Kadınlar titaniğe bayılıyor ama gerçekçi değil. Rose zengin eğitimli güzel kaliteli erkekler var peşinde, Jack köylü kumarbaz sokak serserisi fakir. Davul bile dengi dengine böyle bir ilişki olamazdı zaten Jack öldü.
Kaliteli erkek dedikleriniz kadını görmüyordu bile sadece görünüşünü beğeniyorlardı, hayatının her noktasında onu sınırlamaya çalıştılar. Nişanlısı kendi yemeğini seçmesine bile izin vermiyordu, beğendiği şeyleri alay ederek küçümsüyordu yani adamın kızın benliğine gram saygısı yoktu. Rose için birinci sınıf yolcuların hepsi birbirinin kopyasıydı, yemek sahnesinde Jack'e şimdi şu yapılacak şimdi bu yapılacak diyip onların tekdüze hayatlarıyla dalga geçiyordu ve onlardan biri olmak istemiyordu. Jack ise farklıydı, Rose'un hiç bilmediği bir hayatı vardı haliyle merak uyandırıcı ve tahmin edilemez biriydi, aynı zamanda kızın görünüşüne değil karakterine hayranlık duyuyordu. Onu dışı güzel bir et parçası olarak görmüyordu tanımaya çalışıyordu bu yüzden Rose Jack'e aşık oldu. Jack ölmeseydi bu aşk nereye kadar giderdi bilmiyorum ama Rose gibi birinin Jack gibi birine aşık olması kaçınılmazdı.
Rose, Annesinin zorlamasıyla Nişanlanmış bir kadın. Yani Nişanlı olduğu adamı sevmiyor, ona karşı hiçbir şey hissetmiyor. Yaşadığı hayattan da bu sebeple mutlu değil. Bu sebeple de intihara kalkıştı. Jack ona daha samimi, daha içten geldi. Dünya kadar servet içinde mutsuz olacağıma, fakirlik içinde sonsuz mutluluğu yakalarım diye düşündü. Ama aşktan öte, Rose'un Jack'e hissettiği çok güçlü tutkuydu.
1
1 Yorumla
Soran
+1 yıl
Fakirlik içinde sonsuz mutluluk kısmına Nil nehri gibi yarıldım 😂