Hikayemiz Bir Motosikletle Başlıyor

2. Dünya savaşı sonrası dönemde bütün dünyada halka ucuz, masrafsız ve düşük yakıt tüketimi olan otomobiller üretmek üzere bir furya oluştuğunu ve bunun 1980'lerin sonuna kadar devam ettiğini daha önceki bencelerimde de anlatmıştım. 1946 yılında Frantisek ve Mojmir adlı bisiklet ve motosiklet tamirciliği yapan iki kardeş o zamanki adıyla Çekoslovakya konfederasyonu, şimdiki Çekya sınırları içinde sahip oldukları bir motosikleti su borularından olşan bir karkas yapıp modifiye ederek 3 tekerlekli bir ulaşım aracı yaparlar. 150 cc hacimli bu motor 6 beygir gücündedir. Amaçları ise yaşadıkları kasabadan şehire gidip gelirken daha korunaklı bir araca sahip olmaktır. Çünkü ülke savaşta talan edilmiştir, herkes fakirdir ve otomobil alacak paraları yoktur.
Kaportası Olmayan Otomobil

Motosikleti su borularından yaptıkları karkas ve şasi ile otomobile dönüştüren zaten motor gücü düşük olan ve motosiklete göre de oldukça ağır bir hale gelen aracın dışına nasıl bir kaporta giydireceklerini düşünürler. Alüminyum bile olsa ekstra ağırlıktan dolayı performans iyice düşecektir. Sonunda iki kardeş aracın dışını perde kumaşıyla kaplarlar.

Birkaç seyahatten sonra perde kumaşı yağmur suyunu içeri alınca başka ne yapabiliriz sorusunu düşünmeye başlarlar ve bir vinil malzemeyle kaplamak akıllarına gelir. Vinil malzeme hem kumaş gibi hafiftir hem de yağmur suyunu geçirmez. Bunu da hayata geçirirler.
Vinil Giydirmeli Otomobil İlgi Çekiyor

İki kardeş yıllarca başkent Prag'a gidip geldikçe ilgi çekmeye başlıyor ve alışveriş ettikleri birkaç kişiden bu otomobil için sipariş alırlar. Siparişi veren kişiler 250 cc hacimli Jawa motosikletlerini verirler ve bu motorların modifiye edilmesini isterler. İki kardeş bu şekilde birkaç yıl içinde 30'dan fazla araba satıp para kazanmaya başlayınca bunu seri üretime sokacak ve bir marka yaratacak adımı atmaya karar verirler.

O dönemde bisikletin doğu avrupadaki adı Velosipet'tir. (Hatta anadolunun da bazı yerlerinde yaşlılar bisiklete velespit derler) İki kardeş 1954 yılında otomobil üretmek üzere şirket kurup marka tescili yaptırdıkları arabalarına Velorex derler. Ürettikleri modele de Oskar 54 adını verirler.
Velorex Oskar Satışa Çıkıyor

İlk model olan Oskar 54 seri üretime döküleceği zaman Jawa firmasından sadece motor ve şanzımanını almak üzere de anlaşma yaparlar. 250 cc hacimli motorlar 9 beygir gücündedir ve şanzıman da 3 viteslidir. Bu arabaların geri vitesi yoktu. Oskar 54 o kadar ucuzdu ki o dönemin ucuz otomobillerinin dörtte biri fiyatına satılmaktaydı. Nedeni de hem kaporta sacı kesme, şekillendirme, boyama gibi masrafları, hem montaj ve tesviye işçiliği gerektirmiyor olmasıydı. Üretim süreci ve aşamaları fiber karoserili arabalara göre de çok kısa ve maliyeti neredeyse onlara göre yok denecek boyuttaydı.

Oscar 54 modelinden ilk yıl 120, ikinci yıl ise 180 adet üretirler ki bu sayı 2 günde bir otomobil demekti. İki kardeş bundan fazlasıyla mutludurlar. Aracın tasarımı fazlasıyla basittir. Önde sürücü ve yolcu için birer oturma yeri, arkada ise motorun üst kısmında bagaj vazifesi görecek bir boşluktan ibarettir.
Velorex Geliştiriliyor

1955 yılı sonunda iki kardeş Jawa firmasıyla görüşmeye gider. Müşteriye iki seçenek sunmak istediklerini ileterek iki farklı motor almak istediklerini söylerler. 175 ve 250 cc hacimli iki farklı motoru almak üzere anlaşırlar. Otomobillerin adını da Valorex Oskar 175 ve Oskar 250 olarak düzenlerler. Böylece müşteri portföyünü genişletmeye başlarlar. 1959 yılında Büyük kardeş Frantisek kendi arabalarının birinin test sürüşünde kaza yapıp ölüyor. Küçük kardeş de şirketi Çekoslovakya komünist partisine (yani o zamanki şartlarda devlete) devredip çekiliyor. İşin içine Devlet girince parada sınır yok. Fabrika büyütülüp aylık 120 araç üretecek altyapı oluşturuluyor. 1960 yılında Jawa'nın 300 cc hacimli motoru da Velorex'e uygulanıyor.
4 Tekerli Model de Tasarlanıyor

Oskar otomobilleri devlet eline geçtikten sonra 1961 yılından itibaren çift silindirli 350 cc Jawa motoru da Velorex otomobillere uygulanmaya başlandı. 1968 yılında bir de 4 tekerli model geliştiriliyor. Bo modelde de 435 cc hacmindeki 2 silindirli Jawa motoru kullanılıyor. 1971 yılına kadar üretime devam eden Velorex Oskar firması bir diğer Çekoslovak otomobil firması Syrena ile birleştirilerek kapatılıyor. Syrena ile ilgili daha önce bir bence paylaşmıştım. Merak edenler inceleyebilir. Velorex otomobillerinden yaklaşık 8.000 adet Macaristan ve Doğu Almanya'ya ihraç edilmişti.
Teknik Özellikler

Oskar 54 modeli 9 beygir gücünde ve saatte 30 km hıza ulaşabiliyordu. Oskar 250 adı verilen model 12 beygir gücünde ve 38 km azami hıza ulaşabiliyordu. Oskar 175 ise 8,5 beygir gücündeydi. Arabanın dış kaportası yerinde vinil kumaş olduğunu unutmamak lazım. Daha fazla hızlarda kumaşın yırtılma tehlikesi de vardı. Firma devlet kontrolüne geçtikten sonra Oskar adı kaldırılıp sadece Velorex markası kullanılmaya başlandı. 1961'den itibaren üretilen Velorex 350 modeli 16,5 beygir gücündeydi ve 60 km hıza ulaşabiliyordu. 4 tekerlekli Velorex 453 adı verilen model ise fiber karoseriye sahipti. Velorex 453 modeli 4 vitesli şanzımanı ve 350 cc'lik motoruyla 80 km hıza ulaşabiliyordu.

1954-1971 yılları arasında toplamda 20.000 kadar üretilen Velorex otomobillerinin yakıt tüketim değerleri ve hızlanma performansı gibi konularda maalesef bir bilgiye ulaşamıyoruz. Oskar 54, Oskar 175, Orkar 250 ve Velorex 350 adlı modellerin tek farkı motordan ibaretti. Motora göre ağırlıkları 205 kg ile 225 kg arasında değişmekteydi. Arabanın ne boyutlarında, ne de özelliklerinde hiçbir değişikliğe gidilmemişti. 4 tekerli araç ise 390 kg ağırlıktaydı. 4 tekerlekli modeli hariç Velorex otomobilleri bütün üretim süreci boyunca sadece motosiklet motoru, motosiklet şanzımanı, motosiklet çamurluğu ve motosiklet jantı ve lastiği kullanmıştır.
En İyi Kız Görüşü