
Peki siz, Markaların Deprem gibi yaşanılan kötü olaylarda yaptığı PR çalışmasını nasıl buluyorsunuz?
Diğer Görüşler İçin Aşağı Kaydır
Senin Görüşün Nedir? Hemen Üye Ol!Markaları geç şimdi ki insanlar ibadet ederken bile telefonlarıyla fotoğraflıyorlar yaptıkları yardımları göze göze sokuyorlar. İnsanlar iyilik yapmıyorlar sanki gösteriş yapıyorlar. Bu markalarda bir yardım eli uzattılarsa onun da pr derdinde. Bu köfteci yusuf'un yardımını duyanlar büyük ihtimal vay be helal iyilik yapıyorlar garibanın karnını duyuruyorlar diye böbürlenir. İnsan oğlu iyiliği sevap kazanmak için yaptığı sürece kalben iyi olamaz. İnsan iyiliği helal olsun adama diye yapıyorsa işleri artsın reklam olsun diye yapıyorsa zaten iyilik yapmamış olur. Benim gözümde hiç yardım eli uzatmasa daha değeri düşerdi emin olun.
Rizayüs salihin cilt-2
662. Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Yedi sınıf insan vardır ki Allah onları hiçbir gölgenin
(himayenin) bulunmadığı günde (kıyamet gününde),
kendi gölgesinde gölgelendirir (özel olarak himaye eder):
Adaletli devlet reisi,
Yüce Allah’a ibadet ederek yetişen genç,
Gönlü mescitlere bağlı olan kimse,
Allah için birbirini seven ve bu sevgiyle bir araya gelip,
yine bu sevgi ile ayrılan iki dost,
Mevki sahibi güzel bir kadının birlikte olma isteğine
“Ben Allah’tan korkarım.” cevabını veren kimse,
Sağ elinin verdiğini sol eli duymayacak kadar gizli sadaka veren kimse,
Tenha yerlerde Allah’ı zikrederek gözleri yaşla dolan kimse.
(B1423 Buhârî, Zekât, 16; M2380 Müslim, Zekât, 91)
İyi bir iş yapıyorsan reklama gerek bile yok bence. Özellikle böyle bir konuda. Zaten köfteci yusufa hala giden var mı ya? Köfteleri de hiç beğenmiyordum. 2 senedir kapısının önünden bile geçmem. Bu skandalla iyice bitti gözümde.
Onlar için pr vatandas için umut ve çözüm kapısı iki taraf içinde olumlu bir durum tabi ki yapılsın ve yapmayanlari da tesvike sebep olur umarım
Yeni dünya düzeninde reklamlar artık böyle. Hem bedava hem daha etkili hem de insanların zayıf yönlerini vuruyorlar
şu soru bugün 20inci defa karşıma çıktı okuyurum okuyorum hiçbişey anlamadım :d
Insanlik namina buluyorum. PR calismasi olarak gprmuyorum. Sizin gobi mayeryalist degil vocdanen dusunuyorum.
Bunlarin onune 50 bin dolar koy onun onunde secde eder yatip kalkarlar..
İnsanların psikolojisinden nasıl en iyi şekilde yararlanabilirim mantığı... Yani sömürü mantığı..
ben gayet iyi buluyorum..
öyle ya da böyle, birilerine yardımcı oluyorlar..
Bırak yapsınlar. Kendi çıkarları için de olsa en azından bir şeyler yapmış oluyorkar. Kazan kazan
PR çalışmalarını mantıksız buluyorum.
eğer ki doğru adımlarla yürüyorsanız zaten hitlenir çalışmalar :)
Her şeyde kötü niyet ve reklam aramayın artık.
psikolojim kalmadı idare edecek
Bence KS bu konuda onlardan hiç de aşağı kalmıyor.
Birilerine faydası olacaksa reklam yapsınlar
En faydalı reklam bu olsa gerek.
Benim için sorun değil yapsınlar reklam
O ne ya
Herkes para peşinde
Public Relation kısaca PR yani Halkla İlişkiler. Ne kadar sık duyduğumuz bir kavram. Halkın bilgilenme, haber alma hakkını karşılayan bir uzmanlık alanı. Hatta çoğu kez reklam fikriyle karıştırılmış, çoğu zaman suistimal edilmiş ama o suistimali yapanın pek hayrına sonuçlanmamış medya çalışması.
Geçtiğimiz aylarda değindiğim Kaş yapayım derken, göz çıkarma! yazımı okumanızı tavsiye ederim.
Toplumda infial uyandırmış bazı olaylar karşısında bir çok firmanın, ünlü simanın basında konuyla ilgili beyanatlarını duymuşluğumuz veya okumuşluğumuz vardır. Görünürde bunda ne var? Halkla İlişkilerin nesi kötü diye düşünülsede; her alanda olduğu gibi Halkla İlişkiler uygulamalarında da dikkat edilmesi gereken bazı etik durumlar vardır. Bir basın bülteni ile ya da röportajla beyanatta bulunan kişiyi veya firmayı bağlayan hatta krize dönbilecek durumlarla karşılaşabilme risklerini göz ardı etmemek gerekir.
Samimiyetle yapılan tüm paylaşımların güven inşaa ettiğine inanan birisi olarak; halk, samimiyetsizliği hemen hisseder ve gereken tepkiyi beklemeden gösterir. Toplum yararına yapılan bir Halkla İlişkiler çalışması menfaat gütmüyorsa, kaba tabiriyle reklam kokan hareketler yoksa hiç bir sakıncası olmamakla birlikte haberi yaptıran tarafın sosyal sorumluluk bilincini de ortaya koymaktadır.
Yani basında çıkan bir haberin ana amacı kârlılığı artırmak, pazar payını genişletmek ise koşulsuz kötü niyetli bir yaklaşım olarak algılanmakta.
Ama tam tersi bir yaklaşımla biraz daha toplumsal olaylara karşı ses çıkarabilen firmaların sayısının artması arzu ettiğimiz bir konudur.