1-80 arası bir sayı söyleyin size Ömer Hayyam'dan bir dörtlük söyleyeyim?

Dünya ne verdi sana? Hep dert hep dert
Güzel canın da bir gün uçar elbet
Toprağında yeşillikler bitmeden
Uzan yeşilliğe, gününü gün et

Her gün biri çıkar, ben, ben demeğe
Altınları gümüşleriyle övünmeğe
Tam işleri dilediği düzene girer
Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye

Dünya ne verdi sana? Hep dert hep dert
Güzen canın da bir gün uçar elbet
Toprağında yeşillikler bitmeden
Uzan yeşilliğe, gününü gün et

Biz de çocuktuk, bir şeyler öğrendik
Bildiklerimizle övündük, eğlendik
Şu oldu, bu oldu da ne oldu sonra?
Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik

Eşi dostu verdik birer birer toprağa
Kiminden bir taş bile kalmadı
Sen, yorgun katır, hâlâ bu kalleş çöldesin
Sırtında bunca yük, yürü bakalım hâlâ

Dünyada akla değer veren yok madem
Aklı olanın parası çok madem
Getir şu şarabı, alsın aklımızı
Belki böyle beğenir bizi el âlem

Biz de çocuktuk, bir şeyler öğrendik
Bildiklerimizle övündük, eğlendik
Şu oldu, bu oldu da ne oldu sonra?
Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik

33 sçylendi başka söyle istersen

Her gece aklım dalar engine
Ağlarım, inciler dolar eteğime
Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana
Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne

Bu dünya iki kapılı bir han
Girdi mi dertlere düşer insan
Tanınmadan yaşamak en iyisi
Elinde olsa da hiç doğmasan

Bu çıktı ama :D

Eşi dostu verdik birer birer toprağa
Kiminden bir taş bile kalmadı
Sen, yorgun katır, hâlâ bu kalleş çöldesin
Sırtında bunca yük, yürü bakalım hâlâ

Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce
Halden anlar bir dost gelip falı görünce
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin?
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bi gece

Uğrunda dertlere düştüğüm sevgili
Bir başkasına tutulmuş o da dertli
Derdimin dermanı kendi derdinde
Hekim hasta olunca kime gitmeli?

Dedim: Artık bilgiden yana eksiğim yok
Şu dünyanın sırrına ermişim az çok
Derken aklıma geldi başıma, bir de baktım
Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok