Bir Devrin Başlangıcı: Volkswagen T1
Takvimler 1950 yılını göstermektedir. Savaşta yerle bir olan Almanya'da Volkswagen firması kalabalık ailelerin her işini görecek fonksiyonel bir araç piyasaya sürer. Adına T1 dedikleri bu araç bir tür minibüs sayılırdı. Önde şoförle beraber 3 kişilik oturma alanı olan T1 arka kısımda yine üçer kişinin oturabileceği iki sıra koltuğa sahipti.
Arka kısım ortasında sağa ve sola açılan iki kapısıyla oldukça da kullanışlı ve ferah bir biniş ve iniş imkanı sunuyordu. İki sıra koltuğun arkasında biraz yüksek bir zemin vardı. Bu zeminin altında aracın motoru yer alırken üstü de bagaj alanı olarak kullanılıyordu.
Çok Farklı ve Özgür Bir Araç
VW T1 modeli savaş sonrası özgürlük sembollerinden birisi olmuştu. Önde üst ucu sabit ve yukarı doğru açılabilen camlarıyla, tavan köşelerinde iç mekanı daha aydınlık yapan oval camlarıyla ferah ve kullanışlı bir arabaydı bu. Üstelik çok da ucuz bir araçtı. O zamana kadar KDF Wagen olarak üretilen VW kaplumbağanın kullandığı 1100 CC hacmindeki hava soğutmalı motor T1 araçlarda da aynen kullanılmıştı.
Arkadan motorlu ve arkadan itişli her araba gibi T1 de sürücüye keyif veren bir arabaydı. İç tasarımı da oldukça başarılıydı.
Üretimde kaldığı 17 sene içinde 1200 cc, 1400 cc ve 1600 cc hacminde daha yeni ve güçlü benzinli motorlar da kullanıldı T1 minibüslerde
T1 Sadece Minibüs Değildi
T1 aracın tek kabin ve çift kabin kamyoneti ve panelvan modeli de eş zamanlı olarak piyasaya sürülmüştü. Böylelikle tek bir platform üzerinden aynı şasi, aynı motor ve aynı hareket aktarma organları kullanılarak bir çok amaca hizmet eden araç üretimi sağlanıyordu.
Aynı zamanda T1 minibüsün tavanına yerleştirilen port bagaj sayesinde ekstra bagaj veya yük taşıma imkanı da doğuyordu.
T2 Geliyor
1967 yılında T2 modeli piyasaya sürüldü. T2 modelinde ön tarafta çift cam yerine tek cam yapılarak daha geniş ve rahat bir görüş alanı sağlanmıştı. İlave olarak yan taraftaki iki kapının yerini sürgülü tek bir kapı almış ve estetik olarak daha hoş bir görünüm elde edilmişti.
İç kokpit tasarımında vites kolunun önünde dikey olarak duran el freni de kokpite taşınmıştı. T2 modelinin de yine T1'de olduğu gibi tek ve çift kabin pikap ve panelvan modelleri de üretilmişti.
Hippilerin Gözdesi
Gerek T1 gerekse T2 arabalar 2. dünya savaşı sonrası bütün Avrupa ve Amerika'yı saran hippi akımının en gözde arabalarıydı. Kalabalık yolculuklar eden, bütün toplumsal değer kavramlarını kenara atıp Make love, Not war (savaşma seviş) sloganı ile dünyayı dolaşan gençlik rengarenk boyadıkları T1 ve T2 arabalarla bütün dünyayı geziyorlar, insanlara barış çağrısı yapıyor, gülüp eğleniyorlardı.
Hippilerle özdeşleşen bir başka araba markası olmadı dünyada. T1 ve T2 araçlar tavan kısmında Westfalia firması tarafından geliştirilen modifikasyon sayesinde tam bir kamp aracına çevrilebiliyordu.
Tavanda bir yatak alanı elde ediliyor, yana doğru bir tente açılabiliyor ve çok daha fonksiyonel bir araca dönüşüyordu. Elbette bu tasarım da en çok Hippilerin isteklerine ve beklentilerine göre şekillenmişti.
T3 Modeli ve Sonra Transporter Efsanesinin Başlangıcı
1979 yılında Volkswagen T3 modelini piyasaya sürdü. Arabanın o yuvarlak ve sevimli hatlarının yerinde artık o dönemin modasına uygun olarak köşeli ve keskin hatlara sahip bu model de yine arkadan motorlu ve arkadan itişliydi.
1600 cc hava soğutmalı, 1400 vv su soğutmalı, 1800 ve 2000 cc turbo motorlarla ve 5 vitesli şanzımanıyla çok hızlı ve seri bir araca dönüşen T serisi iç kokpit tasarımını da oldukça güzelleştirmişti. Ama T3 diğer kardeşleri gibi samimi, insanı kendine çeken cazibeli araba değildi artık.
T serisi Transporter Oluyor
1990 yılına gelindiğinde 4. versiyonu piyasaya sürülen T serisinin adı Transporter olmuştu. Transporter önden motorlu ve önden çekişli bir araca dönüşmüştü. Hatları, görüntüsü çok değişmişti ve artık bir devrimin ayak sesleri işitilmeye başlanmıştı. Çünkü Transporter seviye atlamak için ilk adımı atmıştı.
T4 Transporter 1600 cc, 1800 cc, 2000 cc ve 2400 cc benzinli ve 1900 cc dizel, 2400 cc dizel, 2500 cc turbo dizel gibi çok daha büyük hacimli ve güçlü motorlarla tanışırken 4 ileri otomatik vitesli şanzımanları da vardı. T1 ile başlayan bu araç serisi Almanya dışında Avusturalya ve Brezilya Volkswagen fabrikalarında da üretilerek Asya ve Latin Amerika pazarlarına da satılmıştı. Bu benceyi burada sonlandırıp Transporter serisiyle ilgili de ayrı bir bence yazmak gerektiğini düşünüyorum.
En İyi Cevap