#KızlarSoruyor olarak bu tür sorulara, paylaşımlara ve olaylara sık sık şahit oluyoruz.
Ailesinin cinselliğini duyan, şahit olan veya gören çocuklar sık sık bu konu üzerinden paylaşım yapıyor. Ben de bugün, her gencin başına mutlaka gelecek bu olay hakkında oturup Bence yazmak istedim.
Çocuklar açısından olayın ne derecede hissedildiği, hislerin ve düşüncelerin ne olduğu konusunda bilgisi olmayanları aydınlatmaya ve bunu yaşayan arkadaşlarımızla da empati kurmaya çalışacağım.
Olayın gidişatı nasıl gelişir? Neler yaşanır?

Gençler özellikle ergenlik döneminde bunu yaşarlar. Vücutlarını tanıma ve seksi öğrenme içgüdüsü onları bir çok yerde dürter. Çünkü cinselliğe daha meraklı ve daha hassas bir zaman diliminde olurlar.
Genellikle uykusuz geçen gecelerden birisidir o gece de!

Uykusuzca sağa sola döndüğü yatağında birden ebeveynlerinin yatak odasından gelen sesleri duyar. Bu kimi zaman yatağın gıcırtısı, yatak başlığının duvara "tak tak tak" diye belli ritimlerle vurması veya inleme sesleridir.
Önce garipser, şaşırır ama...
Sonrasında olaya vakıf olur ve orada neler döndüğünü anlar. Bu kesinlikle iğrençtir çocuk için. Seksi iğrenç bulmaz. Ailesinin o güne kadar böyle bir şey yaptığına hiç şahit olmadığı için buna inanamaz. Garipser bunu. O güne kadar ifşa sitelerinde, Dns değiştirerek girdiği +18 sitelerde gördüğü olaya ailesi sayesinde, istenmeyen bir şekilde şahit olmuştur!
Sabaha kadar yatakta dönüp duracaktır. Uyumak ne haddine? Bu nasıl olur? Neden benim ailem lanet olası federaller gibisinden serzenişlerle gecenin zifiri sessizliğini delip geçecektir.
Yeni bir gün, yeni umutlar
Sabah olmuş, başroldeki ergenimiz hala kendine gelememiş ve uyandığı yatağından etrafa gözleri çapak yapmış bukalemun yavrusu gibi bakmaktadır. Kafasında deli sorular belirmiştir. Ailesinin yüzüne nasıl bakacaktır? Resmen utanmakta ve kabız olmuşcasına sıkılmaktadır.
Yatağından kalkar ve Sat komandosunu kıskandıracak hareketlerle sürünerek, duvar diplerinden tuvalete gider.
Elini ve yüzünü 48 kere yıkadıktan sonra anca kendine gelen gencimiz içeri, kahvaltı masasına doğru geçecektir ama bunu zar zor başarır. Lanet olsun der! Lanet olsun, utanması gereken ben değil o kahrolası, jakuzisine işediğim ailemdir der ve geçer içeri.
Annesi ve babasının yüzünde bedava ot bulmuş koyun misali gülümseme, ferahlık, neşe vardır. Nasıl olmasın ki? Gecenin bir yarısı partinin kralını yaptınız diye geçirir içinden gariban çocuk.
Annesi, hadi otur der oğluna ve ardından elinde tuttuğu kızarmış ekmeğe tereyağı ve reçel sürüp oğluna uzatır; Al oğlum, ye. Şifa olsun der.

Çocuk kusmak ve böğürmek arasında düşünsel gel-gitler yaşamaktadır... O ellerden ekmek almak, böyk! Acaba o eller babamın nerelerine değdi? Asla yemem der inatla. Asla yemem! Canım istemiyor!
Annesi anlam veremez ama üzerine de düşmez bu olayın.

Zaten pek iştahı da yoktur çocuğun. Bir tabağına bakar bir geceyi, yaşananları düşünür. Nasıl yemek yesin ki? Haklıdır.
Sonra babası ondaki garipliği fark eder ve oğlum neyin var diyerek eline dokunur çocuğun...

Oğlan babasının bu hareketine karşı afallar ve o anda hızlı davranıp elini çekemez. Olan olmuştur. Babasının, annesine dokunan elleri şimdi kendi eline değmiştir. Kusmamak için zor tutmaktadır kendini.
Çocuk ailesinin bu durumuna alışana kadar onları duymamak adına yatağında kulaklıkla müzik dinleyecektir. Amacı ortam seslerinden kendini izole etmek ve ruhuna, psikolojisine masaj yapmaktır.

Umarım anlattıklarım size bir nebze de olsa ışık tutmuştur. Empati ile yazılmış bir Bence ile yine karşınızda olmak dileğiyle. :):

Bıyık altından. :):