Tehlike anında elinizde olsa ölmek mi yoksa öldürmek mi hangisini seçerdiniz?

- Gizli Üye11 güAklıma sadece çilem Doğan'ın savunması geldi aşağıya bırakıyorum uzun gelmezse oku bi arkadaşım bak.
Olay şöyle oldu Hakim Bey ben anlatayım en baştan;
İnsan çocukken, anasında babasında ne yoksa onu arıyor demek ki.
14-15 yaş da çocuk yaşı bence. Annem sürekli bir evi çekip çevirme telaşında, baba desen ne iş bulsa onun peşinde, kolay değil evde kaç nüfus onun eline bakıyor.
Yani evde a’federsin aşk yok Hakim Bey.
Zaten daha yeni genç olmuşum, kalbim her daim ağzımda, televizyonda izliyorum dizileri, nasıl da tutkulu aşklar, kıskançlıklar, vazgeçememeler. Çocukmuşum daha ama kazınmış aklıma, “ben aşık olup evleneceğim” dedim.
İstedim ki uyurken yüzüne keyifle bakayım, bir bulgur bile pişse evde soframı özenerek kurayım.
Ben bunun a’federsin yeşil gözüne kandım Hakim Bey.
Yeşil böyle çayır çimen ormandır ya hani; ruhum kanatlanıp uçacak sandım.
Yeşile uzun bakılır, bıkılmaz sandım. Çocuk da değildim artık ya işte insanın gönlü kaymayıversin.
Kabul ediyorum. Buraya kadar benim suçum.
O çok ağladığım film gerçekmiş; sevgi emekmiş, bilemedim. Cahilliğime verin.
Ama yeminle gerisinin günahı bende değildir.
'29. GÜNDE DAYAK ATMAYA BAŞLADI'
28 gün sürdü o yeşil gözlerin derinliği, 29. gün yediğim yumrukla al oldu elmacık kemiklerim, sonrasında öğrendiğim; morluklar iyileşirken yeşile dönüyor insan derisinin rengi. O’dur yani.
Bitmedi Hakim Bey.
Bir yumrukla bitmedi.
Ne iş yaptığını bilemiyordum, dükkanı vardı esnaf sanıyordum.
Milleti haraca bağladığından, tefecilikten kazandığı ile benim çorba kaynattığımdan haberim yoktu.
Her öğrendiğim yeni bir iz oldu bedenimde. Allar mora, morlar yeşile dönüştü.
Ben zaten elimden geleni yaptım. Mahkemede ben değil, o sanık olsun istedim.
KARAKOLA DEFALARCA ŞİKAYET ETTİM
Her bir fiskeden sonra karakolda aldım soluğu. İnsanım sandım devlet nezdinde.
Devletin verdiği nikah cüzdanı benim yaralarımdan daha geçer akçe çıktı. Her seferinde benzer tavsiyeler ile yollandım karakoldan.
Azıcık sabırlı olacaktım, yuva kolay kurulmuyordu, biraz suyuna gideydim, erkeklik onurunu rahat bırakaydım. Aile içinde olan biraz da aile içinde kalsındı.
Canım çok yanıyordu ama Hakim Bey.
Onun erkeklik onurunun limiti yoktu. Fasulye kılçıklıysa onuruna mı dokunuyordu? Çocuk yaramazlık yaparsa gururu mu zedeleniyordu? Halı bizim namusumuz muydu da leke olunca beynimde patlıyordu?
Ellerime bakın Hakim Bey, çamaşır suyu ile çatlamıştır, bir de ciğerimi görebilsek keşke, kederden ve soluduğum deterjanlardan çoktan solmuştur.
Dedim ki kendime, benim canım değilse de, kendi parası, yasası bu devletin önemlidir.
Bu adam yasaları çiğniyor, bari gideyim onu ihbar edeyim.
Dövmekten yargılanmazsa, eve giren kanlı paradan yatsın bari. En azından soluk alırdık birkaç yıl kızımla ben.
Kızım var benim Hakim Bey, ellerinizden öper.
Çok akıllı çok usludur aslında.
HAMİLEYKEN DE DÖVDÜ
Bebekken de böyleydi. Hamileyken yediğim dayaklardan bir haller oldu sanırdım başlarda. Ama demek ki anasına daha da dert olmamak için Tanrı vergisi sakin oldu yavrucak.
Benim ihbarlar kafi gelmedi. Savcıya söyler sandığım polis gitti durumu koca dediğim adama anlattı.
Yolun başında göründüğünde anladım. Malum olmuştu zaten, kalbim ağzımda atıyordu gün boyu.
Analık refleksi de istersen Hakim Bey, ilk iş kızıma sarılıp kokladım.
İnsan öleceğini anlıyor biliyor musun?
Kırar gibi çaldı kapıyı.
İlk 10-15 dayaktan sonra, insan korkmaz oluyor kaba dayaktan.
Canının ne kadar yanacağını biliyorsun. Acı eşiğin de yükseliyor. Yine de her seferinde yüreğin ağzına geliyor, için kanıyor gibi hissediyorsun. İçin kanarsa ölürsün.
Biz filmlerden, biz ölenlerden öyle gördük.
Dayaktan değil de ölmekten korkar oluyor insan.
Öyle bir ölüm korkusu vardı yine içime. Ama ilk kez o gece, çocukken anamın yaptığı keşkeğin tadı geldi ağzıma.
Bir de çocukluğumdan kısacık bir piknik anısı, ayaklarımı dereye sokmuş oynarken annemin elime tutuşturduğu ekmek arası köfte, bir de kızım doğduğu gece kucağımda bir bebek kokusu ile daldığım yorgun ama mutlu ilk uyku.
İnsanın hayatı bir film şeridi gibi geçiyorsa ölmeden önce gözlerinin önünden; işte benim mutlu sahnelerim de bu kadarcıkmış demek ki.
“Çocuğu odaya götür” dedi bana.
Ahlakı da bu kadar işte, anasız kalsın çocuk, ama anasını da ölü gözleri tavana bakarken hatırlamasın istedi herhal.
Aklımdan o kadar çok şey o kadar kısa sürede geçti ki Hakim bey, ben inanın sandığınızdan daha akıllıyım sanırım.
Uzattım biraz kızımı odaya götürüp yatırma faslını. Hatta sonra bir de “dur çamaşırları asayım” dedim.
Ama bu kadardı yeminle Hakim Bey. Tüm planım azıcık daha hayatta kalabilmekti.
Bir kaç dakika daha.
Yüzümde patlayan kabza planda yoktu, yatağa savrulmayı planlamadım, elim yeminle kazara girdi yastığın altına.
O yastığın altına daha o sabah silah sakladığını bile bilemezdim.
Gözlerini görseniz, kafasından çok daha öndeydi, tükürükleri yüzümde patlıyordu. Yumruğu öyle hızlı iniyordu ki aralarda nefes bile alamıyordum.
Seyit Çavuş’u hatırlayın Hakim Bey, bize ortaokulda anlattılardı. 200 kiloluk mermiyi kucaklayıveren Seyit Çavuş.
Savaş gibi bir şeydi, memleket değil, ben elden gidiyordum.
Elim metale değdi.
200 kiloluk mermiyi kavrar gibi, parmaklarım yerini buluverdi.
Yoksa Hakim Bey yeminle, sahil kenarında balon bile vurmuş değildim.
Sıktım mı hatırlamıyorum, kaç kere sıktım hatırlamıyorum.
Üzerime düştü bir onu biliyorum, bir de ağırlığından kurtulmaya çalıştığımı.
Üzerimde hep bir ağırlıktı zaten ama böylesini ilk yaşadım.
Nasıl kalktım bilmiyorum, kızımı nasıl aldım kucakladım, ayağımda terlik var mıydı, üstüm kan mıydı vallaha hatırlamıyorum.
Öldüğünü duyunca kendim geldim söyledim Hakim Bey.
“Sanırım ben yaptım” dedim.
'O ÖLMESE BEN ÖLECEKTİM'
Nasıl oldu anlamadım ama sanırım ben yaptım.
Erkekler takım elbise giyip önüne bakınca cezası iniyor, benim takımım, kravatım yok. Annem apar topar bu tişörtü bulabilmiş.
Bir de ne yalan söyleyeyim hayatta kalmış olmanın saklayamadığım bir sevinci var içimde.
O ölmese ben ölecektim.
O size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna beni sokma planlarını anlatmayacaktı, benim patlıcan fazla pişti diye, perdeler azıcık kirlendi diye, masada kırıntı kaldı diye yediğim dayakları söylemeyecekti, kaç kere hastanelik olduğumdan bahsetmeyecekti.
Çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. Biraz yan gülmüşüm. Belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti.
Karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti.
Siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama.
Oysa namus benimdir Hakim Bey, bir kağıda imza attık diye kimselere bırakmam.
Sonuna kadar idare edebilmiş olmam, elaleme değil de başıma gelenleri hep karakollara anlatmış olmam, kızıma hiç fark ettirmemiş olmam namusumdur.
'BENİM UTANACAK BİR ŞEYİM YOKTUR'
O utanmamış yaptıklarından, benim utanacak bir şeyim yoktur.
İçimdeki hayatta kalma mutluluğunu atamıyorum Hakim Bey.
Ağlayamamam bundandır.
Ne yalan söyleyeyim aynı acının çemberinden geçmiş, sağ kalabilmiş kadınlarla aynı koğuşta, bir ömür kazasız belasız da yaşarım ben ama benim bir kızım, bir de memleketin aç kaldığı bir adalet var.
Gel sen, ölmedim diye beni cezalandırma, benim bir derdim; kızımın bari mutlu olmasıdır.
Yanında ben olayım.
Can alan bir katil değil, can derdinde bir kadın de bana.
Kurşunla yatıp kurşunla kalkan, yastığın altında silahla yatan adamlar hiç eceliyle ölmüş mü?
Hem sevebilseydi o da ölmezdi di mi ama?
Öldüyse hepsi benim suçum mu?1|00|0Görüş hala geçerli mi?Bu durumda olana lafım yok olamazsa kaza denen şeylerde var benim ki sadece tahminim yaşamadım inşallah yaşamam da yorumun ve çilem doğan hikayesini yazdığın için teşekkürler emeğine sağlık
- Hepsini Göster Daha Az Göster
Bir şey değil hak ettin emeğin var ve bilmediğim bir hikaye yaşanmışlık olan bir hayat paylaştın ben teşekkür ederim
- Görüş sahibi9 gü
Rica ederim her insanın gerek kendisi gerek başkası ile zor anları çaresizliği çıkmazı olur, aslında birazda olayları biz çelişkilendirir biz kendimizi mutsuzluğa iteriz ve böyle olmayacağını tahmin ederek ve ya etmeyerek mutsuzluğu seçeriz önemli olan sonuç istediğimiz gibi olmazsa BU KENDİMİZE İLK YENİLİŞİMİZ DEĞİL deriz, olur sa da hep daha güzel sebepler isteriz :) umarım anlatabilmişimdir o söz diğer sorundaki yorumumdu sevince burada da kullanmak istedim :)
- Gizli Üye12 güNefsi müdafa o gibi durumlarda vardır tersine tanrı sana ben sana kol bacak bilmem neler verdim neden kendini korumak için çaba göstermedin diyebilir belki öldürme şansı tanrı tarafından sana verilen bir kurtuluş anıydı tanrının sistemini saf bişey zannetmeyin baya vahşi yerler var bana farketmez yaşamak da ölmek de ama sigara içmeyi ve gezmeyi seviyorum bunun için bile öldürüp başında sigara içerim o saldırganın1|00|1Görüş hala geçerli mi?
Teşekkür ederim yorumun için samimi ve açık fikrimi söyleye bilirmiyim? sizi kırarım diye çekiniyorum o yüzden sordum
Öncelikle senden korktum daha doğrusu düşünce tarzından ve umarım hiç ellerin kirlenmez haddimi aştımsa aff edersin şimdiden kusuruma bakma
- Hepsini Göster Daha Az Göster
Tabi ki haklısın hiç bir şey görüldüğü gibi olmaya bilir seni kınsmadım haddim de diyil zaten sadece öldürmenin kolay bir şey olduğunu ifade etdiyin için çekindim düşünce tarzından yoksa sana kötü birisin anlamında demedim öyle anlaşıldımsa özür dilerim ve kırdımsada sadece bazen düşündüğümü içimde tutamıyorum o yüzden yazmadan önce izin istedim sendem kabalık etdim aff edersin
Diğer Görüşler İçin Aşağı Kaydır
Senin Görüşün Nedir? Hemen Üye Ol!Benzer Sorular
Kızlar & Erkekler Ne Diyor
14- bunu çok yaşadım genelde bi kaç kemini kırıp yüzünü tanınmıycak hale getiriyorum ambulansı arayıp kaçıyorum ama hiç öldürmem gerekmedi gerekirse yaparım1|00|1
hayır neden yapıyımki herkes kapısının önündeki iti temizlerse dünya çok daha iyi biyer olur sadece kendimi diyil haklı ve zayıf olan herkes içinde kavga etmeye hazırım
- Hepsini Göster Daha Az Göster
nası en azından ben şunlara dayanamam direk döverim yalan yakalarsam iftira adaletsizlik aile boyutunda küfür sokakta yapılmaya çalışılan sapıklılar ama bazende zevk için dövüyorum o ayrı ailemle tartışıyorum onlara zarar vermek istemiyorum dışarı çıkıyorum saat kaç olursa olsun sarhoş keko tiplerin olduğu yerlerde dolanıyorum biri sataşssında sinirimi atsam diye
Ama tehlikeli bir durum sana günah değil mi ya bir şey olsa ve öyle tipler bıçak taşıyor başına iş gelir bence çok korkusuzsun
Ya kaza denilen bir şey var ya bir an bir şey olur dikkatin dağılır ve sana zarar gelir
sağolda öyle olmaz işte zarar görcenki tecrübelenecen insan tokat yiye yiye büyür
ben buna zorunda kaldım ama o nolacak normalde ağaç tepesine çıkıp kitap okurdum ben 1. sınıfta dayak yemeye başladım 5. sınıfa kadar full dayak yedim 5den sonra ben dövmeye başladım ortalığı kırıp geçirdim halada dövüyorum
Güçlüsün bunları yaşamanı istemezdim kimse hak etmez hele küçükken dertleşmek istersen hep dinlemeye hazırım sorgulamadan sadece dinlerim elimden bu kadarı geliyor tabi istersen
- Can kıymetli öldürürdüm heralde ama sonrasında yaşayan ölü olurdum1|00|0
- İnsan olan hickimse sebepsiz yere birini oldurmez... Ama benim ya da sevdiklerimin canına kastedeni dana gibi dograrim...1|00|0
Ne demek fark kalmaz ya... Biri anneni babanı öldürmek üzere olsa durup bakarmisin... Paramparça ederim... Kör bıçakla keserim @mk
O gibi durumda evet insan harekete geçer can ve sevgi hissi ile o durumu söylemiyordum ben yalnızken olan durumlar için
- Hepsini Göster Daha Az Göster
- Yaşama arzusu ağır basacağı için öldürmeyi tercih ederim1|00|0
Detaylı bilgi
En İyi Erkek Görüşleri