samimiyetsizdi ancak günümüzün en büyük problemi kişinin kendisine karşı olan samimiyetsizliği... Çoğumuz ne acıdır ki ne istediğimizi bilmiyor yahut istediklerimiz için onurumuzdan ve duruşumuzdan vazgeçebiliyoruz. Ki insanın hayattaki en değerli olgusu onuru ve samimiyetidir...
Samimiyet, cennete götüren yoIdur. (-Mencius)
İnsanın kendisine olan bu samimiyetsizliği duygularına hızla yansır ve kendimce tanımladığım "çağımızın hastalığı" olan samimiyetsiz duyguları ortaya çıkarır. Düşüncelerimizi yalnızca başkaları beğensin diye belirtir, duygularımızı laflara sığdırmaya çalışıp hissetmediğimiz halde "seviyorum" yalanları uydurmaya başlarız.

Bir yüreğe bazen birisi bile fazla gelebilirken çağımızda ne yazık ki onlarca kişi aynı anda aynı yüklemlere özne olabiliyor. Bazen gizli özneler kafa değil, kalp karıştırıyor. Herkese aynı duygular, aynı cümleler, aynı gülümsemeler hatta aynı sevgiler dile getiriliyor. Ama iş hissetmeye gelince kimse kimseyi hissedemiyor. İşte o yüzden bu konu üzerinde şiddetle duruyorum "samimiyet sevginin vazgeçilmez ögesidir..."

Yalanlar üzerine kuruyoruz hayatlarımızı, çoğumuz olduğumuz gibi değil, olmak istediğimiz gibi, bir kısmımız ise insanların bizi görmek istediği gibi şekle bürünüyoruz, karşımızdaki kadını ya da erkeği bu şekilde etkilemeye çalışıyoruz. Yalnızlıklarımızı insanlara yüklüyoruz, oysa geçmişimizin bir suçu yok. Bütün suç; geçmişimizi yanımızda taşıyarak şimdiyi ve geleceği kaçıran bizlerde... Bir kez olsun kendinize karşı samimi olun ve düşünün yüreğinizin yüklemine sorduğunuz sorular cevap bulabiliyor mu? Özlediğiniz kişi, kişiler mi yoksa duygularınız mı? İnsan birilerini kaybedebilir, hayatımızdan birileri çıkabilir. Hayat bu, insan daima birilerini arkada bırakarak ilerler.. Ama arkada bıraktığı duyguları ise samimiyetini de ne yazık ki kaybeder.
Dünya sahtekarlarla doludur azizim; insanlar samimi değildir, herkes birbirini kırar, incitir. Bizim o koca koca kitapları devirmemiz, iki satır samimiyet bulabilmek içindir. (-Ömer Faruk Dönmez)
Öz eleştiri Bencesi gibi düşünebilirsiniz yazdıklarımı, çünkü çoğu benim için de geçerli. Tek farkım ki burada benim gibi olan bir sürü üye var, herkesi özne olarak görmüyor. Hatta yüklemli cümleler dahi kurmuyor. Sevmekten vazgeçmedik ama bu samimiyetsizlik bizi korkutuyor... Yazımı pek kimseyle paylaşmadığım bir şiirimle bitireceğim:
Eylülden kalma bir sonbahar
,
Sarının en mat tonu içimize işlenmiş,
Yüreğime düşercesine hazin yapraklar
,
Güneş bile kendinden vazgeçmiş;
Bulutların arasında kaçamak bakışlar,
Özlemin içime çoktan kışı getirmiş,
Erimiyor hasretten yapılı kardan adamlar...
Bir adam bir kadını sevmiş;
Bir varmış, bir yokmuş diye bitiyor
Bütün masallar... (-S.S)
Okuduğunuz için teşekkürler, görüşmek dileğiyle esenlikle kalın..
En İyi Cevaplar