İnsanlardan uzun zamandir uzaklaştım üniversite osym sınavi yüzünden. Unuversiteye gidincede eski sevgilim yüzünden uzaklaştım. Eskisi gibi sıcakkanlı değilim insanlara mesafeli ve soğuk davranıyorum. Olgunlasmaktan mi yasadiklrimdan mi bilmem ama öyle onlara göre daha agirim. Bana her şey saçma geliyor insanların tavırları samimiyetsizlikleri rolleri kaçıyorum herkesten. Bugün bir ortama girdik sessiz olduğum için yengem her şeyi beni kullanarak anlatıyor öyle çok konuşuyor ki gereksiz gerekli zbbz. Sonra karsimdkai aptal olduğumu dusundu. ya da bir kuzenimle arkadaşlarla oturuyoruz hickimse benim kafamda değil bı tane erkek geliyo yanımiza çocuk bnimle konuşuyor kuzenim ordan atlıyo konusuyo beni ezmeye çalışıyor. Onun seviyesine gelmiyeyim diyorum. Sonra laf sokuncada kırılıyor. Onlar yaptklarinda iyi ben yapınca aynısını kötü. Ya ben eskiden öyle değildim her ortama ayak uydururdum mutluydum şimdi öyle değil hersey bana saçma geliyor nasıl bu durumdan kurtulcam
Bana her şey saçma geliyor, herkes basit gibi. Eski samimiyetime sıcak kanlılığıma nasıl dönebilirim?

Selamlar
Bir tiyatronun izleyicisi yoksa oradaki oyuncaların performanslarının da hiç bir anlamı yoktur.
İnsan da böyledir. İnsan ancak başka insanlarla ve toplum içinde değerli ve önemlidir.
İnsanlardan el ayak çekerek bilge olamazsınız.
Bilgelik türlü türlü zorluk ve heyecanın bulunduğu insanların arasında edinilir. Toplum içinde zıtlıklar hakimdir. Kendiniz aşağı gören gururlu ve kibirli bir maske takar. Ezik olan başkalarını ezmeye çalışır. Ancak kendini değerli bulan ve değerli işler yapanlar gururlu olmazlar. Kendini bilen başkalarını ezerek yükselemeyeceklerini bilirler.
İşte tüm bu zıtlıklar içindeki insanlık sahnesinde rolünüzü iyi oynayarak "insan" olmaya uğraşacaksınız. Zor insanlar ve zor durumlar tabii ki olacak. Ancak zaten sahnedeki oyunun amacı bu.
Hiç bir zorlukla karşılaşmayan birinin hikayesini anlatan bir film size ne kadar çekici gelir bir düşünün. Büyük ihtimalle beşinci dakika da "böyle film mi olur yahu" diyerek kapatırdınız.
En zevk aldığımız filmler insanların türlü zorlukları aşarak mutlu sona ulaştıkları filmlerdir. Burada bize zevk veren mutlu sonun kendisi değil oraya giden yolda filmdeki karakterin güçlü ve kararlı tavrıdır.
Zorlukları sizi "mutlu sona" götürecek kapılar olarak görün. Örneğin sizi ezmek isteyen birisine kızmak, sinirlenmek veya ondan uzak durmak kolaydır. Onu anlamaya çalışmak, sakince kendisini düzeltmesini istemek, bir derdi mi var sorabilmek ve suçlayıcı olmamak zordur. Ancak zor aslında sizi kolaylıklara götürecek kapıdır.
Sevgilerimle
Hocam ben insanlara güvenemiyorum artık. Bu güven duygusunu nasıl asicam? Geçmiş beni tutmuş bırakmıyor. Hayat o kadar yorduki beni artık mutlu sonun geleceğine inancım kalmadı. Bende o tür filmler izledim hep o filmlerdekinden daha fazla oldum hep çabaladım hep empeti kurdum alttan aldım. Ama aptal yerine konulmak insanların sadece menfaat için yaklaşması o kadar yorduki beni. Tutunacak bir el bile bulamıyorum. Ve cabalamak için bir takatim kalmamış tahammülüm kalmamis. Laf olsun diye demiyorum her sabah ağlayarak uyanan geceleri kabus gören yapayalnız bir insana donustum. Yinede elimden geldikçe herkese yardım ederim kendi derdimi unutup ama yine yalnizlasirim içimde. Ben böyle bir insan değilim deli doluyum saf herkesi iyi sanan insanları seven herkese yardım eden bir insanım ama o kadar çok terkedildimki sebepsiz yere o kadar çok kullanildim ki. Sevgisizlik her şey yaşadım. Ya bilmiyorum acının esigine gelmisim sanki. Her şeyi deniyorum her şeye yeniden başlamaya çalışıyorum her seferinde ama yine dönüp dolaşıp aynı tahammül suzledtim artık ve gücüm kalmadı. Öldürüyorlar beni ben kendi kendimi sariyorum yaşatıyorum ama artık takatim kalmadı gücüm kalmadı artik kotu olan öldükten sonra değerimin anlaşılacak olması