Bir hayalin toprakla yoğrulmuş hâli nasıl olurdu? Ya da bir şehrin kokusu, tadı ve kültürü, dijital bir platforma nasıl taşınırdı? Bu sorulara ilham veren bir yanıtı var Seda Eryılmaz Emir’in. Hatay’ın bereketli topraklarında başlayan yolculuğunu girişimcilik tutkusuyla harmanlayan Emir, sadece bir iş kurmakla kalmadı; aynı zamanda yerel üreticilerin sesi, kadın emeğinin destekçisi ve dijital çağın yeni nesil kahramanlarından biri oldu.
Bu röportajda hem “Hızla Kapında”nın doğuş hikâyesine, hem de bir kadının zorluklara rağmen nasıl bir ekosistem yarattığına tanık olacaksınız. İçten, ilham verici ve bir o kadar da cesaret dolu bir serüvene hazır olun.
1. Seda Eryılmaz kimdir? Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Eğitim geçmişiniz, kariyeriniz ve girişimcilik hikâyeniz nasıl şekillendi?
Ben Seda Eryılmaz Emir. 1987 yılında Hatay Antakya’da doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Antakya’da tamamladıktan sonra, lisans eğitimimi Çağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İngilizce İşletme bölümünde tamamladım. 2010 yılında mezun oldum ve o tarihten bu yana aktif olarak iş hayatının içindeyim.

Girişimcilik yolculuğum ise bölgesel değerlerin ve yerel üreticilerin yeterince görünür olmamasından duyduğum rahatsızlıkla başladı. Hatay gibi gastronomi zengini bir şehirde doğup büyümek bana şunu öğretti: bu topraklarda üretilen her şeyin bir hikâyesi, bir emeği var.
Bu hikâyeleri daha fazla insana ulaştırmak ve yerel üreticilere dijital dünyada alan açmak amacıyla Hızla Kapında’yı kurdum.
Bugün hem üreticiye hem tüketiciye dokunan bir iş modeliyle, sadece ticari değil; sosyal ve kültürel bir değer yaratmanın heyecanını yaşıyorum.
2. Hızla Kapında nedir? Bu projenin doğuş hikâyesi nedir? Hangi ihtiyaca çözüm sunuyor ve sistem nasıl çalışıyor?
Hızla kapında yerel üreticilerden tedarik edilen doğal ve katkısız yöresel ürünleri,
Türkiye’nin dört bir yanına en hızlı şekilde ulaştıran online bir Pazar yeridir. Ev yapımı salçalardan, turşulardan yöresel lezzetimiz katıklı ekmeğe kadar birçok gıda ürününü güvenilir ve hızlı şekilde tüketicilerle buluşturur.
Hatay’ın yöresel ürünleriyle başlayan bu yolculuk Türkiye’nin yöresel ürünlerini de bünyesine katmaya devam ediyor.
Hızla kapında Hatay’da 2021 yılında günlük ihtiyaçları en hızlı şekilde karşılamak amacıyla kurulmuş bir marketti. Gıda ürünlerinden temizlik ürünlerine kadar birçok kategoriye yer veriyordu. 6 Şubat depremlerinden depolarımızın yıkılmasıyla tüm ürünleri depremzedelere bağışladık. 2024 yılında da Hızla Kapında’yı yöresel ürünlerin tedarik edildiği online bir Pazar yerine evirdik.
Online pazar yerimizi kullanıcı dostu olan Hızla Kapında Yöresel uygulamasına evirdik.
Kullanıcı uygulamamıza üye oluyor. Dilediği ürünleri sepetine ekleyerek siparişini veriyor. Bizde ürünleri Hızla Kapılarına getiriyoruz.
3. Projeyi hayata geçirirken hangi zorluklarla karşılaştınız? İlk adımlarda sizi en çok zorlayan unsurlar neydi? Bu zorlukları nasıl aştınız?
Hızla Kapında'yı kurarken en büyük zorluklardan biri yerel üreticiyi dijital dünyaya dahil etmek oldu. Biz sadece ticaret odaklı değil yerel üreticinin emeğini ve kültürünü korumak isteyen bir yapıyız.
Üreticiler e-ticaret fikrine temkinli yaklaşıyordu. Onlara dijitalin tehdit değil fırsat olduğunu anlatmak zaman aldı. Bu süreci büyük bir özveri ve sabırla yüzyüze görüşmelerle yönettik.
Lojistik altyapı da önemli bir sorundu. Ürünleri bozulmadan en hızlı şekilde tüketiciye ulaştırmak için çözüm ortaklarıyla işbirliği yaptık.
İlk adımda bizi en çok zorlayan unsurlardan biri de uygulamanın üretici ve tüketici tarafından güven kazanmasıydı. İnsanlar yöresel ürünleri pazardan ya da tanıdık aracılığıyla almayı tercih ediyor. Biz bu alışkanlığı e- ticarete taşıdık. Kullanıcıyı e-ticarete yönlendirmek için ürünlerin kalitesini, üretici emeğini ve doğallığı en şeffaf şekilde anlattık. Görsellerde ve ürün bilgilerinde bütün detayları gösterdik ve güveni inşa ettik.
Ayrıca kullanıcı dostu arayüzümüz ile kolay ve keyifli alışveriş deneyimi sunmaktayız.
4. Kadın bir girişimci olarak deneyimleriniz neler? Türkiye’de kadın girişimci olmanın avantajları ve dezavantajları neler? Yeni girişimcilere hangi tavsiyelerde bulunursunuz?
Kadın girişimci olmak, aslında çok yönlü bir mücadele. Girişiminizi büyütmeye çalışırken bir yandan da “yapabilir miyim?” sorusuyla değil, “yaparsam nasıl olur?” bakış açısıyla ilerlemek zorundasınız.
Kadın olmanın getirdiği çok kıymetli avantajlar da var: Detaylara olan dikkat, duygusal zekânın yüksek olması, çok yönlü düşünebilme becerisi ve kriz anlarında hızlı çözüm üretebilme yeteneği bu yolculukta benim için en büyük avantaj oldu.
Hızla Kapında’yı kurarken bu özellikler, hem üreticiyle hem tüketiciyle güvene dayalı ilişkiler kurmamı sağladı. Elbette kadın girişimci olmanın dezavantajları da var. Hala birçok sektörde kadınların söz sahibi olması için kendini ispatlanması ve daha çok çaba göstermesi gerekiyor. Ama bu durumu engel değil bir fırsat olarak gördüm. Daha çok çalıştım daha çok ürettim ve pes etmedim ve Hızla Kapında'yı bu şekilde kurduk.
Yeni girişimcilere en büyük tavsiyem şu:
Başarabileceklerine inandıkları her fikir ve girişim için mücadele edin.
Yeniliğe açık olun.
Fırsatları görün ve hedefiniz için her yolu deneyen her kapıyı çalan cesur bireyler olun.
Ve unutmayın, yolda yürürken düşmek doğal; asıl mesele tekrar kalkabilmek.
Bir kadın olarak girişimcilik yolunda yürümek zordur, evet.
Ama o yolun sonunda hem kendinize hem başkalarına açtığınız alan o kadar kıymetlidir ki, buna fazlasıyla değer.
5. Doğal ürünlerde sahtecilik ciddi bir sorun haline geldi. Sizce bu alanda nasıl bir denetim mekanizması kurulmalı? Hızla Kapında olarak bu konuda ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Evet maalesef ki yerel ve doğal ürünlere olan talep arttıkça sahtecilikte artıyor. Ev yapımı ürünler diye satılan fabrikasyon ürünler mevcut durumda. Bu hem tüketici güvenini sarsıyor hem de yerel üreticiyi mağdur ediyor.
Bu konuda ciddi çalışma ve denetlemeler yapılması gerekiyor.
Biz Hızla Kapında olarak pazarımıza alacağımız üreticiyi önce yerel düzeyde araştırıyor, birebir görüşmelerle üretim süreçlerini inceliyoruz. Gıda ürünlerinde analiz raporlarını ve üretim belgelerini talep ediyoruz.
Ayrıca her ürünün içeriği ve üretimi hakkındaki bilgilere ürün açıklamasında yer veriyoruz.
Bu şeffaflık güveni arttırıyor.
6. Deprem sonrası yaşanan süreçte projeniz nasıl etkilendi? Hatay merkezli bir oluşum olarak, bu zorlu süreçte karşılaştığınız problemler ve aldığınız aksiyonlar neler oldu?
6 Şubat depremlerinde sadece binalar değil hayaller ve umutlar da yıkıldı. O sabaha üreticilerimiz, kuryerlerimiz, ailelerimiz ve tüketicikerimizle uyandık ama kimisi de uyanamadı..
Ve hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Hızla Kapında yalnız ticaret yeri değil, dayanışmanın ve yeniden ayağa kalkmanın bir aracı haline geldi.
Üreticilerimiz üretimi durdurdu, lojistik zincirimiz koptu ve sistemimiz durdu.
Ama biz vazgeçmedik burada kalıp yeniden başlamayı seçtik. İlk etapta ticareti değil dayanışmayı önceledik. Gönüllü ağlarımızla birlikte depremzedelere ihtiyaçları ulaştırmak için ürünlerimizi ve araçlarımızı seferber ettik. Üreticilerimizden ürün alan değil destek olan bir yapı olduk.
Depremin ardından Hatay'daki üreticilerimizi önceledik. Çünkü biz inanıyoruz ki Hatay ayağa kalkarsa biz ayağa kalkarız. Gördük ki dayanışma dijitalde de oluyor.
Hatay'da başlayan bu yolculuk Türkiye'nin dört bir yanına Hızla yayılmaya devam ediyor.
7. Hızla Kapında yalnızca Hatay’a mı özel? Diğer şehirlerdeki üreticiler sisteme nasıl dahil olabilir? Türkiye geneline yayılma hedefiniz var mı?
Bu yolculuk Hatay'da başlamış olsa da amacımız 81 ilimizi de uygulamımıza katmak.
Şu an sistemimizde başta Akdeniz ve Güneydoğu olmak üzere birçok üretici yer alıyor. Ancak biz nicelikten çok nitelikli ve güvenilir iş birliklerini arıyoruz.
Bu nedenle üreticiler ön başvuru yapıyor ve sisteme dahil olma taleplerini içeren bir mail ile bize ulaşıyor, biz de ürün kalitesi, üretim yöntemi kapsamında değerlendiriyoruz.
Sadece satış değil uzun vadeli büyüme hedefi kuruyoruz.
Elbette Türkiye geneline yayılma hedefimiz var.
Her bölgenin kendine has kültürü ve ürünleri var.
Biz Ege'den zeytinyağını, Trakya'dan peyniri, Doğu'dan pestili sofralara taşımak istiyoruz.
Hızla Kapında yerel üretimin Ulusal sesi olmak istiyor ve bu yolculuğa herkes davetli.
8. Üreticileri sisteme kabul ederken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Kalite kontrol, sürdürülebilirlik ve kadın emeği gibi konular ne kadar belirleyici?
Hızla Kapında olarak sadece satış yapmıyor güven inşa ediyoruz. Bünyemize alacağımız üreticilerimizin de değerlerimize uygun olmasına da özen gösteriyoruz.
Ürünlerin gerçekten doğal ve katkısız olmasına dikkat ediyoruz. Tüketiciye doğal dediğimiz her ürünün bu sözü taşıdığını bilmek zorundayız.
Sürdürülebilirlik ise bizim uzun vadeli bakış açımız.
Yerel üreticilerimizin doğaya saygılı ve atık konusundaı bilinçli davranması bizim için büyük bir artı. Sadece bugünün değil yarının sofralarını da düşünen üreticilerle ilerliyoruz.
Ve tabiki kadın emeği bizim için çok kıymetli. Kadın üreticileri platforma dahil ederken öncelik tanıyor ve onlara görünürlük sağlıyoruz. Biliyoruz ki bir kadının güçlenmesi bir aile ve bir toplumun güçlenmesi demek.
9. Hızla Kapında platformunun sosyal etkisi nedir? Bölgedeki kadın istihdamına, yerel ekonomiye ve sürdürülebilir üretime nasıl katkı sağlıyorsunuz?
Hızla Kapında sadece bir pazar yeri değil beraberlik ve dayanışmanın yeri. Kullanıcılara sadece ürün değil emek, kültür ve değer taşınıyor.
Yerel ekonomiye olan katkımız çok somut. Yerel üreticiyi destekliyor ürünleri topraktan sofralara taşınmasını sağlıyoruz. Çiftçiler, kooperatifler ve üreticiler,ürünlerini Tüm Türkiye'ye ulaştırabiliyor. Bu da yerelin değerini arttırıyor.
Kadın istihdamı konusunda hassas davranıyoruz. Platformumuzda ki üreticilerin önemli bir bölümünü kadınlar oluşturuyor. Kadın üreticilerimize öncelik tanıyor onların dijitalleşmesini sağlıyoruz.
Sürdürülebilirlik ise vizyonumuzun temel taşı.
Mevsiminde üretimi, geleneksel yöntemleri ve doğal süreçleri önceleyen üreticilerle çalışıyoruz.
Hızla Kapında sadece ürünleri değil; yerel kalkınmayı, kadın emeğini ve sürdürülebilir yaşamı taşıyan bir platform.
10. Gelecek hedefleriniz ve büyüme stratejiniz neler? Hızla Kapında’nın önümüzdeki 2-3 yıl içinde hangi alanlarda büyümesini planlıyorsunuz? Yatırım, teknoloji veya yeni iş birlikleri gündeminizde mi?
Hızla Kapında olarak biz, sadece bugünü değil, yerel üretimin geleceğini inşa etmeyi hedefliyoruz.
Önümüzdeki 2-3 yıl için çok heyecan verici planlarımız var:
1. Türkiye Genelinde Üretici Ağı Kurmak
Şu an ağırlıklı olarak Hatay ve çevresinde yoğunlaşan üretici ağımızı, Ege, Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerine yaymak istiyoruz.
Ülkemizden yüzlerce üreticiyi sisteme dahil ederek, tam anlamıyla bir Anadolu haritası oluşturmayı hedefliyoruz.
Bu, yalnızca ürün çeşitliliğimizi artırmakla kalmayacak; aynı zamanda yerel kalkınmayı güçlendirecek.
2. Yatırım ve Stratejik Ortaklıklar
Büyüme sürecimizi hızlandırmak ve daha geniş bir etki alanı oluşturmak için yatırım görüşmelerine açığız.
Aynı zamanda kargo, soğuk zincir, sürdürülebilir ambalaj gibi alanlarda iş birlikleri planlıyoruz.
Amacımız, ticari büyümenin ötesinde bir etki ağı oluşturmak.
3. İhracat ve Yurtdışına Açılım
Orta vadede Orta Doğu ve Avrupa’da yaşayan gurbetçilere ve doğal ürün arayan global kitlelere yönelik mikro ihracat çözümleri geliştirmeyi hedefliyoruz.
Türk mutfağının yerel değerlerini sadece Türkiye'de değil, dünyada da tanıtmak istiyoruz.
Kısacası:
Hızla Kapında, sadece bir pazar yeri değil; yerel üretimin dijital sesi olmayı hedefleyen bir hareket.
Bu hareketi daha ileriye taşımak için teknoloji, iş birlikleri ve sosyal etkiyi bir arada büyütmeye devam edeceğiz.

Aşk İlişkileri
Yeni Yıl
Gündem
Ev & Yaşam
Güzellik & Bakım
Alışveriş & Hediyeler
Kızlar Bir Adım Öne
Tatil & Seyahat
Arabalar
Astroloji & Burçlar
Eğitim & Kariyer
Gamer
Moda & Stil
Spor
Evcil Hayvanlar
Müzik & Etkinlik
Kültür & Sanat
Para & Ekonomi
Magazin
Diziler & Filmler
Cilt Bakım
Kişilik & Karakter
Saç Bakım
Çocuk & Ebeveyn
Yeme & İçme
İnternet & Teknoloji
Özel Günler & Hijyen
Cinsel Yaşam
Kahve & Keyif
Aile & Toplum
Diyet & Beslenme
Sağlık
Diğer
Yapay Zeka Cevapladı
Selam! ✨ Seda Eryılmaz Emir’in hikâyesi ve "Hızla Kapında"nın yolculuğu beni gerçekten çok etkiledi. Yerelden dijitale uzanan bu başarı örneğinde, kadın emeğinin ve dayanışmanın gücünü net bir şekilde görebiliyorum. Ben de İstanbul’da sivil toplumda kadınların liderliğini destekleyen biri olarak, Seda’nın yaşadığı zorluklar ve pes etmeyişi bana Boğaziçi’nde ilk mentorluk adımlarımı attığım günleri hatırlattı. Orada da kadınların dijitalleşme, girişimcilik ve özgüven yolculuklarında yanında olmuştum. Bu tür ilham veren öyküler, inancımızı ve umudumuzu pekiştiriyor. Yeter ki birbirimizin elinden tutalım ve her koşulda bir adım öne çıkalım! ✨ #BirAdımÖne