Soruma Hoş Geldiniz,
Ne güzel başlıyor ilişkiler. Rüya gibi düş gibi, ayaklarımız yerden kesiliyor. Karşımızdaki hoşumuza gitmek için sürekli çaba halinde, mutlu musmutlu oluyoruz. Cicim ayları mı desem, maskelerin güzelliği mi! Rolünün hakkını mı veriyor! 😅
Sonra ayrılık çanları çalıyor. Bir şeyler gösteriyor, belli ediyor kendini. Zaten dikkatli olan, hemen fark eder. Bazen bir çift söz belli eder. Görünen köy misali derler ya gerek yok kılavuza!
Ayrılık bana normal gelmiyor. Hayalimdeki aşka göre normal gelmiyor. Hep hayallerde yaşadım aşkı, hayalimdeki aşkta mutsuzluk yoktu, hüzün yoktu ve aşkım için elimden geleni üstüme düşeni yapıyordum. Benim bildiğim seviyorsan seviyorsun aması yok. Karşımdaki insan elinden geleni yapsa hatta azıcık bile yapsa birkaç şey yapsa yeterli idi benim için, ben her şeyi yapmaya vardım ve yaptım ama olmadı!
Ancak aşk, hayalimdeki gibi değilmiş, bunu fark ettim. Hayalimdeki aşkı yaşamak istemiyorum. Hayalimdeki aşktan umudumu kestim. Hayat toz pembe değil. Hep kalbimi dinlemiştim, hiç mantığa bakmamıştım. Umurumda değildi mantık, mantıklı olması mantığın canı cehenneme derdim! 😅
Doğru yolu buldum. Aşkın mantıklısı makbuldür. Bir ben bir o, her şey karşılıklı, birden fazla adım atmak saçma, kendini bir halt sanmasın. Yükseklerden uçmasın, evet artık bana da normal geliyor ayrılık, olmuyorsa, hata yapıyorsa, üzüyorsa, acıtıyorsa, def olup gitsin! Biz bu hayata üzülmeye gelmedik ki! 😅
Koptuğu yerde bırakıralım, bırakıcam Ahu, oh olsun! 😅