Merhabalar yine bir röportaj Bence'si ile karşınızdayım... Röportaj serisine Funda, Barış ve Tuğba'dan sonra Bihter ile devam ediyorum. Filmler konusunda geçtiğimiz günlerde fenomen etiketi alan @Bihteeerrr ile Bihter'den ve filmlerden konuştuk. Instagram üzerinden yaptığımız canlı sohbeti Bence 'ye dönüştürdüm. Umarım keyif alırsınız.
Kızlar Soruyor macerasının başlaması
Elprofesor: Merhaba Bihter, öncelikle söyleşiye giriş mahiyetinde olması için her röportajda olan klasik şeyleri sorarak başlamak istiyorum. Kızlar Soruyor ile ne zaman ve nasıl tanıştın?
Bihter: Herkese merhaba diyerek başlıyorum. Öncelikle röportajlarına benimle devam ettiğin için teşekkür ederim. Günlük hayatımda insanlara yardımcı olmayı, bir kapı aralamayı çok severim ve bu nedenle Kızlar Soruyor benim için insanların hayatına dokunabileceğim bir alan. Ve bana göre bir insanı bile değiştirmek tüm insanlığa katkı sağlamaktır çünkü iyilik paylaşarak çoğalan bir şeydir, tıpkı bir domino taşı gibi birine dokunursan o duygu tüm evrene yayılacaktır. Kızlar Soruyor Sitesi dört sene önce dikkatimi çekti ve bir hobi gibi siteye girdim. Bu siteyi kendimi ifade edebileceğim bir alan olarak gördüm çünkü yazmayı çok seviyorum. İkili ilişkiler üzerine internette yaptığım tüm araştırmalarda hep bu site karşıma çıktıı ve daha sonra siteye üye oldum ve aranıza katıldım...
Neden Bihter kullanıcı ismini seçtim?
Elprofessor: Aslında ismin Bihter değil ama Bihter kullanıcı ismini kullanıyorsun 🙂 Bunun nedenini merak ettim. Yani senin için Bihter isminin anlamı ne?
Bihter: Edebiyat Öğretmeni olduğum için Aşk-ı Memnu romanı her zaman ilgimi çeken bir roman oldu. Burada Bihter karakterinin tutkulu aşkı ve gücü beni bu kullanıcı adını almaya yöneltti. Çünkü bu karakterde kendimi bulduğum noktalar var. Her bölümünü ve her sahnesini biliyorum ve çok seviyorum. Bihter'in aşkı karşısında yenilmesi dahi onun hafızalardan silinmesine yatmedi ve bu durum bana oldukça ilgi çekici geldi. Ayrıca Bihter ismi bana aşkın içindeki ihanet, tutkuyu ve aynı zamanda kaçınılmaz sonu çağrıştırıyor. Bihter isminin her hecesi aşkla tükenen bir ruhun yankısıdır bana göre. Ayrıca Beren Saat ile benzerliğim de başka bir mevzu 🙂
Bihter ve Filmlerin Dünyası
Elprofessor: Aşk'ı Memnu hayranı olduğunu öğrendik, buradan devam edelim 🙂 Hangi filmler ve diziler diyeceğim, özellikle sende iz bırakanları ve izlenmesini tavsiye ettiklerini soruyorum. Ayrıca son olarak kendini özdeşleştirdiğin bir film veya film karakteri var mı?
Bihter: O zaman en sondan başlıyorum. Bende iz bırakan bir film olarak Sevmek Zamanı isimli filmi öne çıkaracağım, bu filmi çok seviyorum. Çünkü uzaktan sevmeyi anlatıyor... Bu filmde ana karakter yakından sevmeyi göze alamıyor. Uzaktan sevmek çok daha hoş ve daha cazip geliyor. Çünkü hayal kırıklığına uğramaya bir bakıma engel oluyor. Bir adamın, bir kadının yalnızca fotoğrafına aşık olması üzerine kurulu derin bir aşk ve aşkın sadece platonik bir boyutta yaşanabileceğini işleyen bir film. Bu film beni çok etkileyen filmler arasında. Bunun dışında beğendiğim filmlerinden birisi de Parazit isimli film olmuştur, bu film aç gözlülük konusunu işliyor. Ayrıca Sil Baştan isimli film de romantik bir aşk filmi olarak beğendiğim bir filmdir. Diğer soruna gelirsem kendimi özleştirdiğim film ve karakter varsa bu da Amelie filmidir, çünkü Amelie küçük şeylerden mutlu olabiliyor, hayatta küçük şeylerden mutlu olabilmeyi de bilmeli insan ve Amelie'nin bu özelliği bu karakterle benim aramda özel bir bağ oluşturuyor. Çoğu insanın bakmayı unuttuğu bir pencere bu... Topladığı taşları su yüzeyinde sektirmesi, sinema izlerken arkasını dönüp insanların bakışını izlemesi ve izlediği filmlerdeki detayları yakalaması bunlardan bazıları. Dizi olarak Zeytin Ağacı dizisi, önerebileceğim diziler arasında. Ayrıca 1899 isimli dizi de bilim kurgu sevenlere şiddetle önereceğim en sevdiğim diziler arasında. Daha pek çok film ve dizi var ama bunları öne çıkaracağım çünkü okuyanların vaktini fazla almak istemiyorum 🙂
Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen. Ne incitir, ne acıtır. Ne yaralar ne kanatır. Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir duygudur uzaktan sevmek...
Diyarbakır ve Bihter
Elprofessor: Diyarbakır'da yaşıyorsun bildiğim kadarıyla, ne söylemek istersin, günlük hayatta nasılsın orada?
Bihter : Çok otantik bir şehir ve bu şehirde yaşamaktan memnunum. Zengin bir tarihi mirası var ve çoğu kişi Diyarbakır surlarının dünyanın en uzun ikinci surları olduğunu bilmez. Öncelikle güzel bir şehir burası, doğası ve sevecen insanlarıyla. Ve burada olmaktan mutluyum çünkü geniş bir çerçevede insanların yaşayışlarını gözlemleyebileceğim bir şehir. Klasik müzik dinleyen, şiirlerden beslenen, hayata ve insanlara duygusal ve insancıl bir gözle bakan, doğayı, kuşları, çocukları gökyüzüne bakmayı seven birisiyim. Çünkü bana göre aynı yerde değil aynı gökteyiz ve Diyarbakır bu duyguları yaşayabileceğim bir şehir....
Elprofessor: Edebiyat öğretmeni olduğunu bildiğimden şöyle bir şey soracağım..., Edebiyatçı olman filmlere bakışını nasıl etkiledi veya etkiledi mi, ikisi arasındaki ilişkiler bağlamında cevap verirsen sevinirim.
Bihter: Edebiyat öğretmeni olduğum için bir filmde duygulara seslenen empati kurabileceğim karakterler ararım ve bir filmin yüreğime dokunması benim için en önemli şey. Ve tabii ki edebiyat ve filmler arasında derin bir ilişki var çünkü edebi eserler filmlerin en önemli esin kaynağıdır.
Elprofessor: Çok teşekkür ederiz Bihter, böylelikle bir söyleşimizi daha noktalandırıyoruz. Funda, @Barış_LonelyForever, Tuğba ile olan söyleşilerimiz Bihter ile devam etti. Kendileriyle de söyleşi yapmamı isteyenler oldu, tabii ki ben de bu söyleşilere devam etmek isterim ama tüm söyleşiler instagram üzerinden eş zamanlı yani canlı olarak yapılıyor ve önceden soru verilmiyor çünkü söyleşinin doğaçlama olması bu söyleşilerin en önemli özelliği.
Bir film, hayatın içine açılan bir penceredir, her sahnesinde bir dünya keşfeder, her repliğinde bir anıya dokunuruz.
Başka bir Bence'de görüşmek dileğiyle, güzel günlerde güzel filmlerle kalın...
Elprofessor