Bildiğiniz güzel fıkra var mı?

> Arabanın lastiği tam tımarhanenin önünde patlar. Adam arabayı kenara
> zor yanaştırır. Sonraki işlem malum...
> Kriko, stepne, bijon anahtarı ve tekeri söker. Ama söktüğü 4 adet
> bijon, yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer. Mazgal açılır gibi değil,
> Bijonlar görünmüyor bile. Adam bir sağına bakar, bir soluna bakar,
> çaresiz kaldırıma çöker.
> Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden
> izleyen bir deli, seslenir;
> - Ula salaaak! Sen ne yapıyorsun orda öyle?
> - Sorma birader, lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm.
> - Düşündüğün şeye bak! Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar.
> Hepsi 3 bijonlu olsun. Seni, lastikçiye kadar idare eder.
> Adam hemern denileni yapar.
> Ve akıl hastanesindeki deliye seslenir:
> - Senin ne işin var tımarhanede? Cevap müthiştir...
> - Biz burada delilik'ten yatıyoruz kardeşim, salaklık'tan değil!!!

2 tane rahibe varmış bir tanesi tüm kararlarını mantığına göre diğeri ise tüm kararlarını duygularına göre alıyormuş bunlar akşam cıkmışlar kiliseden evlerine gidiyorlarmış sonra arkalarına bir sapıgın takıldıgının farkına varmışlar bunlar hızlanıyormus adam hızlanıyormus bunlar yavaşlıyormus adamda yavaslıyormus bunlar sağa dönüyor oda dönüyor sola dönüyor oda dönüyor sonra en sonunda mantığıyla hareket eden rahibe demiş bak bu yol ayrımında ayrılalım bari birimiz kurtulsun demiş diğeride kabul etmiş biri sağ diğeri sola dönmüş sapık ise sağdan yani mantıgıyla hareket eden rahibenin arkasına düşmüş sonra evde buluşmuşlar ne oldu bir şey oldumu demiş duygularıyla hareket eden. sonra mantığıyla hareket eden acıklamaya başlamış ben koştum o koştu ben yavaşladım oda yavaşladı ben eteğimi kaldırdım oda pantolonunu indirdi. Mantıksal olarak eteği kalkık bir rahibe pantolonu inir bir sapıktan daha hızlı koşar demiş :)