Bir Dost Tavsiyesi: Fleabag

Bir dizinin ikinci bölümünün şöyle bir şekilde açıldığını düşünün. Düşündünüz mü ve güldünüz mü? O halde hadi, tanıtıma geçelim.

Bir Amazon Harikası!

Fleabag, son zamanlarda izlediğim en güzel dizilerden biri olmayı başardı. Her ne kadar bir kadının hayatına odaklansa da erkeklerin de bu diziden öğreneceği yığınla şey var.

Kara mizah diye tabir edilen türün medarı iftiharı sayılabilecek dizi; otuz altı yaşındaki Phoebe Mary Waller-Bridge tarafından yaratılmakla kalmamış, bu komik ve zeki hatun tarafından da canlandırılmış olarak karşımıza çıkar.

Karakterler arasın diyalog akıp giderken Phoebe'nin canlandırdığı Fleabag karakteri bir anda kameraya yani sizin gözünüzün içine bakıp geçmişte olanı, şimdiyi ve geleceğe dair şeyleri söylüyor. Bunu yaparken de cidden çok iyi oynuyor.

Amerikan sitcom dizilerinde gördüğümüz o basit ve klişe haline gelmiş saçma espriler, kendini tekrar eden gereksiz komiklikler yok. Onların yerine İngiliz komedi ve dramasının sağlam temelli hiciv ustalıkları var. Tabi, dizi salt şekilde sadece komediden de ibaret değil. İşin içinde bir kadının dramı da var.

Fleabag; kadın erkek ilişkileri, aile sorunları, babasının yeni eşi ile arasındaki çekişmeler, takıntılı bir kız kardeş, flört sürecindeki sevgililer ve geçmiş bazı hataların acıları ile ilgili çok güzel hikayelerle örülü bir dizi.

İki sezon olması da üzücü biraz. Çünkü, insan gelecek sezonu ve sezonları cidden merak ediyor. Şimdi burada bir dipnot verelim:

Fleabag karakterini canlandıran ve dizinin yaratıcısı olan Phoebe Wallar Bridge, üçünü sezon için dizi ile alakalı şu açıklamayı bir televizyon programında yapmış:

"Fleabag'in, yani benim 50 yaşıma geldiğimde dönmem fikrini seviyorum. Çünkü o zaman hayatı daha çok deneyimleyecekmişim gibi hissediyorum. O zamanlar neye bulaşacağını Tanrı bilir. Aslında böyle bir karakterin ileriki dönemlerini görme fikri heyecan verici. Ama şimdilik başından çok şey geçti. Gitmesine izin vermeliyiz."

Umarım o kadar beklemeyiz.

Bu arada dizi cinsellik, bir miktar şiddet, bolca küfür de içermektir.

Her iki sezon da 6 bölümden oluşuyor ve her bölüm ortalama 24-27 dakikalık minicik sürelere sahip.

Replikler konusunda da oldukça başarılı. Mesela, yaşlı bir şirket yetkilisi ile içki içerken yaptığı sohbette yaşlı kadının şu repliğinin erkekler tarafından ezberlenmesi ve idrak edilmesi cidden bir gereksinim:

"Kadınlar acıyla doğarlar. Bu bizim fiziksel kaderimizdir. Adet sancıları, meme ağrıları, doğum... Biz tüm bunları hayatımız boyunca içimizde taşıyoruz. Erkeklerse taşımıyor. Arayıp bulmak zorunda kalıyorlar."

Diziyi reklamsız, sorunsuz ve hemen izlemek istiyorsanız aylık 7,90 TL'ye Amazon Prime üyesi olabilir, dizi ve filmleri izleyebilir ve aynı zamanda Amazon Türkiye'nin bedava kargo avantajından da faydalanabilirsiniz.

İyi seyirler ve iyi eğlenceler.