Depremden Çıkarılan İnsanların Görüntüleri Paylaşılmasın

Naifsosyopat

Düşünün. Ailenizle yemeğinizi yiyip keyif çayınızı içtikten sonra odanıza çekildiniz. Eğer gençseniz ve sevgiliniz varsa muhtemelen mesajlaşarak uyumayı tercih ettiniz. Gecenin karanlığı korkunç bir sesle bölünüyor. Siz daha ne olduğuna anlam veremeden bilmem kaç katlı bina aniden üstünüze çöküyor. Şimdi her şey karanlık ve soğuk. Hissettiğiniz şeyin adı korku.

Bu kısımları hatırlamıyorsanız muhtemelen hayata veda etmişsinizdir. Eğer hatırlıyorsanız ve biraz da şanslı bir insansanız saatler sonra asla kulağınızdan çıkmayan bir sesi duyacaksınız: Sesimi duyan var mı? Ses verebilirseniz ne güzel, veremezseniz günler sonra çıkarılabilirsiniz.

Alkışlarla çıkarılıyorsunuz ailenize, sevdiklerinize, hayallerinize mezar olan enkazdan. Yaşamanın utanç verici sevinciyle kameralar patlıyor. Ana akım medya dışında nerdeyse bütün Instagram sayfaları da boy boy fotoğrafınızı paylaşıyor. Olsun, ailenizi kaybettiniz ama şanslısınız. Ne de olsa hayattasınız!

Ne olduğunu anlamadan hayata devam ediyorsunuz. Baştan dedik ya, şanslısınız. Yıllar sonra acınız daha dinmemişken ve siz bunu atlattığınızı sanıyorken bir başka depremde aynı acılarınız yeniden başlıyor. Çünkü bir zamanlar siz de öyle çıkarıldınız, bir zamanlar aileniz o şekilde öldü. Bir zamanlar şehriniz aynı şekilde yok oldu ve bir zamanlar sizin de fotoğraflarınız "şanslı" başlığı altında internete koyuldu. Ve bu hikaye, başka birisinin travması olana dek sürüp durdu.

Bence, enkaz görüntülerinin sosyal medyadan kaldırılması gerekiyor. 1999 Depremi'nde yara almadım, anne babamı kaybetmedim. Ama korku ve paniğimi de bir türlü dengeleyemedim. Lütfen! Bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde insanların travmalarını tetiklemeyin.

deprem
deprem
Depremden Çıkarılan İnsanların Görüntüleri Paylaşılmasın
6 Cevap