Pokemon denilince çoğumuzun aklına 90'lı yılların sonu ve 2000'li yılların başı gelir. Bir çocuğun ben Pikaçu'yum diyerek camdan atlamasıyla 13 Aralık 2000 tarihinde yayından kalkan ve Türkiye'de yayınlanma süresi nispeten daha kısa olsa bile hepimizin aklında yer etmiş bir çizgi dizidir bu. Şimdi olsa internetten izleyebilirdik ama o dönemler binde bir evde bilgisayar ve internet olduğu için bir şey izlemek için televizyonda verilmesine ihtiyaç vardı.
Lafı uzatmadan yazıma girmeyi yine başaramamış olduğumun farkında olarak izninizle konuma giriş yapıyorum.
Pokemon Nedir ve Kim Tarafından Oluşturulmuştur?
Pokemon, Japonya kökenli bir çizgi dizi olup Satoshi Tajiri tarafından 1995 yılında oluşturulmuştur.
Bu çizgi diziye ismini veren varlıklar olan Pokemonlar, insanlar tarafından eğitilebilen ya da vahşi olarak doğada yaşayan ve insanlarla iletişim kurabilme becerisine sahiptir. Bazı istisnalar hariç Pokemonlar konuşamazlar fakat büyük bir kısmı iletişim kurabilir ve eğitilebilirdir. Pokemonlar, aynı insanlar gibi farklı farklı zeka seviyelerine sahiptir. Bunlar; Su, çelik, kaya gibi çeşitli türlere sahip olup her türün kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır. Bazı Pokemonlar ise birden farklı türe sahip olabilir. Örneğin Bulbasaur bir çimen-zehir türü Pokemon'dur yani iki ayrı türe sahiptir.
Roket Takımı Kimdir?
Çizgi dizilerde de aynı gerçekte olduğu gibi iyiler ve kötüler vardır. Bunların arasındaki çekişmeler ise genellikle dizinin devamı için kilit önemdedir. Pokemon, kötü karakterler konusunda çok farklı tipler barındıran ve bu konuda zengin bir çizgi dizidir. Çizgi dizinin ilk kötü karakterleri olan Roket Takımı'dır.
Dizide gösterildiğinin aksine Roket Takımı sadece Jesse, James ve Miyav'dan oluşmaz. Bunlar yalnızca takımın alt üyelerinden olup genellikle beceriksizlikle itham edilen bir gruptur. Roket Takımı aslen çok daha büyük çaplı bir örgüttür ve doğadaki Pokemonlardan DNA alarak kendi Pokemonlarını oluşturacak kadar teknolojiye sahiptir. Mewtwo adlı Pokemon, bu oluşturulan Pokemonlar arasında en bilinenidir.
Roket Takımı, genel olarak zor bulunan Pokemonları yakalamak ve bunları bazı işler için kullanmak amacıyla oluşturulmuş bir çetedir. İleri amaçları ve oluşumları olmasına rağmen genel olarak bu konuda faaliyet göstermektedirler. Çetenin lideri ise Giovanni'dir.
Bazı söylentilere göre Giovanni, Ash Ketchum'un babasıdır ama bunun bir kesinliği yoktur.
Jesse, James ve Miyav Kimdir?
Çizgi dizideki Roket Takımı ise genellikle bu üçlünün etrafında dönmektedir. Jesse ve James, birer suçlu ve çete elemanıdır. Miyav ise üstün zekalı bir Pokemon olup konuşabilme özelliğine sahiptir. Kendisi normal türe sahiptir ve erkek bir kedidir.
Güçlü saldırılara sahip değildir. Bu Pokemon, parlak nesnelere karşı ilgi duyar ve gelişirse Persian'a dönüşür.
Roket Takımı'nın Miyav'ı ise diğer Miyavlardan çok farklıdır. Bu Miyav da güçlü saldırılar yapamaz ama zeka olarak türünün çok ötesindedir ve ekibin planları genellikle onun tarafından yapılır. Bu Miyav, diğerlerinin aksine Poketopu'na girmez ve serbest hareket eder. Ara sıra savaşlara katılsa da genellikle bunda pek şansı olmaz.
Roket Takımı'nın Miyav'ı da başlangıçta diğer Miyavlar gibi sıradan bir Pokemon'du ama başına gelen olaylardan sonra potansiyelinin farkına varmak zorunda kalmıştır. Miyav, bir sokak kedisi olarak doğmuş olup ailesiz, arkadaşsız ve evsiz bir şekilde yaşamak zorundaydı. Öylesine açtı ki beyzbol toplarını yemek zannedip antrenman sahasına girince yakalanarak bir ağaca gövdesinden asılmıştır. İşte o gün, Miyav'ın hayatını değiştirmiştir.
Ağaçta asılı bir şekilde ağlarken uykuya dalan Miyav, bir ses duyup uyanınca çok şaşırmıştır. Asıldığı yer, bir açık hava sinemasını görmekteydi ve orada bir grup insan film izlemekteydi. Filmde yer alan bir Miyav vardır, dondurma ve kızarmış tavuk yemektedir. Bu filmi izleyen Miyav, o yer her nereyse oraya gitme arzusuyla dolup taşmıştı. Birden kendini zorlayarak ipini koparmış ve batıya yani yiyeceğin ve ünün olduğu yere gitmeye karar vermişti.
Miyav, batıya gitmiştir ama işler yine de istediği gibi gitmez. Aç, açıkta ve sefalet içinde yaşamına orada devam etmektedir. Lakin burada çok dükkan vardır ve yiyecek kapmak için dükkanlara girip çıkmaktadır. Miyav yine bir gün yiyecek çalarken dükkan sahibi tarafından dövülmüştü ve ara sokağa zorlukla kendini atabilmişti. Tam oraya çöküp kalırken karanlığın içerisinde bir şeyler gördü. Bunlar, bir Miyav çetesiydi ve başlarında Persian vardı.
Çete, Miyav'a bir balık kemiği vererek onu arasına aldı. Artık çete halinde avlanan Miyav, bir sonraki gün hayatında ilk defa kızarmış tavuk yiyecektir. Miyav bunu ''Yedim, yedim ama hala açtım aşk yüzünden.'' diyerek anlatmaktadır. Öyle ya iş sadece mideyi doyurmak değildi, kalbi de doyurmak gerekliydi ve Miyav halen çok yalnız hissetmekteydi.
Derken bir gün, çetenin bulunduğu sokağa dişi bir Miyav'ı olan yaşlı bir kadın gelmişti. Miyav, görür görmez aşık oldu bu dişi Miyav'a.
Bizim Miyav, dişi Miyav'ın yanına gitmek üzere karşıdan karşıya geçerken kaza geçirir ve arabanın altında kalır. Buna rağmen koşa koşa dişi Miyav'ın yanına gider ama o sırada dişi Miyav'ın sahibi gelerek bizim Miyav'ın kafasına şemsiyeyle vurur ve onu kovar. Dişi Miyav, bizim Miyav gibi azla yetinen bir sokak kedisi değildir; zengin bir kadının kedisidir ve Miyav'a yüz vermez. Dişi Miyav'ın pırlanta bir Poketopu bile vardır. Miyav bunun için şöyle söylemiştir: Pırlantaya bakışını görmüştüm, hiçbir şansım olmadığını anladım. Pırlantalarla nasıl yarışabilirdim ki?
Dişi Miyav, Miyav'a bu durum üzerine şöyle söyler: O zengin bir kadın, istediğim her şeyi bana satın alabilir. Bir de kendine bir bak. Zengin değilsin ki insan bile değilsin, sen sadece bir sokak kedisisin, asla bir insan olamazsın.
Bunun üzerine Miyav çok büyük bir hayal kırıklığına uğradı. İşte bu hayal kırıklığı, Miyav'ı Miyav yapacak olan dehanın ortaya çıkışını sağlayacaktı. Miyav işte o gün kafaya koydu. Ne yaparsa yapsın zengin olacaktı. Bunun için öncelikle insan gibi yürümeyi öğrenmeyi kafaya koydu. Bir spor salonunun çatı katına girerek orada kalmaya başladı ve oradaki jimnastikçilerin hareketlerini izleyerek insan gibi yürümeyi öğrenecekti. Çeşitli spor hareketlerini de yaparak bir süre insan gibi yürümeyi öğrenmek için uğraştı.
Miyav, belli bir süre çalışınca artık iki ayak üzerinde yürümeyi öğrendi. Yine de dört ayak üzerinde olduğu gibi hızlı değildi ve bu yüzden yiyecek çalarken kaçamayıp dükkan sahibinden dayak yedi. O günün akşamında spor salonunun çatısına tekrar gelen Miyav, bir grup çocuğun eğitim yaptığını gördü ama bu eğitim spor eğitimi değildi. Bir grup çocuk, güzel ve akıcı konuşmak için eğitim görüyordu. Miyav, o gün konuşmayı öğrenmek için çalışmalara başladı. Kendisi bu konuda ''Konuşmak çok zordu ama öğrenmeliydim.'' demiştir.
İki ayak üzerinde yürüme ve koşma konusunda da kendini geliştirmişti ve bir gün az da olsa konuşabilmeyi başarmıştı. Böyle devam ederek en sonunda insanlar gibi konuşmayı başarmıştı. Bundan sonraki ilk işi okumayı öğrenmekti. Resimli bir kitap alıp alfabeyi öğrenmeye koyuldu. Sonunda bu işin de üstesinden gelerek artık dişi Miyav ile görüşmeye karar verdi.
Karar verdi vermesine de sonuç tam bir hayal kırıklığı oldu. Elinde çiçeklerle dişi Miyav'ın yanına giden Miyav, onun tarafından bir kez daha reddedildi. Dişi Miyav ona şöyle söyledi: İyi bak. Kendini insan gibi hissediyorsun? İki ayağının üzerinde durup insan gibi konuşabiliyorsun ama hala pis bir sokak kedisisin. Parasız, önceki halinden daha kötü; hilkat garibesi gibisin.
Bu sözleri duyan Miyav, üzgün bir şekilde bulunduğu semti terk etti ve intikamını almak için çok para kazanmayı kafaya koydu. Bu, onu son görüşü olmuştu. Bundan sonra yolları Roket Takımı ile kesişen Miyav, onlara katıldı fakat aşkını unutamadı.
Günün birinde Miyav, tekrar eski çetesini görmek ve ne olup bittiğini öğrenmek amacıyla semtine geri döndü. Eski çetesi, Miyav'ı yeniden aralarında görmek istediğini söylese de Miyav bunu kabul etmedi. O sırada çetede çok şaşıracağı birisini gördü. Bu dişi Miyav'dı ve çeteye katılmıştı!
Miyav buna anlam veremedi ve burada ne işi olduğunu sordu. Dişi Miyav'ın sahibi, iflas edince onu sokağa atmıştı ve o da hayatta kalmak için çeteye katılmıştı. Miyav buna sinirlendi ve üzüldü. Onu da yanına almak istediğini söyledi ama çete lideri Persian buna izin vermedi. Persian, diğer Miyavları onun üzerine saldırttı. Bu sırada dostları, Roket Takımı gelerek Miyav çetesine karşı Miyav'a yardım etti. Daha sonra Persian ve Miyav, dişi Miyav için düello yapmaya karar verdiler.
Miyav, bir gelişmiş türüyle olan maçta dezavantajlı olmasına rağmen zafer kazanmayı başardı fakat dişi Miyav, bizim Miyav'ın yerine Persian'ı tercih ederek Miyav'a döndü ve şöyle söyledi: Hala bir hilkat garibesisin. Miyav bir kez daha hayal kırıklığına uğradı. Bu sırada Jesse ve James ''En azından bizim hilkat garibemiz.'' diyerekten Miyav'ı teselli etti.
Konuşan nadir Pokemonlardan olan Miyav'ı konu ettiğim bu yazımın sonuna gelmiş bulunmaktayım. Yazımı okuyana da okumayana da teşekkür eder ve bir sonraki yazıma kadar hepinize hoşça kalın derim.
En İyi Cevap