Esrarengiz İnsanlar, Bilgiler ve Olaylar - 2. Bölüm

Merhaba,


Tekrar gizemli dünyalara yolculuğa çıkıyoruz! İlk yazımdan sonra sizlerden gelen güzel yorum ve mesajlara dayanarak ikinci bölümü de yazmaya karar verdim. Hepinize teşekkür ederim.


İlk bölümü bilmeyenler için önce onun linkini paylaşıyorum ki konuya yabancı kalmasınlar; www.kizlarsoruyor.com/diger/a9069-esrarengiz-insanlar-bilgiler-olaylar





Müziği açtıysak hazırız, başlayalım mı?



Esrarengiz İnsanlar, Bilgiler ve Olaylar - 2. Bölüm



1. Crooked Ormanı - Büyülü Eğri Ağaçların Diyarı




Crooked Ormanı resimde gördüğünüz yerin ta kendisi oluyor. Orman Polonya'da, Gryfino kasabasına yakın bir yerde bulunuyor. Ağaçların neden eğri olduğuyla ilgili herhangi kesin bir bilgi yok. 1900'lü yılların başında bu ağaçlarla ilgili pek çok araştırma yapılmış fakat hiç bir etkiye maruz kalmadıkları tespit edilmiş. İnsan, makine, doğal faktörler gibi herhangi bir etki bulunamamış. Ağaçlarda 90 derecelik bir eğrilik söz konusu, ortada çok fazla teori var fakat kesin bir sonuç veya açıklama şimdiye kadar yapılmamış.


Mesela teorilerden biri, ikinci dünya savaşı sırasında düşman tanklarının bu ormanın içinden geçtiği ve ormanın bir şekilde zarar gördüğü yönünde. Elbette bu teoriye karşı çıkan ve çürüten bir çok görüşe rastladım araştırma yaparken. Bir diğer konu, buraya ekilen her ağacın eğri çıktığı yönünde bilgiler de mevcut! Artık havasında mı suyunda mı bir şey var bilinmez ama belli ki bu orman ve ağaçlar uzun süre daha gizemini koruyacak.



2. Dünyanın Lanetli Yerlerinden Biri: Çığlık Tüneli Efsanesi




Çığlık tüneli Kanada'nın en kalabalık eyaletlerinden biri olan Ontario'da bulunuyor. Bu yerle ilgili çeşitli efsaneler var ve lanetli olduğuna inanılıyor. Her ne kadar türkçe kaynaklarda tek bir efsane anlatılsa da yabancı kaynaklarda gördüğüm kadarıyla hikayeler daha çeşitli ve birbirinden farklı. Tabii bir ortak noktası var bu efsanelerin: Gecenin bir vakti bu tünelde elinize bir kibrit alıp ateş yakarsanız, ateş hemen sönüyor ve bir kız çığlığı duyuyorsunuz! Anladığınız gibi tünelin ismi de bu çığlık meselesinden geliyor.


Biraz da efsanelere değinelim, söylenenlere göre bu tünele çok yakın bir yerde eskiden bir evde yangın çıkmış. Küçük bir kız koşarak yangından uzaklaşmaya çalışmış bu sırada kıyafetleri yanıyormuş sonra bu tünele geldiğinde daha fazla devam edememiş yere düşmüş ve tünelin içinde ölmüş. Bir başka rivayete göre ise, yine küçük bir kız bu tünelde tecavüze uğramış hiç bir kanıt bırakmamak için cesedi burada yakmışlar. Ayrıca, sadece çığlık sesleri değil aynı zamanda ağladığı da duyulabiliyormuş.


Gerçek veya değil yine de dünyadaki en lanetli yerler arasında çığlık tüneli yerini almış durumda. Bir kaç filmde de bu tünel film seti olarak kullanılmış.





3. Kanlı Kontes: Elizabeth Bathory





Kan kontesi olarak da bilinen Bathory soylu bir aileden geliyor. Kendisi saraylarda büyümüş ve pek çok dil öğrenmiş. Her ne kadar ailesi ve kökeni soylu olsa da akrabaları ve ailesinin sapkın insanlar olduğu da bilinen bir gerçek. Bu nedenle kendisinde bir çeşit kişilik bozukluğu olduğu düşünülüyor.


-Peki neler yapmış kontes?


Şüphesiz tarih sahnesinde ki en acımasız kadın seri katillerden biri. Bir gün saçlarını tarayan yardımcılarından birinin canını acıtması üzerine genç kıza tokat atmış, öyle bir tokat atmış ki kızın kanı eline bulaşmış. Bütün olay bundan sonra başlamış zaten. Bu olay üzerine Bathory kızın güzelliğinin kendisine geçeceğini düşünmüş. Emirler vermeye başlamış.. çevrede ne kadar genç, güzel kız varsa hepsini kaçırmaya başlamış hizmetkarlarının da yardımıyla. 600-650 civarında kızı kaçırdığı, çeşitli işkenceler yaptığı ve kanlarıyla da banyo yaptığı biliniyor. İşkence yöntemleri ise oldukça korkunç, oraya değinmiyorum bile. Daha sonra bu yaptıkları fark edilmiş ve kendisi soylu olduğu için yargılanmadan şatosunda hapse mahkum edilmiş.


Kanlı kontes, bir çok filme konu oldu ayrıca Kont Drakula (Kazıklı Voyvoda ve Vlad Tepeş olarak da bilinir) ile akrabalığı olduğu yönünde bilgiler var..


Acaba Kontes sadece banyo mu yapıyordu, yoksa Drakula gibi onun hakkında ki vampir efsaneleri de gerçek mi?



4. Rus Uyku Deneyleri; Uyumazsan Neler Olur?




Bu konuyu aradığınız zaman karşınıza bir takım görseller çıkacaktır bana resimler pek inandırıcı gelmediği için konuya ekleme gereği duymadım, siz yine de isterseniz bakabilirsiniz. Bazıları bu deneyi 'şeytani' bir deney olarak adlandırırken bazısı gerçek olmadığını tamamen uydurma olduğunu düşünüyor.



Kısaca anladığım kadarıyla size hikayeyi ve deneyin içeriğini aktarayım;


Bu deney beş kişiyle yapılmış, iki hafta boyunca bir odada tutmuşlar. İçeri belli miktarlarda bazı gazlar vererek denekleri uyanık tutmayı amaçlamışlar. Deneklerin tutuklu mahkumlar olduğunu ve bu deney için serbest bırakılma sözü verildiğini de ekleyelim. İlk 4-5 gün hiç sorun yokmuş, denekler sık sık mikrofonlarla denetlenip sesleri ve konuşmaları dinleniyormuş.


Ondan sonra işin rengi değişmeye başlamış.. Bir hafta kadar sonra deneklerden birinin çığlık atmaya başladığını duymuşlar, bu çığlıklar saatlerce sürmüş. Aradan bir kaç gün daha geçmiş artık en ufak bir ses bile duyamaz olmuşlar. Kontrol amacıyla odaya duyuru yapmışlar 'içeri geliyoruz' şeklinde. Görevli askerler içeri girmiş ve gördükleri manzara karşısında bağırmaya başlamışlar. Deneklerin dört tanesi hala yaşıyormuş ama kasları derileri dişleri ve vücutlarının her yerinde ciddi şekilde bozulma meydana gelmiş. İç organları görünüyormuş, üstlerinde neredeyse kas ve et kalmamış. 'Artık özgür olmak istemiyoruz' demişler. Bir gözünüzde şu tabloyu canlandırın.


Bazı kaynaklarda, deneklerin o halini gördükten sonra görevlilerin odaya daha fazla gaz (öldürücü derecede) verip ölüme terk ettikleri yazıyor.. diğer kaynaklarda ise, sağlık görevlilerin geldiğini ve deneklerin onlara zarar verdiğini, hatta birinin organlarının patladığı ve düşüp öldüğü yönünde bilgiler var.


Gerçek mi, değil mi? yorumu size bırakıyorum.



5. Gizemli Harita: Piri Reis'in Haritası




Önemli Türk denizcilerinden Piri Reis'in döneme ve günümüze ışık tutan iki haritası vardır. Bu haritalarından ilki 1513'te diğeri ise 1528'de çizilmiştir.


Ben size haritaları kimin bulduğunu enlem-boylamlarını yok neresinde ne gibi ayrıntıların olduğunu yazmayacağım. Siz isterseniz zaten bu bilgilere ulaşabilirsiniz. Harita daha gizemli yönlere sahip biz onların üzerinde duralım.



  • Piri Reis'in bu haritayı farklı (kayıp medeniyetlerden söz ediyorum) medeniyetlerin harita ve kültürlerinden yaralanarak çizdiği söyleniyor çünkü haritada bir takım şekil bozuklukları bulunuyor.

  • Haritayı çizerken dünya dışı varlıklardan yardım aldığına dair iddialar da var bunun nedeni haritada o dönemler henüz keşfedilmemiş yerlerin yer alması ve çok fazla detay içermesi.

  • Haritada dünyanın enerji merkezlerine yer verilmiş, merkez ise Kahire olarak gösterilmiş.

  • Haritayı sanki uzaydan görüyormuş gibi çizmiş, bu durum uzaylı iddialarının yanında Piri Reis'in astral projeksiyon (daha yaygın adıyla astral seyahat) yapabildiği düşüncesini de güçlendirmiştir.

  • Bazı kıtaların buzul altı haritasına da yer verilmiş!

  • O dönem henüz keşfedilmemiş olan Ant Dağlarını Piri Reis haritasında çizmiştir.

  • O dönemler henüz ayak değmemiş, keşfedilmemiş kıyı bölgelerini de Piri Reis'in haritasında bulmak mümkün.

  • Uydu fotoğraflarında Arjantin'in sağa doğru kıvrıldığını görebiliyoruz. Haritada da aynen bu şekilde çizilmiş, yani aslında bu bir haritadan ziyade uydudan çekilmiş bir fotoğrafa mı benziyor?

  • Antarktika dağlarını da 1513 yılında çizilen haritada görüyoruz, fakat bu buzullarla kaplı dağlar 1820 yılında keşfedilmiştir.


Bu nasıl mümkün olabilir?



6. Philadelphia Deneyi - Işınlanmak Mümkün Mü?





Öncelikle belirteyim, bu deneyin doğruluğu ile ilgili kesin bir bilgi yok. Yalanlamalar olduğu kadar deneyin yapıldığı sırada geminin mürettabatından olan kişiler verdikleri ifadelerde deneyin gerçek olduğunu ama örtbas edilmeye çalışıldığını belirtmişlerdir. Bazı insanlar hayatlarını bu deneye adayıp hakkında kitaplar yazmışlardır.


Aslında bu deney bir süre pek ciddiye alınmamış. Deney hakkında film çekildikten sonra gündeme oturdu ve hakkında günlerce konuşuldu. 1943 yılında gerçekleştirilen bu deneyde Amerikan donanmasına ait Eldridge adlı gemi kullanıldı. Deneyin amacı ise, güçlü bir elektromanyetik alan yaratıp gemilerin görünmez olmasını sağlamaktı. Tabii burada söz konusu Amerika olduğu için savaşlarda ya da herhangi bir tehdit, saldırı durumunda daha avantajlı olabilmek adına böyle bir deneye kalkıştıklarını görüyoruz.


Deneyin nasıl sonuçlandığı kısmına gelirsek, manyetik alan oluşturulduktan sonra gemi yavaş yavaş kaybolmaya başlamış ve çok kısa bir süre içerisinde 600-700 km'den fazla mesafeye gidip geri dönmüştür. Eldridge sadece gözlerden değil aynı zamanda radardan da kaybolmuştur.


Deneyin bir kaç gün sonra tekrarlandığı ve bu sefer müretabatta bulunan bazı kişilerin de ortadan kaybolduğuna dair bilgiler var...



7. Büyük Bilinmezlik: Kendiliğinden Yanan İnsanlar




Bu olayın ne bilimsel ne de parapsikolojik bir açıklaması var, yani var bazı açıklamalar ama.. ortada bir kesinlik yok. Durduk yere yanan insan haberleri yüzyıllardan beri var, nedeni tam bilinmiyor ve hala konuşulan araştırılan konulardan biri.


En ilginç kısmı ise, bu kişiler saniyeler içinde yanarken yakınlarında bulunan objeler zarar görmüyor hatta kıyafeti yanmayanlar bile var! Bu yanma vakaları bedenin içinden geliyor ve dışa doğru ilerliyor. Grup halinde bir arada olan insanların yandığı da biliniyor.


Şimdiye kadar bu olaydan sadece bir kişi kurtulabilmiş (Peter Jones) ve yaptığı açıklamaya göre hiç acı duymamış, ısı hissetmemiş! Uzun bir süre daha nedenini bilemeyeceğimiz konulardan biri olsa da umarım en kısa sürede açıklamasını öğreniriz, baya merak ediyorum.



8. 1928 Yılında Cep Telefonuyla Konuşan Kadın Kimdi?


Öncelikle videoyu izlemenizi istiyorum, dikkatli izleyin.




Bu görüntüler 1928 yılında Charlie Chaplin'in çektiği Circus filminden (bazı yerlerde filmin galası olduğu da yazıyor) bir sahne. Burada kadın gördüğünüz gibi telefonla konuşuyormuş gibi hareket ediyor, hatta dikkat ettiyseniz (bence en can alıcı sahnesi orası) bir ara duruyor hafif kameraya doğru dönüyor işte o sahnede ağızının hareket ettiğini görüyoruz, baya baya konuşuyor gibi duruyor.


Ama bir dakika, o yıllarda cep telefonunun ne işi var?


Bir çok habere konu olmuş bu görüntüler. 'Acaba zaman yolculuğu mu bu?' şeklinde manşetler atılmış. Bazıları kadının şapkasını düzelttiğini söylemiş, bazısı kameraya çıkmamak için eliyle yüzünü gizlediğini söylemiş.. Kadının sahte olduğu ve görüntüye sonradan eklendiğini, hatta viral reklam olduğunu söyleyenlerde var. Bir çok tahmin yapılmış. Hala bir kesinlik yok fakat son açıklamalara göre; o dönemde işitme cihazlarının oldukça büyük olduğu ve kadının bir işitme cihazı kullandığı yönünde.


Bir insan neden işitme cihazıyla konuşsun?



9. Yürüyen Taşlar; Sırları Ne?




Ölüm Vadisi'nde çekilen bu fotoğraflar bilim dünyasını uzun süre meşgul etti. Kendi kendine hareket eden kayalar akıllarda soru işaretleri bırakıyordu. Bu konuya bir açıklama bulmaya çalıştılar fakat yapılan açıklamalar bir şekilde çürütülüyordu. Örneğin, rüzgarın taş ve kayaları ittirdiği yönünde görüşler vardı ta ki kayaların 200-300 kg olduklarını öğrenene kadar. Bu kadar ağır oldukları için herhangi bir hayvanın kayaları ittirmesi de mümkün değil.


En son açıklamaya göre; yağmur sonrası zeminde su donuyor, oluşan ince buz tabakaları parçalara bölünüyor ve daha sonra bu parçalar rüzgar gücüyle kayaları da ittiriyor, tabii bu sırada zeminin ıslak olduğunu da unutmamak gerek.


Dünyanın farklı yerlerinde de kayaların hareket ettiğini gözlemlemişler fakat Ölüm Vadisini özel kılan şey kimsenin kayaları hareket ederken görmemiş olması!



10. Overtoun Köprüsü; Köpeklere neler oluyor?




Videoyu izleyebilirsiniz, Overtoun köprüsünü göreceksiniz.


Iskoçya'da bulunan bu köprü aynı zamanda intihar köprüsü olarak biliniyor ve çok ünlü. Dünyadaki en korkunç yerler arasında gösterilirken bazısı buranın varlıklar tarafından ele geçirildiğini düşünüyor.


Nedeni bilinmiyor ama köpekler bu köprüden intihar ediyor! 1859 yılında yapılan Overtoun bölgedeki önemli ve en büyük köprülerden biri olma özelliğini taşıyor.


İntihar eden köpeklerden bazıları kurtarılmış ama geri dönüp tekrar intihar girişiminde bulunmuşlar. Ayrıca, köprünün girişinde 'Bu köprü tehlikeli, lütfen köpeğinize dikkat edin' şeklinde bir uyarı bulunuyor. Şimdiye dek 600 köpeğin bu köprüden intihar ettiği biliniyor. Nedeni ne olabilir?



Okuduğunuz için teşekkür ederim. Konuyla ilgili fikirlerinizi yazmayı unutmayın!


-Bluelady


Esrarengiz İnsanlar, Bilgiler ve Olaylar - 2. Bölüm
Cevapla