Günümüzde çiftlerin ilişki sürelerinin ortalama 6-8 ay, evlilik sürelerinin de ortalama 4-5 yılda sonlandığı vurgulanmakta; bunun yanı sıra tüketim toplumunun getirdiği psikolojik etmenlerin boşanmalarda daha büyük etken olarak karşımıza çıktığı dile gelmektedir. Uzmanlara göre iki kişiyle oynanan, ancak rakibi olmayan bu oyunda mutlu sona ulaşmak için çiftlerinin birbirlerinin olumlu yönlerini görmeleri gerekiyor.
Bağlanmaktan korkmayın artık

Yapılan araştırmalar son yıllarda bireylerin “uzun ilişkiler” ve “evlenmek”ten korktuklarını ortaya çıkarıyor. “Bağlanma korkusu ve kaygısı” olarak da adlandırılan bu psikolojik rahatsızlık, mutlu birlikteliklerin önündeki en büyük engellerden de biridir malasef. Empati ve karşılıklı kurulacak doğru iletişim, bu korkuyu yenmeye ve sağlıklı bir ilişki kurmaya yardımcı olabilir. Lütfen bunu dikkate alın
Bahanelere sığınmayı bırakın

Kadın erkek ilişkilerindeki en önemli sorunlardan biri sürekli bahanelerdir. Hem erkekler, hem de kadınlar bahanelere gereğinden fazla anlam yüklerler ve yaşadıkları sorunları geçiştirmeye çalışırlar. İstenilen her zaman ve durumda, bir şeylere bahane bulunabilir. Bahanelerin birçoğu gerçek değildir ve ilişkiyi yorar. Çiftlerin yapması gereken mümkün olduğunca açık olmak ve kendisini net şekilde ifade etmektir ve diyolog kurmaktır.
Cinsellik olmazsa olmazımız

Sağlıklı bir ilişki kurmanın en temel kurallarından biri cinselliktir. Eski yıllarda çiftler cinsellik üzerine bu denli konuşmuyorlardı. Kendilerini neyin mutlu ettiğini karşılarındakine anlatamıyorlardı. Bugün ise bu konu çok daha sık gündeme geliyor ve olası sorunların önüne geçiliyor. Doğanın temel kuralı, doyuma ulaşanların daha mutlu olduğudur. Cinselliği konuşmaka ayıp değildir. Mutlu birlikteliğin sırlarından biride budur.
Kıymetini bilin

Her birey birbirinden farklı karaktere sahiptir. Mutlu bir birliktelik için hem kadın hem de erkeğe düşen görev, bu farklılıkları bilmek ve saygı duymaktır. İlişkileri kurmak ve sürdürmek oldukça zor ve maşekatli, yıkmak ise bir o kadar kolaydır. Bu nedenle karşınızdaki kişide, sizin için değerli olan ne varsa onu görmeye odaklanmak gerekir. İlişkiye, onu ilk engelde bırakacak gibi bakmak ve böyle algılamak, hızla mutsuzluğa götürebilir. İlişkinizi tüketebilir.
Olumlu yönleride görün

İlişkilerde sürekli negatif varsayımlar üzerinden hareket etmek, ayrılmalara kadar giden bir sonuç doğurabilir. Bilinçaltımız sürekli olarak çalışır ve bir şeyler üretir. Karşımızdakine pozitif yaklaşmak yerine negatif yönlerine odaklanırsak, bir süre sonra istem dışı soğuk davranışlara yönelebiliriz. Çiftler birbirlerinin pozitif yönlerini görmelidirler. Devamlı negative penceren bakar ve kusura ararsak ilişki çekilmez bir hale gelecektir.
Özür dilemek ayıp değil

Haksız olduğunuz ya da hata yaptığınız bir konuda eşinizden özür dilemek, sağlıklı bir iletişim kurmak açısından çok önemlidir. Özür dilemek, bireye telafi etme şansı tanıdığı için ilişkinin sonraki aşamalarında olası yanlışların da önüne geçecektir. Özür dilemek ayıp değil erdemdir.
En İyi Kız Görüşleri