Sosyal Medyanın Kullanım Amacını Aştığı İnsanlarımız

Sosyal Medya bir çok yönüyle bize yarar sağladı. Sosyal ilişkilerimiz gelişti, kendimizi özgürce ifade edebildiğimiz ortamımız oldu, anılarımızı paylaştık, sevdiklerimizden anında haberler aldık, oyunlar oynayarak boş zamanlarımızı değerlendirdik... Peki şimdi ne alemdeyiz?

1) Her gittiği yeri, yediğini içtiğini, aldığını , attığını ayrıntısına kadar paylaşanlar

Arkadaşım sakin ol ve o bifteği yavaşça yere bırak... Bir tek yemek yiyen canlı sen değilsin inan hatta bütün insanlar yiyor gerçekten normal bir eylem bak. He sen daha iyisini alıyor, yiyor, içiyor, giyiyor olabilirsin tabii ki saygı duyarım.. fakat görgüsüzlüğün alemi nedir sırf birilerini çatlatmak için üşenmeyip ayrıntısına varana kadar yaptığın paylaşımlar, psikolojik problemlerin olduğunu gösterebilir... Bir otur düşün istersen. İnan taktığın takının üreticisine ne kadar minnettar olduğun umurumuzda değil.

2) Sürekli haber paylaşan duyarlı vatandaşlarımız

Bebeğim biliyorum gerçekten ilgili, duyarlı, faydalı bir insansın fakat inan bende her gün haber okuyorum, izliyorum lütfen biraz kafa dağıtmak için girdiğim sosyal medyada rahat ver. Felaket tellalı gibi her olayı paylaşmana çokta gerek yok. Sonra sessiz kalınmıyor illa bizi de paylaşım yaptırmaya zorluyorsun, sen duyarlı biz düşüncesiz... Olmuyor yani. Hele ki bide öyle zamanlarda ne paylaşsak olay oluyor- millet yasta sen burada çiçek böcek peşindesin tüüü sana falan. Yediğimiz azarlar hep senin yüzünden. Tabii ki duyarlı olalım, sessiz kalmayalım güzel bir şey bu fakat abartıp farklı bir boyut yüklemeye gerek yok diye düşünüyorum. Ben bu grubu ikiye ayırmak istiyorum

1- Gerçekten duyarlı, dayanamayarak, içten paylaşım yapanlar.

2- Olaylardan zerre haberi veya ilgisi olmayıp, bizde bir halttan anlıyor gibi görünelim bari diye paylaşanlar.

1. grup seviliyorsunuz <3 ama lütfen ortalığı gerecek kadar abartmayın. 2. grubu çöpe atın.

3) Size sormadan gruba ekleyen, resme etiketleyenler

Bunlara ne desem bende bilmiyorum cidden neyin kafasını yaşıyorlar anlamadım ilginç bir vaka kendileri bence. Bir bakıyorsunuz ki anlamadığınız, amacını dahi bilmediğiniz saçma sapan isimli gruplara eklenmişsiniz. İzin yok bir şey yok hop bide kendi arkadaşlarınızı da davet etmeniz için istek atıyor... Ne oluyor yahu hayırdır der kalırsınız. Bazende reklam, ticari amaçlı kullanılıyor bu durumlar... hadi onları bir nevi anlarım ki buda bir çakallıktır ne olursa olsun izin almak gereklidir yapılmamalıdır nazarımca. Peki ya siz boş takılan arkadaşlar amacınız ne küçükken sınıf başkanı olamadınız, grup başkanı olup tatmin mi olmaya çalışıyorsunuz. He amaç dostluk kaynaşmak falansa e bari bir izin alaydın canım ya...

4) Sürekli ailesiyle, sevgilisiyle, eşiyle attığı resimlerin altına edebiyat parçalayanlar

Evdeyken: Offf anneee karışma yaa, Baba hep böylesin izin versen ne olur, Bıktım sizden gidicem artık bu evden... Sosyal medyada: Bitanecik annemle evde pasta keyfi.. Hayatımın aşkı babamla eğlenmeler... Siz olmasanız ben bir hiçim hatta piçim şeklinde abuk subuk sözler falan. Arkadaşım ne gerek var sen aile çocuğusun biz o.... çocuğu muyuz yani bu nedir niye böyle bir gereksinim içindesin. Sevgiliyle atılan resimler zaten hava atmada master degree. Bir manita yaptın diye eşini dostunu tarihe gömdün ayrıldığında dillere düştüğünde bari gelip ağlayacak omuz arama. Cafede, çayırda çimende gezdiğin yerleri reklam ettin, hediyelerini yemeklerini etiket ettin... daha neler neler. Seni gidi buldumcuk. Tamam anladık sen kocayı buldun biz bulamadık. Ne büyük başarı ama!

Bir de bunu eşiyle yapanı var gereksiz gereksiz resimlerin altına evde koltukta otururken attığı kocişimle tv keyfi, beni çok seviyor, aşkımızı tazeledik falan... ablacım BANANE, BİZENE. Anladık mutlusun ( veya değilsin yaşamak istediğin tablonun altında eziliyorsun) gerçekten umrumuzda değil iyiysen biz seni taktir ettik zaten lütfen kendinden soğutma. Anladık çok seviliyorsun da bunu zafer kazanmış edasıyla niye yapıyorsun? Sevgi; savaşla, çabayla elde edilen bir şey değil ki sen yanlış anlamışsın. Bir de şöyle yap mesela; Hobi edin, kurslara git, kitap oku, film izle... onları paylaş. He diyeceksiniz belki yapıyor ne biliyorsun?! Yok yok yapsa bu kadar hayatının merkezindeki insanı belli etmez, hayatının ondan ibaret olduğunu bizlere açıkça sunmaz. Uğraşı yok bacımın... Bir sevgili, koca bulmuş onuda elinden kaçırmasın üstüne çokta gitmemek lazım.

5) Hastalık hastaları

Bunları özellikle ayrı gruba ayırdım. Serumu takan soluğu facebookta alır mı arkadaş. Ölüyorum, çok hastayım, başım ağrıyor, karnım gümlüyor ve daha niceleri... Geçende serum takmış yatan bir arkadaşım hastanede resmini paylaşmış altına da aynen şunu yazmıştı: ''Gripsel enfeksiyona yenik düştüm.'' Vahhh vahh çok geçmiş olsun. Yapılacak bir şey var mı gelip burnunu silelim istersen ?

6) Sürekli oyun isteği atanlar

Söz, sizi elinizden tutup lunaparka götüreceğim.

Son olarak Mevlâna'dan ;

Ya Olduğun Gibi Görün, Ya Göründüğün Gibi Ol

Kendinize iyi bakın.