
Minimalizm kavramı ilk olarak 1960'lı yıllarda resim ve müzik sanatında ortaya çıkmıştır. sonrasında daha çok genişleyerek bir yaşam felsefesi haline gelmiştir.
Minimalizmde sadelik ve nesnellik ön plandadır.
Minimalist insan!

Minimalist insan evinde sadece az eşya ile yaşayabilen insan değil aynı zamanda; Hayatında, fikirlerinde, sosyal çevresinde, iş hayatında da sadelikten ve nesnelliğin ona dayattığı açgözlü, tüketici ve stoklayıcı rolünden çıkması demektir.
Hayatımızdaki fazlalıklardan kurtularak, düşüncede, hayatın doğal akışında var olan mutluluğu hafiflik hissini yaşayabilmek ve bunu idame ettirebilmektir minimalizm.
Son dönem bu kavram üzerinden yapılan tüketimden uzak kalma ve ihtiyacın olmayana sahip olmama ve elindeki ile mutlu olan yetin yorumu, felsefe olarak benimsenecek bir yaşam tarzının tarifi için yeterli değildir.
Minimalizm hayatın bir bütünü halinde düşünülmeli ve ona göre yaşam tarzı haline getirilmelidir.
Az eşyanız var diye minimalist olmazsınız, size ait ve yaşamsal olarak hayatınızı kolaylaştıran ve daha fazlasına sahip olmanın gereksiz olduğunu düşündüğünüz anda aslen kavramın tam olarak ana fikrini de anlamaya başlamış olursunuz.
Yaşam alanında sadelik

Yaşam alanımız yani evimiz, içinde huzurlu olmamız gereken sığınağımız. Evinizi detaylı olarak inceleyin. etrafınızda aslen ihtiyacınız olmayan, olmasa yokluğunu bile farketmeyeceğiniz neler var?
Çekmecelerinizin içine bakın, dolaplarınızı kontrol edin. İhtiyacınızdan çok daha fazlasını stoklamışsınız değil mi?
Çünkü insanoğlu yaratılış gereği ve genlerimizden gelen kodlarla stok yapmaya yatkındır. ’Olsun alalım dursun kenarda, lazım olur’ dediğimiz bir sürü ıvır zıvırla doldururuz heryeri. Ve böylece evimizin içinde bir sirkülasyon yaratması gereken enerjinin önüne bir sürü blok, engel koyarak akışını engelleriz. Sonrasında kendi evinizde kendinizi rahat hissetmediğiniz, sanki bir ağırlık hissettiğiniz anlar yaşarsınız.
Unutmayın her şey enerjidir. Enerji önünde engeller olmadan düzenli bir akış halinde olursa oluşan pozitif ve dengeli frekans bizi iyi hissettirir. Dolayısıyla akışın kesilmesi, frekansın düşmesine ve mekan içinde bulunan enerjinin hareketsiz ve bir yerden sonra bu hareketsiz enerjinin negatife dönmesine sebep olur.

Yaşam alanımızda başlangıcı nasıl yapabiliriz peki? Öncelikle stok yaptığınız bu nesnelerden ayrılabilmek kolay olmayacaktır çünkü bulundukları yerde yarattıkları enerjiye alışmış durumdasınız. Duygusal olarak bağlı olduğumuz bazı nesneler olabilir ya da sizce çok lüzumlu gördüğünüz.
En kolay alışmanızı sağlayacak yöntem her gün evinizden bir eşyayı çıkarmaktır. Bunu yaparken bölümlere ayırmaya dikkat edin.
Diyelim ki giysi dolabınızdan başladınız. Kıyafetleriniz içinde hiç giyinmediğiniz, kenarda duran, belki kilo verince giyerim dediklerinizi ayırın...Eğer başkalarına verebilme şansınız varsa bu daha da şahane, böylece başka birinin ihtiyacını da karşılamış olursunuz. Dolabınızdan çıkarmaya karar verdiğiniz eşyaları dolapta tutmayın çıkarıp paketleyin ve bunları hemen olmak şartıyla evinizden çıkarın.
Sonrasında başka bir alana geçin. Her gün bir ya da birkaç eşya çıkarmaya başladığınız zaman bu alanlardaki enerji akışının değişmeye başladığının farkına varacaksınız. Kendinizi 90 günlük süreçten sonra daha hafif, daha enerjik ve rahatlamış hissedeceksiniz. Çünkü artık kilitlediğiniz, yolunu blokladığınız enerji akışına devam edecek. Hatta yeni ve tazelenmiş olarak.
Yaşam alanlarınızda bitkiler sizin ve mekan enerjisi için çok yararlıdır. Bitkilerin kendilerine ait biyoenerjileri vardır ve her bitkinin kendine ait bir şifa gücü. Mümkünse evinizde devamlı olarak zaman geçirdiğiniz odanızda bir bitki edinin.
Ev dekorasyonuyla ilgili olarak; Feng shui tarzından yararlanabilirsiniz, doğal ışık alabileceğiniz pencere kenarlarında oturma alanı yaratabilirsiniz. Mümkünse yatak odanızda yatağınızın tam karşısında ayna olmamasına dikkat edin; aynayı iki katı yansıtan bir araç olarak düşünün. Bu zaman zaman rahatsızlık yaratabilir.
Aksesuar olarak mumlar, tütsüler, buhurdanlıklar edinebilirsiniz ve kesinlikle kullanacaksanız bunları evinize alın ya da bu aksesuarlarınız varsa kenarda süs olarak durmasını değil işlevi doğrultusunda kullanın. Çünkü görevi bu ve kullandığınızda bu nesneye ekstra bir enerji yüklemiş olursunuz.

Şunu düşünmenizi istiyorum ihtiyacınız olmayan her şey sizi şifalandıracak, iyi hissettirecek, harekete geçirecek enerjinin önüne engel koyar.
Minimalist olmak demek az eşya ile yaşayabilmek değil, ihtiyacınız olmayan nesneleri, insanları, düşünceleri hayatınızdan çıkararak kendinize ve enerjinize alan açarak yeni bir yaşam tarzı yaratmaktır.
En İyi Kız Görüşleri