Nasıl akıcı İngilizce konuşurum?

Bu konudaki görüşlerimi 4 eşik noktası olarak paylaşıyorum. İngilizce veya herhangi bir yabancı dili akıcı konuşamamanın önündeki en büyük engel, hata yapma korkusudur. Bu korku, bazı basit cümleler kurmayı bile zorlaştırır.

Yanlış yapma korkusunun sizi konuşmaktan alıkoymasına izin vermeyin. Çocuklar da yanlış konuşur ama zamanla doğrusunu öğrenirler. Yanlış yaptığınızı düşünseniz bile çekinmeyin, konuşmayı sürdürün.

Edebiyatçı olmayı düşünmediğinize, "doğru dilbilgisiyle konuşmalıyım" düşüncesinden kurtulmanızı öneririm. Bunun yerine, yalnızca mesajınızın doğru anlaşılmasına odaklanın.

Anadili İngilizce olanlar bile hata yapar! Hata yapmaktan korkmayın

Ne demiş Orhan baba, "hatasız kul olmaz". Hata yapsanız bile insanlar ne söylemeye çalıştığınızı anlayacaklardır. Hata konusunda yürekli olun. Böylece daha çok konuşmak isteyeceksiniz ve sözler aklınıza daha hızlı gelecek. İşte burası akıcılık kazandıracak birinci eşik noktasıdır.

İkinci eşik noktası okuma, yazma, dinleme ve konuşma arasındaki dengeyi bulmaktır

Kitap okumaktan çok izleme ve dinlemeye, göz-kulak dolgunluğu kazanmaya odaklanmalı, aynı zamanda konuşma pratiği yapmalı. Bir dili ne kadar çok duyarsanız, akıcı konuşmanız o kadar kolay olacaktır. Bu sitedeki diğer yanıtlarda önerilen birçok ücretsiz çevrimiçi kurs ve uygulama bulabilirsiniz.

Akıcılık kazanmak biraz da yüzsüz olmak gerekebilir. Yüzsüz olun, İngilizce konuşan tanıdıklarınızı yakalayıp pratik yapmaya çalışın. Kanımca, dil öğrenmenin anahtarı dilbilgisi değil, dinleme ve konuşma pratiği yapmaktır.

YouTube, harika pratik İngilizce konuşma videolarıyla dolu. Videoları izlerken sadece sözlerin anlamlarını değil, konuşmacının dudak hareketlerini de izlemeye çalışmanızı öneririm. Daha Sonrasında kendi konuşmalarınızı videoya kaydederek pratiğinizi geliştirebilirsiniz. İsterse deli desinler aldırmayın, kendi kendinizle de konuşun.

Üçüncü eşik noktası, dilin bizi fethetmesine izin vermemiz ve bunu yaparken öğrenci gibi düşünmeyi bırakmamızdır

Akıcı bir İngilizceyi konuşmak istiyorsak, onu günlük yaşamın önemli bir parçası haline getirmeliyiz. Bildiğiniz tüm İngilizceyi her fırsatta kendi kendimize (içimizden) kullanmaya çalışmalıyız.

Dördüncü eşik noktası kararlılıktır

Tüm bunları yaparken dirençli olmanız, zaman ve emek ayırmanız gerektiğini biliyorsunuz değil mi? Günde beş dakika dizi izleyerek, sesli kitap dinleyerek İngilizcede akıcılık kazanılmaz. Size uygun bir program yapın ve ödün vermeden plana sadık kalın.

Son olarak, kendinizi İngilizce öğrenen biri olarak değil, İngilizce konuşan biri olarak düşünmeye başlayın. Düşünsel düzlemdeki bu minik hamle özgüveninizi artıracak, dili daha etkili kullanmanıza yardımcı olacaktır.